Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, "Yazar öğretmenler kültür ve medeniyet emekçisi olarak bir modeldir." dedi.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından, 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri çerçevesinde "Öğretmen Yazarlar" adlı söyleşi düzenlendi.
Öğretmen Yazarlar Programı Koordinatörü, aynı zamanda TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı'nın yönetimini üstlendiği etkinlikte Bestami Yazgan, Ahmet Maraşlı, Yusuf Dursun ve Dursun Ali Taşçı konuşmacı olarak yer aldı.
Sultanahmet Kızlarağa Medresesi'nde gerçekleştirilen söyleşinin açılışında konuşan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, "Öğretmenler Haftası" dolayısıyla çeşitli etkinlikler yaptıklarını söyleyerek, etkinliklerin hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
-"Kültür medeniyet emekçisi bir model olarak yazar öğretmenleri, topluma sunmak istedik"
TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı da edebiyat dünyası içerisinde birçok ismin öğretmenlik hem de yazarlık yaptığına işaret ederek, "Ahmet Hamdi Tanpınar, Behçet Necatigil, Rıfat Ilgaz, Sabahattin Ali, Zeki Ömer Defne, Rauf Mutluay, Halit Fahri Ozansoy, Fakir Baykurt ve Tahir Alangu ilk akla gelenler. Bu öğretmenler nice öğrenci yetiştirdi, nice öğrenciye edebiyat zevkini aşıladı. Bugün de yazar öğretmenler, yurdun dört bir köşesinde öğrenci yetiştirmeyi sürdürüyor." diye konuştu.
Bıyıklı, son yıllarda özellikle Türk edebiyatında şiir, öykü ve roman dalında başarılı ürünler vermiş birçok ismin öğretmenlik yaptığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bu program vesilesiyle öğretmen yazarları gündeme getirmek, üreten, eser veren, değer katan, kıymet kazandıran, kültür medeniyet emekçisi bir model olarak yazar öğretmenleri topluma sunmak istedik. Bu program, yazar öğretmenlerimizin motivasyonunu yükseltecek, moral zenginliği doğrudan öğrencilerine yansıyacaktır diye düşünüyorum."
-"38 yıl öğretmenlik yaptım, doyamadım"
Edebiyat öğretmeni, şair ve yazar Bestami Yazgan da liseyi bitirdikten sonra ilk tercihinin edebiyat öğretmenliği olduğunu anlatarak, "Yeniden imtihanlara girsem, yeniden öğretmen olurum. 38 yıl öğretmenlik yaptım, yine de doyamadım." ifadelerini kullandı.
Yazgan, öğretmenlik mesleğinin dünyanın en güzel mesleklerinden biri olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Öğretmenler ölmez. Biyolojik olarak öleceğiz ama duygularımız, düşüncelerimiz, hislerimiz, öğrencilerimizde yaşamaya devam edecek. Ben öğretmenlik hayatım boyunca kendi çocuğuma öğretmeninin nasıl davranmasını istiyorsam, öğrencilerime de öyle davrandım."
Bugüne kadar 100 eser kaleme aldığını 95'inin ise çocuklarla ilgili olduğunu aktaran Yazgan, "Gerçekten ilhamı öğrencilerimden alıyorum. Çocukları ve etraftaki olayları takip ediyorum. Dolayısıyla öğretmenliğim, yazarlık yönümü her zaman beslemiştir." dedi.
-"Biz gönlümüzü açtık, çocuklarımıza sevgi sunduk"
Öğretmen, çocuk edebiyatı yazarı ve şair Yusuf Dursun da 42 yıl boyunca öğretmenlik yaptığını ve tüm eserlerinin ana ekseninde çocukların yer aldığını ifade etti.
Dursun, kendisinin de öğretmenliğe hala doyamadığını dile getirerek, "Biz hem öğretmenlik, hem yazarlık özelliği taşıdığımız için derslerimizi şiirler, hikayeyle süsleyince ortaya çok güzel şeyler çıkıyor. Geriye dönüp bakıyorum. Biz gönlümüzü açtık, çocuklarımıza sevgi sunduk ve bu sevgimizde de samimiydik. Hala da öyleyiz." şeklinde konuştu.
Etkinlikte, Türkçe, edebiyat öğretmeni ve yazar Dursun Ali Taşçı ile Ahmet Maraşlı da bir konuşma yaparak, öğretmenlik görevi sırasında yaşadıkları hatıraları katılımcılarla paylaştı.
'Yazar Öğretmenler Kültür Ve Medeniyet Emekçisi Olarak Bir Modeldir'
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi tarafından, 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri çerçevesinde 'Öğretmen Yazarlar' adlı söyleşi düzenlendi TYB İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı: 'Bu program vesilesiyle öğretmen yazarları gündeme getirmek, üreten, eser veren, değer katan, kıymet kazandıran, kültür medeniyet emekçisi bir model olarak yazar öğretmenleri topluma sunmak istedik'.