Yeni Anayasa’da Basın ve Özgürlükler Paneli

Bugünkü Anayasa’nın 20 yılda 116 maddesinin değiştiğini belirten gazeteci Can Ataklı, “10 yıldır yeni anayasa konuşuluyor. Askerlerin yaptığı Anayasa değişti. Burada yapılmak istenen değiştirilmek istenen aslında ilk üç maddeyi değiştirmektir. Laiklik ve Atatürkçülük ilkelerini yok etmektir. Amaç bu kadar basit. Madem yeni anayasa yapılacak neden siyasi partiler yasası değişmiyor?, seçim kanunu niye değişmiyor? Yüzde 10 barajı niye değişmiyor" dedi.

Ülkenin geleceğine sadece bir kişinin karar verdiğini anlatan Ataklı, şöyle konuştu: "Bakanlar bile kendi inisiyatifi ile açıklama yapamıyor. Böyle bir ortamda sağlıklı bir anayasa olamaz. Oturup da Anayasa yazılmaz. Anayasa madde madde konuşulur tartışılır. Bu arada basında sürekli ‘O yazıyı yediririm’, ‘Bu nasıl habercilik’, ‘Maaşını sen vermiyor musun?’ gibi sorularla baskılara maruz kalıyor. Türkiye topraklarında bulunan bir kampa, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir milletvekili giremiyor. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Ülkemiz büyük bir açmaza gidiyor. Ülkenin sıkıntısı Anayasa değil bence çok daha büyük.”

ŞİMDİ CEHALET VESAYETİ VAR
İnsanları özgür olmayan bir ülkede basının özgür olmasını beklemenin hayal olduğunu belirten Enver Aysever; “İnsanlar özgür değilse basın özgür olamaz” dedi.

Aliağa’da nutuk atmanın kolay olduğunu belirten Aysever, sözlerini şöyle sürdürdü: "Atam atam sen kalkta ben yatam’ demek çok kolay. Kütahya’da Diyarbakır’da aynı konuşmayı yapabilir miyiz?. Kütahya’da tarikatlar, Diyarbakır’da bir parti haricinde parti rozeti bile taşımak çok güç. O nedenle sizin bildiğiniz Cumhuriyet bitti. Denizler darağacına gittiğinde bitti. Özal’ın 24 Ocak kararlarıyla bitti. PKK terör örgütü öyle değil mi? Bu ülke de organize erkek terör örgütü var. Her gün 6 kadın ölüyor, biz ve siz hâla oturuyorsak bu ülke bitmiştir.”

Basının üzerinde eskiden de şimdi de vesayet olduğunu belirten Aysever; şunları söyledi: “Evet eskiden bir vesayet vardı. Ama şimdi cehalet vesayeti var. Basın mensupları da cehalet vesayeti içinde olduğu için gazeteciler de bu mantıkla gazetecilik yapıyor. Besleme basın her zaman vardı. Bu gün de var. Can Yücel aslında bu durumu çok güzel özetliyor. ‘Ayrılın’ diyor. Namuslular ve namussuzlar olarak. Basında da namuslular var, namussuzlar var.”

Kendisi açısından dün olduğu gibi bugün de değişen bir şeyin olmadığını belirten Aysever, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kenan Evren’in tek bir doğru sözü var. ‘Darbeyi yaptım, Anayasayı yaptım, halen bu anayasa geçerli, beni yargılayamazsınız’ diyor. Fiili Anayasa yok. Hep şöyle değil midir cümleler; Türkiye’de basın vardır ama Türkiye’de basın özgürdür ama, diye başlar ve devam eder. Ben gerçek özgürlük istiyorum, insanların özgür olmadığı bir toplumda özgür basın beklemek hayal.” Panel sonrası günün anısına gazetecilere plaket ve çiçekleri Aliağa Belediyesi Meclis Üyeleri Barış Eroğlu ve İlknur Köse takdim etti .