Giresun’da özel bir okulda Eğitim Yönetimi ve Denetim Uzmanı olarak görev yapan Çiçek, “Adayların, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) yaptığı bu değişikliklere karşı endişelenmemelerini ve soğukkanlı olmalarını öneriyoruz çünkü bu değişimler bireysel değil, sınava girecek bütün adayları etkileyecek değişimlerdir. Adaylar bundan sonraki süreçte, şartların eşit olduğunu akıllarından çıkarmadan, sadece sınavlara odaklanarak çalışmalıdır. Öğrenciler için başarının sırrı çalışmaktır” dedi.
Her değişen sınav sisteminin bir öncekine göre avantaj ve dezavantajlarının bulunabileceğini de kaydeden Çiçek “Yeni sınav siteminde biraz daha uzmanlaşmaya gidilmiştir. Önceki sınavlarda öğrenci diğer branşlardan da sorumlu tutulurken, yeni sınav sisteminde Türkçe ve Matematik merkeze alınmıştır. Sözelciler için matematik, sayısalcılar içinde Türkçe soruları bir dezavantaj olarak görülmektedir. Fakat dünyada da sözel ve sayısal yeteneği ölçmek için böyle bir yöntem kabul görüyor. Bu nedenle öğrencilerin sözel ve sayısal yeteneğini ölçmek için Türkçe ve Matematiğin merkeze alınması olumlu bir değişim. İkinci oturum sınavlarda ise herkes kendi alanındaki sınav sorularını çözecektir. Önceki sitemde sınav 4 aya yayıldığı için öğrenciler üzerinde stres ve baskıdan dolayı oluşan bir olumsuzluk söz konusuydu. Şimdi ise sınavın tek güne indirilmesi bu stres ve baskıyı azaltacaktır. Yine açıklananlara göre sınavda öğrenciler müfredata göre sorumlu tutulacağı da bir avantaj olarak görülebilir” diye konuştu.
Yeni sınav sistemi
Yeni sınav sistemi hakkında da bilgi veren Çiçek “Yeni sınav sisteminin adı ’Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’dır. İki oturumdan oluşacak sınavın birinci oturumu Türkçe ve temel matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi olup, Türkçe ve temel matematik soruları olacaktır. Bütün adayların birinci oturuma girmesi zorunludur. Birinci oturumdan sonra öğle arası verilecektir. Birinci oturumun uygulanması 40 adet Türkçe ve 40 adet temel matematik sorularından oluşan Temel Yeterlilik Testi, cumartesi günü sabah oturumunda gerçekleştirilecektir. Bu sınavın sonucu adayların Temel Yeterlilik Testi Puanı’nı (TYT-Puanı) belirleyecektir. Türkçe ve temel matematik testlerinin Temel Yeterlilik Testi Puanı’nın oluşmasına etkisi eşittir. Yani Temel Yeterlilik Testi Puanı’nda Türkçe testinin ağırlığı yüzde 50, temel matematik testinin ağırlığı yüzde 50’dir. İkinci oturum, cumartesi günü öğleden sonra gerçekleştirilecektir. Cumartesi günü öğleden sonra gerçekleştirilecek olan ikinci oturumda 40 adet Türk dili ve edebiyatı-coğrafya 1, 40 adet sosyal bilimler tarih, coğrafya 2, felsefe grubu, din kültürü ve ahlak bilgisi, 40 adet matematik ve 40 adet fen bilimleri sorularından oluşmak üzere dört test yer alacaktır. Oturumların süresi geçmiş yıllardaki uygulamalar ve adaylarımızın sınav stresi yaşamamaları hususları dikkate alınarak belirlenecektir. İkinci oturumda uygulanacak testlerin ağırlıklarına bakarsak tercih edilecek puan türüne göre sözel puanda; Türk dili ve edebiyatı-coğrafya-1 testinin ağırlığı yüzde 50, sosyal bilimler testinin ağırlığı yüzde 50’dir. Sayısal puanda; matematik testinin ağırlığı yüzde 50, fen bilimleri testinin ağırlığı yüzde 50’dir. Eşit ağırlık puanda; Türk dili ve edebiyatı-coğrafya-1 testinin ağırlığı yüzde 50, matematik testinin ağırlığı yüzde 50’dir” bilgilerini paylaştı.
Yeni Sınav Sisteminin Olumlu Ve Olumsuz Yönlerini Anlattı
Eğitim Yönetimi ve Denetim Uzmanı Çağatay Çiçek, üniversiteye giriş sistemindeki değişikliklerin üniversite adaylarında kaygı ve panik duygusunu da beraberinde getirmesine rağmen avantaj ve dezavantajlarının bulunduğunu söyledi.