Yeni Yargı Reformu Stratejisi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İdeal yargılama sürelerini belirliyoruz. Her bir dava için veya dava türü için ideal yargılama süresi belirleyeceğiz. Normal olarak, orada ne kadar sürede bu yargılama bitebilir? Ve makul bir sürede yargılamanın bitirilmesini takip edeceğiz" dedi.

Davutoğlu, Çankaya Köşkü'ndeki Yeni Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı'nda, bilirkişi müessesesinde reforma gideceklerini söyledi.

Bunun çok önemli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bilirkişi müessesesi 'bilir' ve 'kişi' yan yana, o iki güzel tabirin ötesinde bugün maalesef bazen istismarlara, bazen kamuoyunda güven problemlerine yol açan bir nitelikte. Bunu gerçek anlamda bilirkişi mahiyetine dönüştürmeye kararlıyız. Türkiye, Avrupa'da, yüz bin kişi başına 252, hakim başına ise 23 bilirkişiyle, bilirkişi sayısı ve oranı bakımından ilk sırada. Bu sayıya rağmen bilirkişilik sisteminin işleyişiyle ilgili ciddi eleştiriler söz konusu. O nedenle yeni bir kurumsal yapılanmaya gideceğiz. Bu kurumsal yapılanma vasıtasıyla sistemin kalite standartlarını oluşturup, denetim sistemi kuracağız."
Bilirkişilik uygulamasının, aynı zamanda vatandaşların yargısal süreçlere ilişkin maliyetini artırdığına işaret eden Davutoğlu, bunun da çözümünü kesinlikle sağlayacaklarını kaydetti.

-"Yaptığımız kadar daha adalet sarayı yapacağız"
Fiziki altyapıyı daha da artıracaklarını dile getiren Davutoğlu, yeni adalet sarayı yapmaya devam edeceklerini belirtti.

Davutoğlu, 12 yıl önceki adalet saraylarını hatırlatarak, "Aydınlık salonlarda yapıldığı zaman bir ışıktır adalet, bir kasvet değil. Eski adalet saraylarına girdiğinde, genellikle koridorlar karanlık. En iyi adalet saraylarından birisi İstanbul'daydı. Bazen, bazı işlemler için gittiğinizde, koridorlar karanlık, insanlar telaş halinde, yüzlerde karamsar bir ifade, eski karakollar gibi" değerlendirmesinde bulundu.
Şimdi adalet saraylarının aydınlık ve ferah olduğunu anlatan Davutoğlu, adalet saraylarını insanlarda "Ben buraya bir şekilde bir suça muhatap olduğum için değil adalet için geldim" kanaatini yaygınlaştıracak güzellikte yaptıklarını bildirdi.
Fiziki yapının 569 bin metrekare olduğunu, şimdiyse 3 milyon metrekareyi geçtiğini ifade eden Davutoğlu, gelecek dönemde bunu 6 milyon metrekare çıkaracaklarını belirtti.

Davutoğlu, "Yani şu ana kadar yaptığımız adalet sarayları kadar adalet sarayı yapacağız" dedi.


Davutoğlu, başta il merkezleri olmak üzere büyük ilçelerde, ülke genelinde yeni bir kampanyayla adalet saraylarını daha da güzelleştireceklerini bildirdi.
-"Adalet veri bankası kuruyoruz"
Adalet veri bankası kuracaklarını belirten Davutoğlu, adalet alanında her türlü veriyi dikkatle inceleyip takip edeceklerini söyledi.

Gelişen Türkiye'nin yeni ve çeşitlenen ihtiyaçlarının veri bankasını gerekli kıldığına dikkati çeken Davutoğlu, bu nedenle adalet istatistiklerine ilişkin kapasitenin geliştirilmesinin öncelikli hedefleri arasında bulunduğunu dile getirdi.
Davutoğlu, bu istatistikler ve adaletle ilgili her türlü verinin bu bankada barındırılacağını ve buna herkesin erişme imkanının olacağını kaydetti.

-"SEGBİS uygulaması daha da genişletilecek"
Yargıda e-adalet hizmetini daha da etkin hale getireceklerini bildiren Davutoğlu, "Her yerde 'e' var. Adalet tabii 'e' ile ifade edilemeyecek kadar derin bir kavram. e-adaletin esası, işlem bakımından. Yoksa adalet 'e' değildir, vicdandır temelde" diye konuştu.

UYAP sistemine değinen Davutoğlu, adaletin, entegre bir şekilde e-adalet sistemi üzerinden birbiriyle irtibatlandığını söyledi.

Davutoğlu, "Herkes, vatandaş, halk, avukat, hakim, savcı girdiginde, telefonla ya da yazışmayla halledeceği bilgilerin çoğu, doğrudan halledilebiliyor. Bu kapsamda 2002'den bu yana artık daktilo sesleri duyulmuyor, mübaşir sesleri de duyulmuyor mahkemelerde. Her şey bilgisayarlar üzerinden yapılıyor" ifadelerini kullandı.
UYAP kapsamında halen kullanılan, sesli ve görüntülü bilgi sistemi SEGBİS uygulamasının daha da genişletileceğini, geniş kapsamlı iletişim ağı kurulacağını kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bu o kadar insani bir uygulama ki. Yani bir hasta yatağında, ifadeye çağrılıyor. Bir mahkumun hapishaneden oraya devredilmesi bile bir sürü güvenlik problemi, bir sürü sıkıntı. İşte 12 Eylül davasında da göründüğü bazı hususlarda da yaşlı vs. mahkemeye gitmesi zor olan kişilerin görüntülü bir şekilde ifadeleri alınacak. Bu görüntülü sistemle, SEGBİS uygulamasını daha da yaygınlaştırarak, mümkün olduğu kadar insanların bulundukları yerlerde adalete muhatap kılınması sağlanacak."
Davutoğlu, devletin diğer kurumlarının UYAP ile entegrasyonunu güçlendireceklerini, böylece uzaktan ifade alma, bilgiye ulaşma, devlet kurumları arasında adaletle ilgili bilgi alışverişinin çok daha kolay hale geleceğini vurguladı.
-"Yüksek yargıdaki iş yükü son bulacak"
İstinaf mahkemelerini hayata geçireceklerini, bunun son derece önemli olduğunu kaydeden Davutoğlu, şu bilgileri verdi:
"Yargıtay, Danıştay ve diğerleri, yüksek mahkemelerle ilk mahkeme kademeleri arasında bir kademe olmadığı için içtihat mahkemesi olarak çalışması gereken yüksek yargı organları, bir sonraki kademe mahkemeler gibi algılanmıştı. Şimdi istinaf mahkemelerinin kurulmasıyla yüksek yargıdaki iş yükü son bulacak. Yüksek mahkemeler asli işlevlerini, yani içtihat mahkemeleri haline dönüşmüş olacak."
Geçen yıl sonu itibarıyla 15 ilde bölge adliye mahkemeleri, 8 yerde de bölge idare mahkemeleri kurulduğunu söyleyen Davutoğlu, istinaf mahkemeleriyle daha hızlı ve etkili yargılama sistemine kavuşulacağını da belirtti.

-"İcra dairelerinin teşkilat yapısı yeniden düzenlenecek"
İcra iflas sistemini yeniden yapılandırdıklarını ifade eden Davutoğlu, hükümetleri döneminde önemle ele aldıkları alanlardan birinin, icra ve iflas sisteminin etkinliğinin artırılması olduğunu dile getirdi.
Borçlu ile alacaklar arasında, icra ve iflas konusunda hassas denge gözetildiğini anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Getirdiğimiz yeni düzenlemelerle de ailelerin mağdur olmaması için lüzumlu eşyaların haczini yasakladık. Evin babası veya evdeki bir kişi, haciz gerektiren bir yanlış yapıyor ama oradaki lüzumlu eşyayı aldığınızda oradaki çocuk da ondan etkileniyor. Bununla ilgili zaten bir yasaklama getirdik.
Vatandaşlarımızın mallarının sağlıklı biçimde muhafazasını sağlamak için de yediemin depolarına lisans zorunluluğu getirilmesi sağlandı. Yediemin deposuna devredilen, hacizle alınan malların çoğu bir müddet sonra değerini de kaybediyor, kullanılamaz hale geliyordu. Şimdi onlar, lisans getirilerek, her biri koruma altına alınacak. İcra ve iflas işleminde mal kaybının önüne geçilecek."
Haczedilen malların gerçek değerinin altında satılmaması ve bu suretle borçlu ile alacaklıların haklarının korunması için ihalelere elektronik teklif verme imkanı getirdiklerine işaret eden Davutoğlu, "Böylece hani o mallar, bir grubun elinde ayarlanmış satışlarla el değiştiremeyecek. Elektronik imkanlarla, teklif verme imkanı sağlanacak teknolojiyle. En iyi değer kazanması da temin edilecek" diye konuştu.

Davutoğlu, bu kapsamda gelecek süreçte icra dairelerinin teşkilat yapısının yeniden düzenleneceğini, sistemden kaynaklanan sorunların ortadan kaldırılarak hizmetlerin etkinliğinin artırılacağını vurguladı.
Başbakan Davutoğlu, yeni icra takiplerinin büyük çoğunluğunu oluşturan abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklar için alternatif tahsil usullerini geliştireceklerini de bildirdi.
-"Hakim ve savcı açığını kapatacağız"
Adliyelerde danışma masaları ve ön büroları kurarak vatandaşların işlerini kolaylaştıracaklarını ifade eden Davutoğlu, "Zaten adliyeye gelen vatandaş, iki ayağı birbirine dolaşmış şekilde geliyor, 'Acaba ne yapacağım, ne edeceğim, neyle karşılaşacağım' diye. Geldikleri anda, danışma masaları ve ön bürolar kururak vatandaşlarımıza bir anlamda rehberlik hizmeti yapılacak" bilgisini paylaştı.
Hakim ve savcı açığını kapatacaklarına işaret eden Davutoğlu, gelecek dönemde hakim ve savcı oranı açısından hedeflerinin, Avrupa Konseyi ortalamasının yakalanması olduğunu belirtti.

Davutoğlu, hakim ve savcı sayısının artırılmasının, vatandaşların davalarının daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlayacağını dile getirdi.
-"Yargılama süresini aşan dosyalar için özel takip sistemi"
İdeal yargılanma sürelerini belirleyeceklerini ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Gerçekten, hepimizin hayatta karşı karşıya kalabileceğimiz bir durum. Beni en fazla bu pakette heyecanlandıran hususlardan biri bu oldu. Uzun yargılama, herkesin şikayet ettiği bir husus. 'Geç gelen adalet, adalet değildir' deyişinde olduğu gibi. Şimdi her bir dava için veya dava türü için bir ideal yargılama süresi belirleyeceğiz. Normal olarak, orada ne kadar sürede bu yargılama bitebilir? Ve makul bir sürede yargılamanın bitirilmesini takip edeceğiz. Sürekli ertelenen davalar, 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl, zaman aşımına uğrayan davaların önüne geçmek için, yargılamanın makul bir sürede sonuçlanması için her bir dava türüne yönelik, ortalama görülme süreleri belirlenecek ve bu da ilan edilecek. Bu yargı sistemi için gerçek bir anlamda devrim."
Vatandaşların, davalarının ne kadar sürede sonuçlanacağı hakkında artık bir fikir sahibi olacağını belirten Davutoğlu, gecikme olursa da bunun nereden kaynaklandığı konusunda araştırma yapılacağını bildirdi.
"Mahkemeler, ideal yargılama sürelerini kamuoyuna duyuracak ve her bir dava için taraflara bildirecekler. İdeal yargılama süresini aşan dosyalar için özel takip sistemi kurulacak, geciken dosyalara özgü çözümler getirilecek" diye konuşan Davutoğlu, halen pilot mahkemelerde uygulanan sistemin, ülke geneline yaygınlaştırılacağını ifade etti.

(Sürecek)
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile