Yeniden Refah Partisi Genel Baskani Erbakan Açiklamasi

TBMM Genel Kurulu’mda 2024 bütçe görüsmeleri devam ediyor. Yeniden Refah Partisi Genel Baskani Fatih Erbakan, sehitlere Allah’tan rahmet ve millete bassagligi dileyerek basladigi konusmasinda. hükümetin bütçe müzakerelerinde mali ve iktisadi kiyaslamalari yaparken 2002 yili verilerini baz aldiklarini belirterek, “2002 yili öncesinde 28 Subat darbesi, 1999’da baslayan 2001’e kadar süren 1 tanesi ulusal 1 tanesi de küresel 2 tane ekonomik kriz, bununla beraber Anayasa kitapçiklarinin firlatilmasi, devalüasyonun gerçeklesmesi ve çok büyük bir felaket olarak Marmara depreminin yasanmis oldugunu hepimiz biliyoruz. Böyle bir dönemle, böyle bir kriz dönemiyle bugüne ait verileri kiyaslamaniz hâlinde basarili görünmeniz son derece dogaldir. Örnegin Sayin Cevdet Yilmaz tarafindan 11 Aralikta bu kürsüden yüzde 50,4 olarak açiklanan Avrupa Birligi tanimli borç yükü yani kamunun brüt borç yükü yüzde 50,4 olarak açiklanmisti. Bunu 2002 yilinin kriz ortamindaki yüzde 71,5’la kiyaslarsaniz basarili görünürsünüz ancak bu oranin 1992-2000 yillari arasinda yüzde 33,7 ila yüzde 53,5 arasinda oldugunu dikkate almak gerekir. Bu veriler 90’li yillardaki kisa süreli koalisyon hükümetlerinin kamu brüt borç stoku bakimindan su andaki hükümetten daha basarili oldugunu göstermektedir. 53’üncü hükümet döneminde yüzde 44,1 olan kamu brüt borç stoku, 54’üncü hükümet döneminde uygulanan icraatlar ve atilan temeller sayesinde iki senede 3,5 puan birden düserek yüzde 40,6’ya gerilemistir. Yani bugünkü kamu borç yükü oraninin 10 puan altindadir. Yine milli görüsün ekonomi modelinin uygulandigi 54’üncü hükümette issizlik orani yüzde 6,8’di; su anda ise issizlik orani yüzde 8’5’tir. Oysa kendinizi kriz dönemi olan 2002 yilindaki yüzde 10,5’lik issizlikle kiyaslarsaniz basarili görünmeniz gayet normaldir. Ayrica, bugün yüzde 5,9 olan büyüme, 1996 yilinda yüzde 7, 1997 yilinda yüzde 7,5 seviyesindedir yani büyüme bakimindan da mevcut hükümet 54’üncü hükümetin gerisindedir. Yine, kisi basi milli gelirin 54’üncü hükümetin icraatlari sayesinde 1996-1998 yillari arasinda iki senede yüzde 52 oraninda artis gösterdigini de hatirlamamiz gereklidir. Cari dengenin o dönemde yüzde eksi 1 oldugunu ve su anda cari dengenin yüzde eksi 5 seviyesinde oldugunu da hatirlamamiz gereklidir” ifadelerini kullandi.

Erbakan söyle konustu:

“Kiymetli milletvekillerimizin ve aziz milletimizin bildigi üzere 54’üncü hükümet dönemi refahin tabana yayildigi bir bolluk ve bereket dönemi, dar gelirlinin alim gücünün, refah seviyesinin arttigi bir dönem olmustur. 54’üncü hükümet 11 ay gibi kisa bir sürede dar gelirlinin alim gücünün artirilmasi noktasinda dünya sampiyonu olmustur. Aradan geçen 26 sene ve 13 hükümete ragmen, hiçbir hükümet 54’üncü hükümetin ekonomi alanindaki basarilarini gösterememistir. Buradan sesleniyorum: Gerçekçi bir kiyaslama yapilmak isteniyorsa 54’üncü hükümetin 11 ayda ortaya koydugu basarili ekonomi icraatlariyla kiyaslama yapilmalidir, 2002 yilinin kriz verileriyle yapilan kiyaslamalarin yaniltici olacagi ortadadir. Buradan dostane bir sekilde çagrimizi yineliyoruz: Bu borçlanma politikasi bizleri darbogaza sürüklemektedir. 2024 yilinda 2,65 trilyon lira net borçlanma ve 1,25 trilyon lirayla en büyük harcama kaleminin faiz ödemeleri oldugunu görüyoruz. 20 senede 500 milyar dolarin üzerinde faiz ödedik ve önümüzdeki 3 senede 125 milyar dolar daha faiz ödeyecegiz. Sürekli borçlanarak, bu borcun faizini zamlarla ve vergilerle millete, esnafa ve üreticiye yükleyerek bir yere varamayiz. Iktisadi kalkinma olmadan, reel üretim artirilmadan, katma degerli üretimin payi artirilmadan, 110 milyar dolarlik dis ticaret açigindan kurtulmadan, basta mesleki ve teknik egitim olmak üzere milli egitimde ve üniversitede köklü degisimleri ortaya koymadan, AR-GE ve inovasyonu gelistirmeden, hukukun üstünlügü ilkesi piyasalara hissettirilmeden ekonominin düze çikmasi mümkün degildir. Bu amaçla hükümeti borçlanmadan denk bütçe yapmaya davet ediyorum.”