"Yerleri Hiç Kurumayan Sokak"ta Yüzyıllardır Her Bayram Öncesi Aynı Telaş

İZMİR - SENEM YAZICI - İzmir tarihinin, bir arada yaşamanın, çok kültürlülüğün en güzel sembollerinden Havra Sokağı, yüzyıl önceki ihtişamlı günlerinden biraz uzaklaşmış olmasına karşın, hala, özellikle de bayram arefesinde kent sakinlerinin alışverişte ilk tercihleri arasında yer alıyor.

Alışveriş merkezleri ve market zincirlerinin açılmasından önce, kentin gıda alışverişi için neredeyse tek alternatifi olan Havra Sokağı, İzmirliler arasında, balıkçıların ve manavların sık olması nedeniyle yılın her mevsimi ve günün her saati "yerleri hiç kurumayan sokak" olarak da biliniyor.

İkiçeşmelik semtini Kemeraltı'na bağlayan bu dar sokaktaki sağlı sollu dükkanların büyük bölümü, en az 3-4 kuşaktır aynı aileler tarafından işletilirken, turşucular, manavlar, balıkçılar, sakatatçılar, baharatçılar ve peynircilerin müşteri profilini, çoğunluğu orta yaş ve üzerindeki İzmirliler oluşturuyor.

1492-94 arasında İspanya ve Portekiz'den sürülen Yahudilerin yerleşim yeri olan bölge, din turizmi açısından da büyük bir potansiyel taşıyor. Çok dar bir alanda, çoğu 400 yıllık geçmişe sahip irili ufaklı sinagoglar ve hanlar, bakımsızlık nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Sayıları 19. yüzyılda 55 bine ulaşırken, bugün bin 500'e kadar düşen İzmir'deki Musevi cemaati ve bölgenin bağlı bulunduğu Konak Belediyesi, bu tarihi yapıların ve dokunun korunup gelecek yüzyıllara da taşınması için çalışmalar yapıyor.

Havra Sokağı girişinde 35 yıldır manavlık yapan Kadir Batur, 20 yıl öncesine kadar sokağın günün her saatinde çok yoğun olduğunu belirterek, hala birçok kişinin "tanıdıklarla selamlaşmak, en taze ve güvenilir alışveriş için, bir de alışkanlıklarından vazgeçemedikleri için" filelerini Havra Sokağı'nda doldurduklarını anlattı.

1885 yılında Manisa'da kurulan ve 85 yıldır Havra Sokağı'nda aynı noktada faaliyet gösteren helva dükkanının işletmecisi Altan Manisalı da geçmişte dükkan önünde çift sıra kuyruk olduğunu belirtirken, sokağın daha iyi tanıtılması, bina, han ve sinagogların restore edilmesi durumunda, Havra Sokağı'nın eski ihtişamlı günlerine dönebileceğini söyledi.

Aynı mekanda 4 kuşaktır peynir ve süt ürünleri satan Veysi Mete ise marketlerle rekabet etmek zor olsa da sokağın merkezi konumu ve renkli yapısıyla hala hatırı sayılır müşterisi olduğunu ifade etti ve gelenlerin en çok balık, et ve süt ürünleri aldığını kaydetti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile