Konuyla ilgili bir açıklama yapan Prof. Dr. Saygılı, "İnsanların sağlığı, elbette ticaretten üstündür. Sağlığın pazarlığı olmaz. Bu yasa çıktıktan sonra ülkemizde sigara satışları azaldı. İnsanlar, daha sağlıklı ortamlarda yaşamaya başladı. Yasanın delinmesine yönelik çalışmaların, tütün endüstrisinin yönlendirmelerinden kaynaklandığını düşünüyoruz." şeklinde konuştu. Kapalı ortamlarda sigara yasağının, içmeyenlerin özgürlüğünü ve haklarını korumaya yönelik olduğunu vurgulayan Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Saygılı, "Anayasa'nın 13. maddesinde, 'Temel hak ve özgürlükler, özlerine dokunulmaksızın, ölçülülük ilkesine uygun biçimde yasayla sınırlandırılabilir.' deniyor. 17. maddesi de, 'Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.' şeklindedir." dedi.
İzmir Kahveciler Odası, kahvehanelerde sigara içilmemesini öngören 4207 Sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolu Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Başbakanlık genelgesinin 1. maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay'da dava açmıştı. Oda, dava konusu düzenlemeye kanuni dayanak olan 5727 sayılı düzenlemenin 3. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinin, özel girişim özgürlüğü ve mülkiyet hakkını ihlâl ettiği, eşitlik, ölçülülük ve gereklilik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa'ya aykırı olduğunu öne sürmüştü. Müracaatı değerlendiren Danıştay 10. Dairesi de söz konusu bentteki, "Özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde'' şeklindeki, tütün ürünleri tüketiminde mutlak yasak getiren kuralda yer alan ''kahvehane'' ibaresini Anayasa'ya aykırı buldu. İptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasına oy birliğiyle karar verdi.
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK), Yeşilay, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve sağlık dostu kuruluşların, yağaın delinmesine karşı yaptığı ortak açıklama:
* Sigara içmek, ancak başkasını etkilemediği takdirde kişisel özgürlük olarak düşünülebilir. Ortak yaşam alanlarında sigara içmek, diğer insanların sağlığını tehlikeye düşürür ve özgürlük değildir.
* Başkasının hayatı pahasına sigara içmek ve içilmesine göz yummak özgürlük değil, bilerek cana kastetme sayılmalıdır.
* Öldürdüğü 50 yılı aşkın zamandır bilinen bir maddeden kullanmayanı korumanın tek bir bilimsel yöntemi vardır, o da kapalı alanlarda istisna belirtmeden yasaklanmasıdır.
* Tütün Kontrolu Çerçeve Sözleşmesi'nin 8. maddesinde açıkça, tamamen dumansız alan dışında hiçbir yöntemin yararlı olmadığı belirtilmiştir.
* Bütün bilimsel araştırmalar, sigara içilen yerlerdeki dumanın hiçbir teknolojiyle arındırılamadığını göstermiştir. Sigara içilen ve içilmeyen yerlerin ayrılması, teknik olarak mümkün değildir.
* Uzun yıllar zararlı bir maddeyi işletmesinde kullandırmış olmak, tıp bilimi zararlarını ispat ettikten sonra devam etmeyi mazur gösteremez. Keza bu durum, asbest sanayisinde de yaşanmıştır.
* Devlet, çalışanların çalıştıkları yerde iş güvenliğini de güvence altına almıştır. Kahvehanelerde çalışanlar da bu güvenceye dahildir.
* Kanun sonrası kahvehanelerin zarar etmediği ve kapanandan daha çok kahvehane açıldığı, Maliye Bakanlığı kayıtlarından saptanmıştır.
* En önemli sağlık yasalarını bazı işletmeleri öne sürerek zedelemek, en temel sağlık haklarına aykırıdır.



















