Yeşilçam'ın Duayenleri Rüzgar Gibi Esti

Yeşilçam’ın bir döneme damgasını vuran usta isimler, genç iletişimcilerle buluştu. Moderatörlüğünü İrfan Hıdıroğlu’nun yaptığı söyleşiye İletişim öğrencileri büyük ilgi gösterdi, usta isimlerin konuşmaları sık sık alkışlarla kesildi.Yeşilçam’ın usta duayenleri sanat hayatlarına dair tecrübelerini anlattı, eski ve yeni sinema kuşağını değerlendirdi.

Konuşmasında Yeşilçamlı olmanın ayrıcalık olduğuna dikkat çeken Nuri Alço, sektörün eski dönemlerine duyduğu özlemi şu sözlerle anlattı: “Bu sektörde yaşananlar o dönemde yoktu. Maalesef şimdilerde birlik ve beraberlik yok. Eski tiplemelerin yerini şimdilerde kimse dolduramadı. Örneğin bir Kemal Sunal’ın yerini Ali Sunal dolduramaz. ” Kötü adam rolüyle sanat dünyasına damga vuran Nuri Alço, hayatı boyunca gençlerin yanında olduğunu, Erzurum’da olmaktan gurur duyduğunu söyledi.

Oyunculuk kariyeri boyunca kötü adam olarak anılan usta sanatçı rolünü, “İyiki de ilk günden beri bu rolü oynadım. Çünkü eskiden pespaye adam imajını değiştirdiğime inanıyorum. Aynı zamanda ailelerin çocuklarına kimsenin verdiği içeceği içme dediği için de iyi bir iş yaptığımı düşünüyorum. Yine aynı film projeleri önüme gelse yine oynarım” ifadeleriyle değerlendirdi.

Kariyeri boyunca yaklaşık 71 dizide rol alan ve çeşitli tiyatrolara ustalığıyla renk katan Selahattin Taşdöğen ise yeni sinema kuşağını eleştirdi.

Taşdöğen konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: ” Bugünkü şartlarda iki dizide rol alan oyuncu burnundan kıl aldırmıyor, 50 tane korumayla geziyor ve kendisine asistan aracılığıyla ulaşabiliyorsunuz. Çünkü; bu insanlar şımarmış.” Usta sanatçı Taşdöğen, günümüzde sanat anlayışının para ile eşdeğer tutulduğunu söyledi.

Yeşilçam’ın bir diğer usta ismi Tuğrul Meteer ise emeklerinin karşılığının günümüze oranla tam karşılanmadığını belirtti.

Meteer, “Emeğimizin karşılığını sadece ben değil, hiç kimse almadı.Cüneyt Arkın bile dünyaya bir daha gelsem dizi oyunculuğu yaparım dedi.

Bunu Cüneyt Arkın bile diyorsa kimse emeğinin karşılığını almamış demektir.” ifadelerini kullandı.

Yeşilçam’ın 300’e yakın filminde rol almış dev sanatçısı Yusuf Sezgin ise dönemin film çekimleriyle ilgili şunları söyledi: ” Bizim zamanımızda birlik ve beraberlik vardı, kameralar büyüktü ve taşımak zordu. Teknik imkanlar kısıtlıydı fakat paylaşım, birlik ve beraberlik duygusu olduğu için bu zorluklar kolay bir şekilde aşılabiliyordu.şimdi her şey çok değişti”