* Yeni diziniz yakında başlıyor. Konusundan ve canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?
Karslı bir çift. Altı yıllık evliler ve çocukları olmuyor. Sorun adamda ama karısına yükleniyor ve her gün dövüyor. Komşuları da kötü davranıyor ona. Kadın yıllarca böyle yaşıyor. Yapacak hiçbir şeyi de yok. Kadını, yani Bahar’ı ben oynuyorum. Kocası en yakın arkadaşıyla birlikte olmaya zorluyor onu. Diyor ki, “Bu gece onunla beraber olacaksın ya da çocuğumuz olana kadar.” Bir de çocuğun kendinden sanılmasını istiyor. Kadın artık deliriyor, inanamıyor. Kriz anında önce o adamı, sonra kocasını öldürüp, İstanbul’a kaçıyor. Yüksek tempolu bir dizi. Kars’ta da birkaç gün çalıştık.
* Anadolu kadınının sıkıntılarını gözlemleyebilme imkanı buldunuz mu?
Evet. Şiddet gören birkaç kadınla sohbet ettim. Zaten çok sıcak davranıyorlardı, çok samimiler. Gerçek hikayeler dinledim onlardan. Kadınlar bu sorunlar karşısında hiçbir şey yapamıyor. Ne paraları var, ne de cesaretleri. Ciddi travma halindeler. Çok çok acı bir durum.
* Karakteri nasıl çıkardınız?
Oyuncu koçu, Merve Taşkan’la çalıştık. Zor bir karakter ama o kadar etkileniyorsunuz ki. Size senaryoyu okutsam, sizin de gözleriniz dolar, kötü hissedersiniz. İşte devamlı o hisle oynuyorsunuz. Her gün bu tarz haberleri okuyoruz zaten. Ütopik bir hikaye değil.
“Herkes işini yapsın”
* “Oyunculuğa başladığımda daha cesurdum, şimdi daha korkağım” demişsiniz. Bu korkunuzun sebebi ne?
Ben İzmir’den geldim buraya. Orada dostluklar daha önemliydi. İstanbul’da ilişkiler daha az samimi. Şimdi arkadaşlık etmeye, dost kabul etmeye biraz korkuyorum. Özellikle bizim ortamımızda tuhaf bir durum var. Bir işe başlıyorsunuz ve setteki herkes çok yakın arkadaşınız oluyor. Ama set bitiyor, yok öyle bir arkadaşlık artık. Aranız bozulmuyor ama kimse birbirini aramıyor. Bu şikayet ettiğim bir durum değil, ben de böyle yapıyorum. Tabii aralarında hâlâ arkadaşlığımı koruduğum insanlar da var.
* Para kazanabiliyor musunuz bu süreçte?
Ben zaten belirli bir seviyede yaşıyorum. Çünkü hep özgür kalabilmem için standartlarımın da belirli bir seviyede kalması lazım. Zevklerim de öyle. Arkadaşlarımla bir mahalle kafesinde sohbet etmek benim için yeterli oluyor. Maddi olarak tabii belirli birikimler yaparak ilerliyorum, özgürlüğümü sağlayabilmek için.
Murat Dalkılıç’la ilişkiniz nasıl gidiyor?
Güzel. İyi gidiyor.
Ekin Türkmen’in bilinmeyenleri
Şarkı söylemeyi çok seviyor. Ama kendi deyimiyle bunun dinleyenler için bir ‘işkence’ olduğunu söylüyor. Heykel ve resim yapıyor. Uzun vadeli planları arasında sergi açmak var. Eski eşyalardan vazgeçemiyor. 150 yıllık, eski Türk filmlerinde kullanan bir yatağı var. En sevdiği şeyin hayal kurmak olduğunu söylüyor. İçinde bir hırs ya da plan olmadığı zaman kurulan hayallerin gerçekleşeceğine inanıyor. Altıncı hissi çok kuvvetli, gördüğü rüyaların çıktığını söylüyor. Rahat ve spor giyinmeyi seviyor. Çok gösterişli kıyafetleri beğenmiyor. Hikayeleri var. En büyük hobilerinden biri yazmak.
Yeni karakteriyle seyirci karşısında olacak
Ekin Türkmen, 14 Kasım'dan itibaren 'Bir Kadın Tanıdım'la TNT'de seyirci karşısında olacak. Oyuncu, yeni dizisi, hayalleri, sevgilisi Murat Dalkılıç'ı ve neden tiyatro yapmak istemediğini anlattı.