Yiğit Bulut, Çorlu'da Konferansa Katıldı

Yiğit Bulut, Çorlu'da Konferansa Katıldı

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Çorlu İlçe Teşkilatı Gençlik Kolları tarafından düzenlenen ‘Güçlü bir gelecek için geçmişimizle yüzleşiyoruz’ konulu konferansta konuşmacı olarak yer alan 24 Tv Genel Yayın Yönetmeni ve gazeteci Yiğit Bulut, "Daha 28 Şubat'ın, 1980'in, 27 Mayıs'ın sivil karargahlarına daha girilmedi.

Daha sivil karargahların sadece kapısı açıldı ve Türkiye'deki en rütbeli general asker değildir. Türkiye'deki en rütbeli general sivildir. 28 Şubat'taki en rütbeli general sivildir” dedi.

Daha önce hükümetler aleyhine, Başbakanlar aleyhine öyle şeyler yazıldığını belirten Yiğit Bulut, “Matbaan var, gazeten var, arkanda o kadar adam duruyor yazsana, yazamazsın çünkü artık devlet devlet gibi oldu. Devleti temsil eden devleti tam olarak temsil ediyor. Cumhurbaşkanına hakaret etmek, Başbakana hakaret etmek, bakanlara hakaret etmek manipülasyon yapmak o kadar kolay mı artık. Çünkü devlet artık kalıbını dolduruyor. Eskiden nasıldı, Türkiye'de bir böyle garip vatandaşlar var, bir de dokunulmayan insanlar var ama şimdi herkese dokunulabiliyor bu çok önemli” dedi.

Bulut, “Siz hiç düşünebilir miydiniz, o dokunulmayacak insanlara milyar dolarlık vergi cezaları kesilecek. O insanlar yargılanacak, o insanlar hakkında iddianameler yazılacak. Onlara kimse dokunamazdı ama şimdi herkes yaptıklarının hesabını veriyor. Daha 28 Şubat'ın, 1980'in, 27 Mayıs'ın sivil karargahlarına daha girilmedi. Daha sivil karargahların sadece kapısı açıldı ve Türkiye'deki en rütbeli general asker değildir. Türkiye'deki en rütbeli general sivildir. 28 Şubat'taki en rütbeli general sivildir. Askerler sadece orada el, kol, omuz. Onlara da çok üzülüyorum. Neye alet olduklarının farkına bir türlü varamadılar” diye konuştu.

1876'da Sadrazam Mahmut Nedim Paşa'yı linç etti askeri öğrenciler Osmanlı İmparatorluğu Düyun-u Umumiye'ye teslim edildi diyen Bulut, “1960'da Menderes'i astılar Türkiye Cumhuriyeti IMF ve Dünya Bankasına teslim edildi. 1980'de hükümeti devirdiler, meclisi kapattılar, nitekim geldi Türkiye2yi küresel güçlere teslim etti. 28 Şubatta Türkiye'yi aldılar Dünya Bankası, IMF ve batılı para babalarının kucağına bıraktılar. Maalesef askerimiz de neye alet olduğunu hala fark edemedi. Aslında asker bizim içimizden çıkma. Sizsiniz, benim, amcanız, kardeşiniz, biziz asker. Ama maalesef her zaman asker kolektif olarak bu yerleşik yapılarla hareket etti” dedi.

Milletvekili olan babasının darbe döneminde gözaltına alındığını da sözlerine ekleyen Bulut: “Her zaman şu soruyu sormuşlar, neden MC hükümetine güvenoyu verdin. Sorulan soru bu. Verdim çünkü ben milletvekiliyim halk beni seçmiş ben kendi vicdanımla güvenoyu veririm veya vermem. Günlerce sorgulamalarda bu sorular soruldu. 650 bin kişiyi sakat bıraktılar, psikolojik olarak ve fiziksel olarak. Hadi benim babam milletvekiliydi onu aldınız götürdünüz. Üst komşu vardı bugün Türkiye'nin en iyi matematik profesörü ismini vermeyeceğim, ODTÜ'de, sadece bir mektupta adamın adı geçiyor diye o zamanlar asistandı ODTÜ'de adamı götürdüler, 3 seneye yakın o cezaevi, bu cezaevi dolaştı 3 sene sonra geri geldiği zaman böbreklerinden ve ciğerlerinden sakattı. Sadece bir mektupta adı geçiyor diye” şeklinde konuştu.

Yiğit Bulut konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sistem çok basit kurulmuş arkadaşlar çok basit tam bir soygun sistemi. Tam bir soygun büyük usta gelene kadar soygun sonuna kadar devam etti. Soygun çok basit. Rahmetli Atatürk çok iyi niyetli. Ama Atatürk'ün ölümünden sonra, Atatürk'ün hayatının son dönemlerinde belki zehirlenerek, belki başka etkilerle etkisi tamamen azalıyor. Ve etkisinin azalması ile birlikte çevresindeki çakallar kontrolü ele geçiriyorlar. Ölümüyle birlikte İsmet İnönü'nün Amerika ile yaptığı 10 milyon dolarlık bir anlaşma var. Yakında Başbakan onu da açıklar. Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılmış en büyük ihanettir. Amerika ile yapılmış 10 milyon dolarlık bir anlaşma var o dönemki şartlara bakarsanız diyor ki, ‘al sen kontrol et Türkiye senin olsun biz burada hiçiz’ Petrol kanunu yapıyorlar, İsrail'den adam getiriyorlar. İsrailli adam geliyor Türkiye'nin petrol kanununu yazıyor. Bu mu Atatürkçülük, bu mu Cumhuriyetçilik, bu mu bağımsızlık inanılmaz detaylar var.” Sistem çok basit işliyor diyen Bulut, “Türkiye'nin soyulmaya başlamasının ana tarihi 1946'dır. Recep Peker hükümetinin yaptığı devalüasyon ilk soygun başlar. 1946'da başlayan soygunun taçlandırıldığı tarih de Kemal Derviş'in gelmesidir. 1946'da başlar, Kemal Derviş'in gelip teslim almasıyla o süreç tamamlanır. Hatırlayın rahmetli Bülent Ecevit önünü iliklemiş bekliyor, adam merdivenlerden eli cebinde iniyor, Türkiye'yi teslim almaya geliyor. Ecevit onu saygıyla bekliyor, küstah bir şekilde geliyor, Ecevit'in yanına geçiyor konuşma yapıyor. Kim bu, muhtar bile seçilmemiş Kemal Derviş. 15 günde 15 yasa çıkacak diyor. Telekom yasası, şeker yasası petrol yasası 15 günde 15 yasa kim yazdı bu yasaları dünya bankası memurları yazdı. Şimdi ben Devlet Bahçeli'yi çok severim, bir dostumdur ayrıca geçmişten. Büyük Türk milliyetçisiyiz, ama Enis Öksüz'ün kellesini Kemal Derviş'e verdik. Kemal Derviş istedi diye Enis Öksüz'ü bakanlıktan azlettik. Niye çünkü Enis Öksüz o dönemde Telekom yasasına karşı çıktı. Dünya Bankası istedi diye kendi bakanımızın kellesini verdik. Böyle bağımsız Türkiye olamaz. Böyle ayakları üzerinde duran Türkiye de olmaz. Böyle milliyetçilik de olmaz” dedi.

Yiğit Bulut ayrıca, “İnanılmaz işler yapmışlar. Türkiye'de gaz çıkmadı, Türkiye'de petrol çıkmadı, Apple'ı bulmadık, yazılım bulmadık, Samsung'u da biz yapmadık. Pekiyi nereden geliyor bu Türkiye'deki büyük şirketlerin büyük servetleri. O 1,5 trilyon dolardan geliyor. 1946'dan 2003'e alırsanız o süreçteki 2.2 trilyon dolarda halktan alınan bütün para bugün gördüğünüz o yapılara transfer oldu. Bugün çıkıyorlar diyorlar ki biz TÜSİAD'ız hükümetle ilgili şunu söyleriz, bunu söyleriz. Bir gidiyorsunuz geçmişe bakıyorsunuz bütün gelir, bütün varlık birikimi geçmişte halktan toplanan 2.2 milyar dolar faizde yatıyor. Bundan 50 sene önce Türkiye'de televizyon yapıyorlardı bugün hala yapıyorlar ya, bundan 50 sene önce Türkiye'de televizyon yapıyorlardı hala aynı televizyonu yapıyorlar. 8 sene önce Samsung firması yoktu, bugün değeri 500 milyar dolar. Şimdi ben Türkiye'de televizyon yapıyoruz diyenlere soruyorum. 8 senede Samsung 500 milyar dolara geldi. Siz hala aynı montaj televizyonları yapıyorsunuz. Başbakan diyor ya yapsanıza bir motor, yapsanıza bir araba, yapsanıza yerli bir uçak. Yapamazlar. Çünkü onların efendisi montaj sanayisidir. İstese de yapamaz, efendisi izin vermez, yapamaz” diye konuştu.

Gazeteci Yiğit Bulut’un daha önceki konferanslarında yaşanan yumurtalı saldırı nedeniyle Çorlu’da yoğun güvenlik tedbirleri altında korunması dikkat çekti. Yiğit Bulut, Çorlu Belediyesi önünde bekleyen 2 ayrı resmi polis otosunun yanı sıra Memduh Şevket Esendal sahnesinde de 2 polis memuru tarafından şemsiye ile yakından korundu.

AK Parti Çorlu İlçe Teşkilatı Gençlik Kolları tarafından Çorlu Belediyesi Memduh Şevket Esendal Sahnesi'nde düzenlenen ‘Güçlü bir gelecek için geçmişimizle yüzleşiyoruz’ konulu seminere AK Parti Tekirdağ İl Başkanı Ahmet Kambur, il başkan yardımcıları, il yöneticileri, Çorlu İlçe Başkanı Adnan Volkan, ilçe başkan yardımcıları, ilçe yöneticileri, Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Eryılmaz, kadın kolları üyeleri ve partililer katıldılar .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile