Yıldız, Fındığı Tbmm Kürsüsünden Anlattı

2013 yılı merkezi bütçe kanunu tasarısının "diğer bütçe" başlıklı 7'nci maddesi üzerine CHP grubu adına söz alan CHP Ordu Milletvekili İdris Yıldız, konuşmasına Ordu’nun önemli geçim kaynağı olan fındık ile başladı.

CHP Ordu Milletvekili Yıldız, ”Bugün fındık üreticisinin mağduriyeti ve üreticiyi göçe zorlayan nedenler altında hükümetin plansız ve başarısız fındık politikası yatmaktadır. Fındık, stratejik ve özel bir üründür. Dünya fındık üretiminin yüzde yetmiş beşi ülkemizde gerçekleşirken fındık fiyatını neden ülkemiz belirleyememekte? Çünkü fındığın yeterli değeri bulmasında gerekli katkı koyulmamaktadır. Yetersiz politikayla mağdur hâle gelen fındık üreticisi geçinememekte, metropollere göç etmektedir. Tarım Bakanı Eker'in deyişiyle, rekolte 456 bin ton olduğunda 8 dolardan ihraç ettiğimiz 230 bin ton fındıktan 1 milyar 820 milyon dolar döviz girdisi sağlamışken 700 milyon kilo rekolteyle karşılaşınca devlet desteği de olmadığından fiyatlar 5.40 dolara düşmüştür. Bu demek oluyor ki yaklaşık aynı miktar fındığı ihraç ettiğimizde 1 milyar 242 milyon dolar döviz girdisi sağlamış, fiyat düşüklüğünde ülkemize 578 milyon dolar daha az döviz girecektir. İhracatın önemini özellikle vurguladığımız dönemde bu kayıp devlete ve üreticimize nasıl izah edilebilir? Bunu resmi rakamlarla söylemek gerekirse; geçen yıl 30 Kasım 2011 tarihinde 81 milyon kilo iç fındıktan 629 milyon dolar döviz girdisi sağlanırken, bu sene aynı dönemde 110 milyon kilo iç fındıktan 600 milyon dolar girdi sağlanmıştır. Bu da fındıktaki yanlış politikanızın belgesidir. Halbuki devlet fındık piyasasında regülatör konumunda bulunmuş olsaydı, hem ülkemize döviz girdisi daha fazla olacaktı hem de üreticilerimiz bu şekilde mağdur edilmeyecekti çünkü bu aynı zamanda sosyal hukuk devleti olmanın gereği idi” ifadelerini kullandı.

“KÖYLÜ NÜFUSU AZALMAKTADIR”

Üreticilerin tarımdan her geçen uzaklaştığının altını çizen Milletvekili Yıldız, “İnsanlarımız tarımdan her geçen gün kopmaktadır. Fındık üreticisi geçmişte ilacını, öğrenimini, düğünü, cenazesi kısacası yaşamını buradan sağlarken bugün fındığı, üretimi bırakma yoluna gitmektedir. 2000 yılı nüfus sayımında 887 bin 765 olan Ordu ili nüfusu, 2012 yılında 714 bin 390'a gerilemiştir. Haliyle köyden şehire göç olduğu sürece köylü nüfusu da azalmaktadır. Halbuki insanlarımız kendi yöresinde daha az gelirle geçinebilecekken, metropollere olan yoğun göç daha çok geliri gerekli kılmaktadır. Aynı zamanda devletin şehirlere daha büyük harcamalar yapması ihtiyacını da doğurmaktadır. Göçle birlikte şehirlerimizin hazmetme kapasitesi üzerine çıkılmış olur. Bunun da getirdiği sonuçla bireyler sosyal haklardan eşit imkanlarda yararlanamazlar. Adeta 'yeni yeni şehir gettoları' yaratılmış olunur ki bu politikayla bunun da üstesinden gelmek zor gözükmektedir. Bu sorunun nedeni AKP'nin uyguladığı yanlış ekonomi programıdır. Bu ekonomik program dar gelirliyi koruyan bir program değildir. Bu program temelde 'altta kalanın canı çıksın' mantığından başka bir şey değildir” şeklinde konuştu.