Yılmaz Açıklaması
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye kervanının önüne haramilerin dikildiğini söyledi.
Yılmaz, AK Parti Sivas İl Başkanlığı’nın düzenlediği Aralık Ayı İl Danışma Meclisi Toplantısında yaptığı konuşmada, “Türkiye yeni bir istiklal mücadelesi veriyor” dedi.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Sivas İl Başkanlığı’nın düzenlediği Aralık Ayı İl Danışma Meclisi Toplantısına katılmak üzere karayolu ile Ankara’dan Sivas’a geldi. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) konferans salonunda yapılan toplantıya Bakan Yılmaz’ın yanı sıra AK Parti Sivas Milletvekili Hilmi Bilgin, Ali Turan ve çok sayıda partili katıldı.
Toplantıda partililere hitap eden Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, şöyle konuştu: “Eğer ekonomik yönden güçlü olmazsanız tam bağımsız olamazsınız. 200 seneden beri Türkiye en güçlü dönemini yaşıyor ve dünya üzerinde hiçbir zaman Türkiye bugünkü kadar bir itibara mazhar olmamıştır. Merkez Bankası'nın bizden önceki dönemde kasasında 27.5 milyar dolar varken, şimdi rezerv 136 milyar dolar. Yolsuzluk olan bir ülkede bu kadar artış olur mu? IMF’e borcumuz vardı. Biz aldık harcamadık başkaları aldılar harcadılar, harvurup harman savurdular. 23.5 milyar dolar yine bizim dönemimizde başkalarının harvurup harman savurduğunun borcunu ödedik.”
TÜRKİYE YENİ BİR İSTİKLAL MÜCADELESİ VERİYOR
Türkiye’nin yolsuzluk operasyonu ile birlikte yeni bir istiklal mücadelesi verdiğini belirten Bakan Yılmaz, şunları söyledi: “Türkiye kervanı doğru yolda hedefine doğru ilerlerken işlerin iyi gitmesinden, ekonominin büyümesinden ve sosyal barıştan rahatsız olan birtakım iç ve dış odakların tuzakları işlemeye başladı.
Bunu Gezi de gördük, bunu şimdi görüyoruz. Kendi kendini sömürgeleştiren bir aydın zümresinin olduğu bu memlekette bulunmak gerçekten zor. Ulusalcı ve milli kisveye bürünüp yerli ekonomi denildiğinde montaj sanayi, ticaret denildiğinde distribütörlük zannedenleri tekrar Türkiye’nin yönetimine görmeyi hayal edenlere destek verenleri görmek ne acı."
Türkiye'nin yeni bir İstiklal Mücadelesi verdiğini anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tam bağımsız Türkiye için, Türkiye siyasal bağımsızlığını pekiştirebilmek için ekonomik bağımsızlığın olmazsa olmaz olduğunu fark etti. Bu bilinçle küresel ölçekli bir finans aktörü olarak Halk Bankası'nı inşa etti, ediyoruz. Bu bilinçle küresel ölçekte bir aktör olarak Türk Hava Yollarını geliştiriyoruz. Bu bilinçle Avrupa’nın en büyük havaalanını inşa etmek üzere harekete geçiyoruz. Bu bilinçle savunma sanayinde kendi kendimize yeterli olmayı amaç edindik. Kendi tankımızı, helikopterimizi, insansız hava aracımızı, milli gemimizi ve her türlü zırhlı aracımızı üretiyoruz. Bu bilinçle TİKA ve Yunus Emre Endüstrileri’yle uzak ve yakın coğrafya da kendi kültür coğrafyamızı yeniden inşa ediyoruz, yeniden ihya ediyoruz, tarih bilincimizi canlandırıyoruz. Bu bilinçle enerji bağımlılığımızı azaltmak için, ortadan kaldırmak için nükleer santral inşa ediyoruz ve bu bilinçle Kuzey Irak Bölgesel yönetimiyle de petrol sözleşmeleri imzalıyoruz."
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı bugün olan biteni tanımlarken İstiklal Mücadelesi'nden bahsettiğini anlatan Yılmaz, şunları söyledi: "Kanal İstanbul, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, üçüncü havalimanı, hızlı tren, Marmara Ray, bölünmüş yollar, otoyollar ekonomik bağımsızlığın olmazsa olmaz unsuru. Bunu önlemek için haramiler kervana saldırdı. Türkiye Ekonomisine darbe vurdu. Ekonomik bağımsızlığı elde etmek için her alanda kendine yeterli Türkiye yürüyüşünü başlatan Türkiye’nin yolunu kesmek için yeminli işbirlikçiler ile Türkiye’yi hâla müstemleke gibi görmek isteyenler el ele Türkiye kervanının önünde. Olan biten budur diğerleri teferruattır.”
HARAMİLER TÜRKİYE’NİN ÖNÜNE DİKİLDİ
Ekonomiye zarar veren her adımın Türkiye kervanının önüne dikilen haramilerin adımı olduğunu anlatan Yılmaz; sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de son yedi ayda yapılmak istenen budur. Fitne zamanı, tabi biz bu oyunu boşa çıkarabiliriz. Bu oyunu etkisiz kılabiliriz. Bunu yapabilmenin şartı da birlik ve beraberliği güçlendirmemiz lazım. Birlik ve beraberliğe darbe vuracak her eylemden ve söylemden biz uzak durmalıyız. Fitne zamanı koşan yürüsün, yürüyen dursun, duran çöksün, çöken otursun."
Demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inanan birinin elbette yolsuzluklara karşı çıkacağını belirten Yılmaz, şöyle konuştu: "Yolsuzluk topluma karşı ağır bir suçtur. Yolsuzluk şüphelisini adil ve etkili bir şekilde yargılanması gerekir. Bizler içinde bunun dışında başka bir seçenek yoktur. Ancak olay bu değildir birbiriyle bağlantısı olmayan üç ayrı dosya parça tesiri daha büyük olsun diye bir araya getirildi.
Seçim öncesi zamanlama ayarı yapıldı bu da bize bu dosyanın yolsuzluk dosyası olma boyutunun ötesine geçtiğini gösterir. Burada silah Türkiye’ye yöneltildi ancak silahın önüne bir susturucu takıldı. Milletin yolsuzluk konusundaki hassasiyeti bilindiğinden dikkatler susturucuya çevrildi. Ama resmin tamamını görmek için hem silaha bakmak lazım, hem silahı kimin tuttuğuna bakmak lazım, hem de silahın nereye çevrildiğine bakmak lazım. Dosyalardan bir tanesi iki ay önce tekerrür etmiş ve bekletilmiş, bir diğeri 14 aydır devam ediyor. Hata ile suç arasında ince bir yorum farkı vardır. Bu sistem hatalardan suç üretmek konusunda da uzmandır. Bugün de 2 yıl 24 saat izlenen herkesten çarpıcı bir suç hikayesi mutlaka üretilir. Her gün 24 saat sizin konuştuğunuzu dinleseler mutlaka önden arkadan bir şeyleri çıkarırsanız bak bunu dedi derler hiç şüpheniz olmasın”
YOLSUZLUK OPERASYONUNDA AMAÇ AK PARTİ’Yİ İKTİDARDAN UZAKLAŞTIRMAK
Yılmaz, Ortadoğu'da yeni Türkiye’nin politikaları, İran’a karşı uygulanan yaptırımlara karşı Türkiye’nin uygulamalarının egemen çevrelerde rahatsızlığa yol açtığını söyledi.
Operasyonların odak noktasında omurgası belli Halk Bankası olduğunu anlatan Yılmaz, "Hedefte Türkiye ekonomisi var. Dosya kapsamlı bir suç takibi havasına sokulmak için özel olarak dizayn edilmiş" ifadelerini kullandı.
Gayenin Ak Parti'nin iktidardan uzaklaştırılması olduğunu anlatan Yılmaz, şöyle konuştu: "Türkiye'ye son iki yüz yıldır en güçlü dönemine getiren liderini, genel başkanımızı devre dışı bırakmak istiyorlar. Çünkü o lider Gazze’nin tek destekçisi, o lider Mısır’daki darbeye darbe diyen tek lider o lider İsrail’i özür dilemek zorunda bırakan tek lider Suriye konusun da herkesin çıkarı olurken Suriye konusunda insan hak ve onurunu düşünen ve yedi düvelden farklı bir konum alan tek lider. Birleşmiş Milletleri eleştiren ve İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan düzenin bugünün sorunlarına cevap vermediğini düşünen tek lider."
Başbakan Erdoğan'ın bölgesel küresel hesapların çıkarlarını zorladığını anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Kendisinden isteneni değil ülkesini menfaatinin üstünde tutaraktan ülkesinin istediğini yapmaktadır. Her zaman söylediği şu ülkem kazanacaksa ben kaybetmeye hazırım. Bunun için ya İstiklal ya İzmihlal demektedir. Bunun için ya millet ya zillet demekte. Ya özgürce lider ülkenin onurlu vatandaşları olaraktan yaşayacağız ya da çağdaş manda düzenini ses çıkarmadan bu zillete rıza gösterip bunu da bağımsız Türkiye diye kendimizi avutacağız. Uluslararası güç oyunlarının uygulama sahası Ortadoğu'daki yeni Türkiye’nin politikaları, İran’a karşı uygulanan yaptırımlara karşı Türkiye’nin uygulamaları egemen çevrelerde rahatsızlık yaratmakta. Operasyonların odak noktasında omurgası belli Halk Bankası var, hedefte Türkiye ekonomisi var.”
Bakan Yılmaz, daha sonra Sivasspor, Karabükspor maçını izlemek üzere 4 Eylül Stadyumu’na geldi.