YÖK Başkanı moderatör değil konuk olmalıdır
YÖK Başkanı Özcan, Habertürk'e, öğrenci sorunlarının konuşulacağı toplantılara moderatörlük yapabileceğin...
YÖK Başkanı Özcan, Habertürk'e, öğrenci sorunlarının konuşulacağı toplantılara moderatörlük yapabileceğini söylemiş. Oh ne güzel. Demek ki emekliliğinde kendisiyle meslektaş olacağız. Eminim ki çok da başarılı olur.Â
Kolay kontak kuruyor.
Öğrencisi olup da kendisini sevmeyen yok gibi...
Ama benim asıl merak ettiğim, öğrencilerin karşısına neden YÖK Başkanı olarak çıkmadığı? Çünkü şu an için kendisi, soruları yönlendiren değil, sorulara cevap vermesi gereken bir konumda.
Her ne kadar ben moderatörüm diye topu taca atsa da, eğer seçilmiş öğrenciler çağrılmazsa, sorular hep kendisine gelecektir. Bu yüzden öğrencilerin karşısına şimdi YÖK Başkanı olarak çıksın, daha sonra da moderatör olarak çıkar. Sapla saman da birbirine karışmamış olur...
Peki Özcan öğrencilerin karşısına çıkar mı?
Çıkması gerekir.
Sempatik kişiliği ile çok kısa sürede öğrencileri etkileyeceğinden de eminim.
Ama korkuyor ya da kendisine çıkmaması yönünde telkinlerde bulunuluyor.
Başkalarını bilmem ama Genç Bakış olarak biz kendisini defalarca davet ettik. Ama görünen o ki hâlâ bu konuda karar verebilmiş değil.Â
YÖ'den önce, YÖ'den sonra
Özcan'ı YÖ'den önce yani Yumurtadan Önce de davet ettik YS'den sonra da... Ama belli ki canlı yayında öğrenci karşısına çıkmaktan çekiniyor. Oysa çıkmalı. Çünkü, eğer o öğrenciden korkar ve üniversiteden kaçarsa, herkes bunu yapar. Böylesi bir durumda da üniversite ve öğrenciler hiç hak etmedikleri ithamlarla karşı karşıya kalabilirler.
İşte bu yüzden, Özcan, YÖK Başkanı olarak, üniversite üniversite dolaşıp sık sık öğrenci ve öğretim üyelerinin karşısına çıkmalı ve onların sorularına cevap vermelidir.
Yine aynı şekilde, gazete ve televizyonlarda da öğrencilerin karşısına moderatör olarak değil de YÖK Başkanı ve hoca olarak çıkmalıdır.
Hangi kanal, hangi program olacağına elbette kendisi karar verecektir. Ama ne olur danışıklı dövüş izlenimi verecek her türlü oturumdan kaçınsın!..
Öğrenciler öcü değil
Üniversitelerde ve sokakta ne zaman tansiyon yükselse, günah keçisi hep öğrenciler oluyor. Bu dün de böyleydi, bugün de...
Yumurta ve benzeri fiziki saldırıya yönelik eylemlerin elbette savunulacak bir yanı yok. Ama öğrenciler başka türlü de konuşulmuyor. Tercihlerinin bu yönde olmasına da, zaten en büyük desteği, yumurta eylemine karşı çıkanlar sağlıyor.
Nasıl mı?
Sürekli o görüntüleri göstererek, sürekli benzeri eylemler ya da söylemler dışındaki haberleri görmeyerek!..
Yani hem kızıyorlar hem de benzeri gelişimlere çanak tutuyorlar.
Tartışmayı seviyorlar
Genç Bakış'ta çok zor programlar yaptık. Evren'den Demirel'e, Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na sanatçılardan işadamlarına, Türkiye'yi yöneten, yönlendiren hemen herkes, 10 yıl boyunca, büyük bir samimiyetle gençlerin karşısına çıktı.
Bazen çok ağır sözlere muhatap oldular bazen de yuhalandılar. Ama hiçbir konuğumuz bu durum karşısında ne programı yarıda bırakıp gitti ne de gençlere kızdı. Tam aksine ben saygı sınırlarının aşılmaması gerektiğini hatırlattıkça, bırakın istedikleri gibi konuşup, eteklerindeki taşı döksünler denildi.
Ve çoğu zaman programın sonlarına gelindiğinde gördük ki, o en ateşli soruları soran gençlerden bazıları konukları alkışladı. Konuklar da onlara methiyeler düzdü.
Bu yüzden ülkeyi yöneten ve yönetmeye talip olanlarla, gençler, her platformda daha sık bir araya gelmeliler.
Gelmeliler ki en azından birçok konuda birbirlerinden farklı düşünmediklerini görsünler. Birbirlerinden öcü gibi bahsetmekten vazgeçsinler.
YÖK başkanları?
YÖK başkanları içerisinde öğrenciye en yakın olanı Özcan gibi. Ama o da kaçıyor. Doğramacı'yı İstanbul Üniversitesi bahçesindeki protestocu öğrencilerle bir araya getirmeye zor ikna etmiştim. Ama beş dakika sonra alkışlanmaya başladı. Sağlam ve Teziç öğrencilerden hep kaçtı. Gürüz ise ancak başkanlık koltuğu gittikten sonra öğrencilerin kıymetini anlayabildi.
Özetin özeti: Öğrencilere kızma yerine onları dinlemeye ve anlamaya çalışmak en doğru olanı. Ama bunu görmek, her iki taraf için de bazen çok zaman alabiliyor...
Â