YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Genel Kurul'a verilen arada gazetecilerin sorularını cevapladı. Öğrenci affı ile ilgili bir soru üzerine Özcan, "Bir defa Meclis'teki kanun tasarısı afla ilgili değil. Bu üniversiteden atılmayı ortadan kaldıracak bir mevzuat düzenlemesi. Böyle bir düzenleme yapılırken, hani herkese şans verelim, sisteme dahil olsunlar, zaten atılma da kalkıyor, ondan sonra sistemin içinde kalsınlar, başarılarına göre mezun olup sistemi terk etsinler diye bir düşüncemiz var." diye konuştu.
Affın bunun küçük bir kısmı olduğunu kaydeden Özcan, "Esas olan kısmı, yıllar bazında öğrencinin takibi yerine kredilerinin takip edilmesi, belli krediyi alan öğrencilerin okuldan mezun edilmesinin sağlanmasıydı. Bizim vurgu yapmak istediğimiz esas konu budur. Yoksa, biz afla ilgili değiliz." dedi. Affın ne zaman başlayacağı ve nasıl olacağı konularının siyasilerin işi olduğunu kaydeden Özcan, "Onlar Meclis'te karar verecekler, (hangi tarihten bu yana olacak, kimler bunun içine girecek?) Ama madem artık okuldan atılmanın kalkması söz konusu, o zaman bence mümkün olduğunca geriye gidip herkesi içine almak, ondan sonra yeni sistemi kurmak ve işletmek gerekir." şeklinde konuştu.
Affın kaç öğrenciyi kapsayacağı yönündeki bir soru üzerine Özcan, "Onu henüz bilmiyoruz ama bugüne kadar fazla sayıda af çıktığı için..." ifadelerini kullandı. 800 bin rakamının telaffuz edildiğinin hatırlatılması üzerine Özcan, "Ben zannetmiyorum öyle bir rakamın olacağını. O çok yüksek bir rakamdır." dedi.
'Bu son af mı olur?' sorusuna Özcan, "Evet bundan sonra okuldan atılma olmayacak, af da çıkmayacak tabi." cevabını verdi.
Bir şart aranıp aranmayacağı ile ilgili soruya Özcan, "Biz taslağın içine bazı önermeler koyduk. Ama onları değiştirecek olanlar siyasilerdir. Bakalım neye karar verecekler." şeklinde konuştu.
YÖK'ün taslağın içine hangi öneriler koyduğu ile ilgili Özcan şunları dile getirdi: "Bizim taslağın içine koyduğumuz öneriler esasında her nedenle olursa olsun... Yani diğer af metinlerinde geçen bir metindir o. Onu koyduk. Ama onu genişletirler mi, terör suçları bunun içine girecek mi girmeyecek mi gibi meseleler tamamen siyasilerin vereceği karardır. Onlar kararlaştıracaklar."
"RASYONEL OLAN 2008'DEN BU TARAFA AÇIKTA KALAN ÖĞRENCİLERİ KAPSAMASI"
Bir gazetecinin, 'Siz en son çıkan aftan bu güneyi kastetmiştiniz. Ama kapsamın çok genişlediği görülüyor. Bu siyasilerin tercihi mi?' sözleri üzerine, "Evet bizim kararımız, en son affa kadar öğrencilerimize haklar verilmiştir, onlardan faydalanmaları gerekirdi. Bence en normal olanı, rasyonel olanı 2008'den yani son aftan bu tarafa açıkta kalan öğrencilerimizi içine almasıdır. Ama o bir siyasi karardır. Açılım politikası gereği, (80'lerin politikalarını da düşünürseniz) pek çok insanın çeşitli nedenlerle sistemden zarar gördüğü, bir şekilde eziyet edildiği insanlara, onları da hesaba katarsanız, belki öyle bir mantıkla daha geriye götürmek mümkün olabilir, diye düşünüyorum." diye konuştu.
Bir gazetecinin, 'Yani kesin bir şey yok diyorsunuz.' sözleri üzerine Özcan, "Hayır yok. Şimdi bildiğimiz bir şey yok. Meclis'te. Şu anda da o toplantı devam ediyor, komisyonda görüşülüyor." dedi.
SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİNDEKİ YUMURTALI SALDIRI
Özcan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki yumurtalı protesto ile ilgili üniversitenin inceleme sonucunun henüz kendilerine ulaşmadığını aktardı. Özcan, "Bana bu hafta sonuna yetiştireceklerini söylediler." şeklinde konuştu.
YÖK'ün yeni bir inceleme yapıp yapmayacağı konusunda ise Özcan, "O gelene bir bakalım. Bizi tatmin ediyorsa yapmayız, ama açıklıklar bulursak yaparız." diye konuştu.
KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı'ndaki kopya iddiaları ile ilgili de Özcan şunları dile getirdi: "KPSS ile ilgili savcımızın yaptığı soruşturma halen devam ediyor. Esasında onu bekliyoruz. Ben de herkes gibi heyecanla bekliyorum. Ama maalesef bitmedi. Sınav tekrarlandığı için savcı bey o süreyi kullanamadı. O zaman da gecikme oldu."