İthal edilen tohumlara dikkat çeken Başkan Özcan, "Her yıl üniversiteler bizden daha fazla kadro istiyor. Niçin? Ekonomiye bir katkıda mı bulundular? Hayır. Her yıl kadrolarımız artıyor ama bilimsel çalışmalarımız sınırlı kalıyor. Türkiye'nin açık olması üniversitelerden geçer. İşte sağlık ve tarımdan örnekler veriyorum. Tohum örneği fevkalade bir örnek. Maksat, üniversitede onlarla ortak alanımızda katkı olması. Türkiye'deki tohumların yüzde 5'i üniversiteler tarafından yetiştiriliyor. İsteriz ki yüzde 50 olsun." dedi.
Üniversitelerin üretim merkezleri olması gerektiğini vurgulayan Prof. Özcan, "Buraya geldiğimde, 'Hocam biz X bölümü olarak Urfa'daki bir problemi gördük, buna dünyanın kabul edeceği bir çözüm bulduk' denmesini beklerdim." ifadelerini kullandı.
Harran Üniversitesi Osman Bey Kampüsü'nde Mühendislik Fakültesi'ni hizmete açan YÖK Başkanı Özcan, daha sonra Osman Haluk Arabacı tarafından yaptırılacak olan Beden Eğitimi Yüksekokulu binasının da temelini attı.
Ders yılı başlama töreninde konuşan Prof. Özcan, Harran Üniversitesi'yle değil, üniversitelerin geneli ve icraatları ile ilgili açıklamalar yapmak istediğini belirtti. Üniversitelerin ekonomiye katkıları olduğunu dile getiren Başkan Özcan, küreselleşme ve sınırların kaldırılması sonucu katkının daha da artacağını belirterek, "Sınırların kalkması işbirliğini arttırabilir hem de rekabeti güçlendirir. Yüksek öğretimde komşularımızla 0 sorun politikası artık üniversitelere çok fazla öğrenci çekecek. Burası Suriye ve İran'dan 900 öğrenciyi çekecektir. Trakya da 3 bin 200 yabancı öğrenci çekebilmektedir. Yeni teknolojiler sayesinde üniversitelerin ekonomiye büyük katkılar olduğunu söyleyebiliriz." diye konuştu.
Üniversitelerin dünya çapında kabul görmüş çalışmalara öncülük etmesi gerektiğinin altını çizen Özcan, ithal edilen milyon dolarlarla tohumların üniversitede daha çok üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Ben isterdim ki buraya geldiğimde desinler; 'Hocam biz X bölümü olarak Urfa'daki bir problemi gördük, buna dünyanın kabul edeceği bir çözüm bulduk' demesini beklerdim. Her yıl üniversiteler bizden daha fazla kadro istiyor. Niçin? Ekonomiye bir katkıda mı bulundular, hayır yok. Her yıl kadrolarımız artıyor ama bilimsel çalışmalarımız sınırlı kalıyor. Türkiye'nin açık olması Üniversitelerden geçer. İşte Sağlık ve Tarımda örnekler veriyorum. Tohum örneği fevkalade bir örnek. Maksat Üniversitede onlarla ortak alanımızda katkıda olması. Türkiye'deki tohumların yüzde 5'i üniversiteler tarafından yetiştiriliyor. İsteriz ki yüzde 50 olsun." ifadelerine yer verdi.
"TIPTA DIŞARIYA BAĞLI OLMAMIZ BENİ KORKUTUYOR"
Tıbbi ilaçların dışarıdan alınmasının kendisini üzdüğünü anlatan Özcan, kan cenneti olan Türkiye'nin, kanser hastalarının tedavisi için yıllık 400 milyon Euro dışarıya ödemesine anlam veremediğini kaydetti. YÖK Başkanı Özcan, konuşmasını şöyle tamamladı:
"İlacımız yok, dışarıdan alıyoruz. Aşımız yok, dışarıdan alıyoruz. Tıbbi cihazımız yok dışarıdan alıyoruz ama bu hizmetlerde dışarıya bağımlıyız ve bu beni korkutuyor, üzüyor. Biz bunların daha iyisini yaparız. Doku bankamız yok. İlik ameliyatı olsanız hiçbir zaman bilemeyeceksiniz, ancak akrabalarınızla sınırlı kalacak. Eğer olsaydı, size uygun bir ilik bulunurdu. Ama biz dışarıya bağımlıyız. Özellikle kanser hastalığının tedavisinde kullanılan dışarıya 400 milyon Euro ödüyoruz. Ülkemiz kan cenneti ama bunları dışarıdan satın alıyoruz, gerçekten anlamadım."
Harran Üniversitesi Rektörü Halil Mutlu ise üniversitelerin özgürlüğüne dikkat çekti. Farklı fikirlerin zengin sayılarak istifade edilmesi gerektiğini dile getiren Mutlu, daha sonra Harran Üniversitesi'nin başarılarını sıraladı.
Tören sonrasında Prof. Özcan'a, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Mutlu tarafından plaket verildi ve Resim Bölümü öğrencileri tarafından yapılan bir portresi hediye edildi.
Bu arada, program sonunda gazetecilerin başörtüsü ile ilgili ısrarlı sorularını Başkan Özcan yanıtsız bıraktı. Özcan, konu ile ilgili hiçbir açıklamada bulunmayacağını belirtti.