Yök Başkanı Prof. Dr. Özcan: 'Ösym'ye Şekil Vermenin Tam Zamanı'

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, KPSS'deki kopya iddiaları ve ardından gelişen süreçle ilgili olarak, "Bu bize iyi bir fırsat diye düşünüyorum ve ÖSYM'ye yeni bir şekil vermek içinde tam zamanı, uygun bir zaman diye düşünüyorum. Belki bunu fırsat bilip ÖSYM'nin yapısını ele alıp buna yeni bir şekil vermek için çalışmalarımızı başlattık. Şimdi arkadaşlarımızla ne tür çalışmalar, ne tür değişiklikler yapılacak diye tartışıyoruz" dedi.
Amasya'da vatani görevini yapmakta olan oğlu Kaan Özcan'ın yemin töreni nedeniyle Amasya'ya gelen YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Amasya 15. Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı nizamiyesinde oğlunu beklerken gazetecilere gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. "Soruşturmayı beklemek gerekiyor. Soruşturma bize nerde aksaklık olduğunu, eğer varsa kaçakların nerde olduğunu gösterecek. Bizde bundan sonra yapacağımız çalışmalarda o tür kaçakların olmaması için elimizden geleni yapacağız" diyen Prof.
Dr. Özcan, "Esasında ÖSYM uzun zamandan beri pek bir şey yapılmadan devam eden bir kurumdu. Bu bize iyi bir fırsat diye düşünüyorum ve ÖSYM'ye yeni bir şekil vermek içinde tam zamanı, uygun bir zaman diye düşünüyorum. Belki bunu fırsat bilip ÖSYM'nin yapısını ele alıp buna yeni bir şekil vermek için çalışmalarımızı başlattık. Şimdi arkadaşlarımızla ne tür çalışmalar, ne tür değişiklikler yapılacak diye tartışıyoruz. İnşallah soruşturmanın bittiği zamana denk gelecek şekilde bizde bu çalışmaları bitiririz.
Ondan sonrada yapmak istediğimiz şeyleri ÖSYM'de gerçekleştiririz. Bu güne kadar YÖK olarak ÖSYM'ye hiçbir şekilde karışmadık. Tamamen bağımsız bir kuruluş olarak hareket ettiler. Bu bir gelenekti, İhsan Bey'den beri devam eden bir gelenekti. Bizde geleneği bozmadık. Ama belki de ÖSYM'ye daha fazla bakmamız, ÖSYM'nin işleriyle ilgilenmemiz gerekiyor. Buda ortaya çıkmış oldu böylece" diye konuştu.
Soruşturmanın sonuçlarını beklediklerini vurgulayan Özcan, "Savcılıktan bize bu sınavda kopya çekenler şunlardır diye bir bilgi gelirse sadece o arkadaşların sınavları iptal edilir, diğerlerininki kabul edilir. Ama savcılıktan bu yaygın bir şekilde yapılmıştır, sınav öncesi yapılmıştır diye bir sonuç çıkarsa o zaman herkesinkini iptal etmek gerekiyor. Bu kadar uygunsuz davranışın olduğu, düzensizliğin olduğu bir sınavı insanlara kabul ettirmekte zor olur. Bizim yapabileceğimiz en iyi hususlardan bir
tanesi sınavı tekrar etmektir. Bu sınav için çalışmış olan, gerçekten 7-8 ayını vermiş dershaneye gitmiş, askerliğini ertelemiş olan bir sürü arkadaşımız çok mağdur etmemek için onu yapmaya çalışacağız" şeklinde konuştu.
ÖSYM'nin işi çok ağır olan bir kurum haline geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özcan, şunları kaydetti:
"Başta sadece akademik türden sınavları yaparken daha sonra devlet memurlarıyla ilgili sınavları yapan bir kurum haline geldi. Adıyla bile uyuşmuyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi ama memurların sınavlarını yapıyor. Bu hususları da tekrar ele alıp gözden geçirmek gerekiyor. Belki bu tür sınavları bir başka kuruluşa verip, mesela öğretmen sınavlarını Milli Eğitim Bakanlığı'na verip sadece akademik ve üniversiteyle alakalı olanları ÖSYM'nin yapması uygun olur diye düşünüyoruz. Herkes bizim ÖSYM'ye
hiçbir şekilde müdahale etmediğimizi biliyordu. Dikkat ettiyseniz tartışmalarda YÖK hiçbir şeyin içerisinde yok, doğrusu da budur zaten. Hiç karışmadığımız, müdahale etmediğimiz bir kurum için bizim suçlanmamız abestir. Bu güne kadar çok gelenek neyi gerektiriyorsa onun gibi davrandık. Bundan sonra da devam edeceğiz ama biz sistemi kurduktan sonra. Güzel bir sistem getirebilirsek bundan sonra yine ÖSYM eskiden olduğu gibi bağımsız bize bağlı ama bizden bağımsız çalışmasına devam edebilir."
Oğlunu Tugay nizamiyeden teslim alan ve yeni birliğine teslim etmek üzere araçla Çorum'a hareket eden Özcan, "Çok gururluyuz, bugünlerin geleceğini hiç beklemiyordum. Küçücüktü, büyüdü okula gitti, üniversiteye gitti, nihayet askerliğini de yapıyor. Çorum'a dağıtımı çıktı. Çok gurur verici bir şey. Türk ordusuna hizmet etmesi herkes gibi beni fevkalade mutlu etti" dedi.