Yörsan ve Yöryapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Teoman Yörük, Türkiye’de özellikle 1960 yılından itibaren ağırlıklı olarak köylerde yaşayan nüfusun büyük kısmı, hızlı sanayileşme ve ekonomik gelişmelerle birlikte şehirlerde yaşar hale geldiğini söyledi.
Çarpık kentleşmenin Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olduğunu vurgulayan Yörük, “Nüfusun hızlı bir şekilde şehre akması beraberinde plansız şehirleşmeyi, tarım alanlarının tahribini, ulaşım ve altyapı yetersizliklerini, çevre kirliliğini ve kaçak yapılaşma gibi sorunları da getirmiştir. Kalitesiz binalar büyük şehirlerimizi sarmış, alt yapı ve sosyal donatı alanları yetersiz kalmış ve depreme dayanıksız malzemeler kullanılmıştır” dedi.
Özellikle 1984 yılına kadar hemen her seçimde yapılan imar afları da insanın yaşam kalitesini bozan, depreme dayanıksız ve can güvenliğini tehdit eden sağlıksız yapı sayısını arttırdığını vurgulayan Yörük, “1999 yılında tüm ülkemizi tehdit eden 17 Ağustos Marmara depreminde yüzlerce kişi depreme dayanıksız olarak inşa edilen binaların enkazında kalarak hayatını kaybetti. Hem insan kaybı açısından hem de ekonomimizi yüzde 10 oranında küçülten bu büyük felaketten sonra belli semtlerdeki binaların yüzde 70’i oturulamaz hale geldi. Benzer şekilde 2011 yılında meydana gelen Van depreminde 600 civarında insanımız kalitesiz riskli binalar nedeniyle hayatını kaybetti” ifadelerini kullandı.
“DEPREM ÖLDÜRMEZ, RİSKLİ VE ÇÜRÜK YAPILAR ÖLDÜRÜR”
Yöryapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Teoman Yörük, sözlerine şöyle devam etti: “Deprem uzmanlarınında dediği gibi ’Deprem öldürmez, riskli ve çürük yapılar öldürür’ diyoruz. Birinci ve ikinci derece deprem kuşağı olan Türkiye’mizde her zaman deprem olma riski var. 20-30 yılda bir olması beklenen bu depremler eğer kentsel dönüşümde belli bir aşama kaydedilmez ise yıkıcı olması kaçınılmazdır. Yöryapı olarak özellikle İstanbul’da depreme dayanıksız raporlu yani çürük raporlu olan yerlerle kentsel dönüşüm kapsamında anlaşıp sosyal tesisleri olan birinci sınıf malzemeyle, en son inşaat teknolojilerini kullanarak binalar inşa ediyoruz. Şehrin tam göbeğinde, ulaşım noktalarına, hastane, okul ve AVM’lerin çok yakınında saunası, hamamı, spor salonu ve sosyal tesisi olan konut projelerini hayata geçireceğiz”.
Kentsel dönüşüm projelerinde inşaatta kullanılan malzemelerin kalitesi ve yapılan tüm imalatların, işin ehli kişiler tarafından yapılması, uygulama sonrası yapılan imalatların korunması ve bakımlarının yapılması ciddi önem arz ettiğini belirten Yörük, “Dolayısıyla, günümüz teknolojisine uygun olarak ve her türlü deprem, rüzgar gibi yatay kuvvetlerin yüklerini minimize ederek hesaplanan ve projelendirilen; Mimari ve statik betonarme projelerin dışında inşaatta kullandığımız malzemelerin kalitesi, mukavemeti ve imalat esnasında yapılan işçilik kalitesinin önemine de dikkat çekmek isterim. Biz projelerimizde bu hususlara çok dikkat ediyoruz” dedi.
Yörük Açıklaması 'Rotayı Kentsel Dönüşüme Çevirdik'
Kentsel dönüşüm projelerinde inşaatta kullanılan malzemelerin kalitesi ve yapılan tüm imalatların, işin ehli kişiler tarafından yapılması, uygulama sonrası yapılan imalatların korunması ve bakımlarının yapılmasının ciddi önem arz ettiğini belirten Yöryapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Teoman Yörük, "Yöryapı olarak özellikle İstanbul’da depreme dayanıksız raporlu yani çürük raporlu olan yerlerle kentsel dönüşüm kapsamında anlaşıp sosyal tesisleri olan birinci sınıf malzemeyle, en son inşaat teknolojilerini kullanarak binalar inşa ediyoruz" dedi.