Yrd. Doç. Dr. Mustafa Güneş: ''O Hem Yıkılışın Hem De Kuruluşun Şairi''

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Güneş: ''O Hem Yıkılışın Hem De Kuruluşun Şairi''

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) tarafından İstiklal Marşı’nın kabulünün yıldönümü nedeniyle düzenlenen “İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy Bilgi Şöleni sunum konuşmasını yapan Yrd.Doç.Dr. Mustafa Güneş, Mehmet Akif ve istiklal Marşı’nın daha iyi anlaşılmasına vesile olacağını belirterek, “Milli mücadeleye gönülde inanan Akif’in İlahi müjdeyi duyarak bin bir zahmetle yazdığı İstiklal Marşı’ndaki her bir kelimenin ayrı ve özel bir değere sahip olduğunu bu şölen vesilesiyle anlamış olacağız” dedi.

Açılış konuşmasını yapan Rektör Prof.Dr. Ahmet Karaaslan, şunları söyledi: ”Ona hem yıkılışın şairi hem de kuruluşun şairi dersek zannederim çok doğru bir yerden hareket etmiş oluruz. Mehmet Akif altı yüz yıllık koskoca bir imparatorluğun toplumun gözleri önünde, aydınların, entelektüellerin ve toplumu meydana getiren bütün kesimlerin gözleri önünde yıkılırken duyduğu feryadı kalemiyle satırlara dökmeye, mısralara dökmeye çalıştı. Emperyal güçlerin bizzat kendileri değil de maşalarını ve piyonlarını sahneye sürerek Anadolu 'yu işgal ettirdikleri dönemde cami kürsülerinden, memleket kahvehanelerinden toplumu teşkilatlandırarak bu güçlere karşı topraklarımızda kavgasını ve mücadelesini de vermiştir. Ancak biz onu İstiklal Marşı şairi olmanın ötesinde bu yönünü çok tanımıyoruz. Mehmet Akif esasen bir fikir ve düşünce adamıdır. Şairliği de elbette vardır, çok güçlü bir şairdir ama bugün bizim hala tartıştığımız iki büyük konunun cevaplarını Akif o günlerde vermiştir. Babası Arnavut, annesi Türk bir insandır. İmparatorluk giderken burada ırkçılık yapılamayacağını, burada tek bir gerçeklik olduğunu haykırır, anlatmaya çalışır ama 1789 ve sonrasında Batı 'dan yayılan bu düşünceler Osmanlı aydınını, entellektüelini de etkisi altına alır ve görüldüğü gibi bir imparatorluk hızla gözlerinin önünde erir ve kimse bir şey yapamaz. Akif bütün bunların reçetesini söylemiştir.''

''Kalkınmayla ilgili bugün bizim tartıştığımız hangi yolu izleyelim, hangi metodu izleyelim, nereden gidersek Batı 'nın gerçekleştirdiği tarzda ekonomik kalkınma ve refahı sağlayabiliriz? O çok basit ve çok sade bir formül geliştirmiştir. Kendi ahlakımızı, kendi değerlerimizi, kendi medeniyetimizi koruyalım, Batı 'nın ilim ve tekniğini getirelim. Kendisi Avrupa 'ya bir gezi yapar, dolaşır, döndüğünde derler ki:”Akif Bey yediğin içtiğin senin olsun, ne gördün, oralarda bize bir anlat bakalım”Derki:” Uzun söze hacet yok. İşleri var dinimiz gibi, dinleri var işimiz gibi.” Formül ortadadır. Bir toplumun disipline edilmesi lazım. Bilimden ve teknikten, bıraktığımız elimize, gevşettiğimiz değerlere yeniden sımsıkı sarılmamız gerekir.”

Rektör Prof.Dr. Ahmet Karaaslan konuşmasının ardından, Dumlupınar Üniversitesi 'nin 20. Yıl etkinlikleri kapsamında Kalsik Türk Edebiyatı Dalında yılın bilim adamı ödülünü Prof.Dr. Muhammed Nur Doğan 'a, Türkçe Eğitimi Dalında ise Prof.Dr.Ahmet Kırkkılıç 'a verdi.Rektör Prof.Dr. Ahmet Karaaslan 'ın yılın bilim adamı ödülleirni takdiminin ardından etkinlikler İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Muhammed Nur Doğan 'ın oturum başkanlığını yaptığı panelle devam etti.Panelin oturum başkanlığını yapan Prof.Dr. Muhammed Nur Doğan, Mehmet Akif 'in Türkiye 'de daha çok İstiklal Marşı şairi olarak tanındığını hatırlatarak şunları söyledi: “İstiklal Marşı şairi olarak tanınır. Elbette bu yönü çok önemlidir. Kendi tabiriyle Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın duasıyla İstiklal Marşı 'nı yazdıktan sonra kendisine teklif edilen çok mühim miktardaki bir parayı reddetmiştir. Haliyle tavrıyla bir büyük ilke adamı olduğunu gösteren Akif 'in İstiklal Marşı 'na imza atmış olması tabii ki çok önemlidir. Ancak bu konu bizim düşünce kültürümüz, hayatımız açısından ifade ettiği değerin bir kısmından ibarettir. Elbette ki İstiklal Marşı önemlidir ancak Mehmet Akif Ersoy bu kadar değil, Mehmet Akif Ersoy büyük bir düşünce, tefekkür, iman ve aksiyon adamıdır. Bir destan şairidir aynı zamanda. Onun Safahatı sadece milletimizin değil belki de doğu ve Ortadoğu insanının, hatta bütün bir dünyanın destanıyla ilgilidir. Milletler destanlarıyla yaşarlar.”

Prof.Dr. Nur Doğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “İslami kavramların zaman içerisinde asli ve orijinal özelliklerini kaybedip, içlerini boşaltılması sonucunda İslami düşünce büyük oranda darbe yemiştir. Bu birazda İslami düşüncenin Kuran 'la bağlantısının doğrudan doğruya Kuran 'dan alarak ilhamı asrın idrakine söyletmeliyiz İslam 'ı derken Akif, İslami tefekkürün, dini tefekkürün Kuran 'la çok sıkı olan, olması gereken bağlantısının koptuğunu anlatıyor. ”Prof.Dr. Muhammed Nur Doğan, “Safahatta Sosyal Tenkit” konusu ele aldığı panelde, Pamukkale Üniversitesi öğretim üyelerinden Yunus Balcı “İstiklal Marşı 'nda anlam ve Değer”, Şair, Yazar Ressam Recep Garip, “Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı”, Şair ve Yazar Sadettin Kaplan da, “Safahat Sahilinde” konusunda bilgi, düşünce ve duygularını dinleyicilerle paylaştılar.Panelin ardından panelistlere Rektör Prof.Dr. Ahmet Karaaslan tarafından üniversitenin birer anı tabağı takdim edildi.İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy Bilgi Şöleni etkinlikleri, 12-15 arası çeşitli etkinliklerle devam edecek.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile