Yunanistan IMF'ye kucak açtı

Yunan hükümeti Euro bölgesi bakanları toplantısı öncesinde, Uluslararası Para Fonu (IMF), AB Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) ile mali yardım için anlaşmaya vardığını açıklamıştı. “Halk açısından can acıtıcı önlemler alındığını” ilan eden Başbakan Yorgo Papandreu, bütçe kriziyle mücadelede yıllık 60 milyar euro tutarında mali yardıma ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Yunan yetkililer daha önce 45 milyar eurodan söz ediyorlardı.


“Acıtan” paket

Atina yönetiminin ek tasarruf paketi ana hatlarıyla, kamu çalışanlarının 13'üncü ve 14'üncü maaşları olarak tanımlanan Noel ve Paskalya ile tatil ödemelerinde kesinti, yüzde 21 olan Katma Değer Vergisi oranında en az iki puanlık artış ile içki, sigara ve akaryakıtta yüzde 10'luk ek vergi ayrıca lüks tüketim malları fiyatlarında da da artış içeriyor.

AB Komisyon Başkanı Jose Manuel Barosso, dün Brüksel'de yaptığı açıklamada, Atina yönetiminin ülke ekonomisini ayakta tutabilmek için köklü reformları uygulamaya koyma sözü verdiğini belirtti. Barrosso, Yunan hükümetinin ortaya koyduğu tasarruf programının da ülkeye yapılacak yardımlar için gerekli şartları yerine getirdiğini vurguladı.

Avrupa Birliği Komisyonu’nun ekonomi ve parasal işlerden sorumlu üyesi Olli Rehn de Atina yönetiminin hazırladığı mali programı “kapsamlı ve ikna edici” olarak değerlendirdi.

Hedef 2014

Yunanistan, Gayri Safi Yurtiçi Hâsılası’nın neredeyse yüzde 14'e ulaşan bütçe açığını 2014 yılına kadar Avrupa Birliği İstikrar Paktınca öngörülen, yüzde 3'ün altına çekmeyi hedefliyor.

Yunanistan Başbakanı Papandreu, “AB ve IMF ile anlaşmanın Yunan halkına ek yük getireceğini, ancak ülkenin iflas etmemesi için her şeyi yaptığını'' söyledi. Papandreu tasarruf programından kaynaklanan siyasi sorumluluğu aldığını belirterek, Yunanistan’ın geleceğinin önemli olduğunu, tasarruf programının yeniden aynı göreve seçilmeme anlamına gelse bile uygulanacağını kaydetti.

Hükümetin yeni tasarruf programını eleştiren vatandaşlar, “yaklaşık 25 yıl okula gidip 1000 Euro net maaş alıyoruz. Parlamenterler ise ayda 18 bin kazanıyor” diyor.



Dün Yunanistan'a yapılacak mali yardımların görüşüldüğü Brüksel'deki Euro bölgesine dâhil 15 ülkenin maliye bakanlarını bir araya getiren toplantıda konuşan Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble ise Atina yönetiminin hazırladığı tasarruf paketini övdü:



“Yunan hükümetinin mali piyasalardaki rekabet gücü ve ekonomik istikrarını geri kazanması için hazırladığı tasarruf paketini takdir etmek gerekiyor. Oldukça güçlü bir mali program ortaya koydular.”


Almanya’nın tutumu

Federal hükümet bugün Almanya'nın Yunanistan'a yapacağı mali yardımların kapsamını görüşecek. Ön görülen mali yardımlar bu hafta içinde Federal Meclis ve Eyalet Temsilciler Meclisi'nin de onayına sunulacak.



Almanya Başbakanı Angela Merkel de yaptığı açıklamada Yunan hükümetinin ortaya koyduğu mali programı desteklediğini vurgularken, Yunanistan'a yardımın Alman vergi mükellefini doğrudan etkilemeyeceği sözünü verdi. "Bild am Sonntag" gazetesine konuşan Merkel, Atina ile “Yunan hükümetinin reformlarını daha iyi denetleyecek bir kredi anlaşması yapılacağını” belirtti.



Başbakan Agela Merkel, Yunanistan'a yardımların derhal uygulamaya konacağına dikkat çekerek, Yunanistan'ın istikrara kavuşmasının, Euro bölgesinin geleceği açısından da büyük önem taşıdığını vurguladı.



Euro Bölgesi'nde Yunanistan'ın ardından Portekiz, İspanya ve İrlanda'nın da aynı akıbeti paylaşacağı endişelerinin yersiz olduğuna dikkat çeken Merkel, “Bu ülkeler, IMF ile masaya oturan Yunanistan'ın ne kadar zor koşulları kabullenmek zorunda kaldığını gördüler. Bunun önüne geçmek için her adımı atacaklardır” denildi.



“Hepimiz hayal ettiğimiz, hak ettiğimiz Yunanistan için birlikte çalışacağız. Önümüzde zor günler var. Ancak bu mücadelede en başta ben yer alacağım.”dedi.


Çarşamba büyük gösteri bekleniyor



Hükümetin tasarruf paketi hafta sonunda başta başkent Atina ve Selanik olmak üzere birçok kentte düzenlenen gösterilerle protesto edildi. Atina'da göstericiler polisle çatıştı.



Özellikle Yunanistan Komünist Partisi ile bazı sendikalar, hükümetin görevden çekilmesini istiyor. Bu kapsamda Çarşamba günü için ülke genelinde geniş çaplı grevler öngörülüyor.