'Yunus Emre' AB'ye Türkçe Öğretecek

'Yunus Emre' AB'ye Türkçe Öğretecek

Brüksel Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü Rahmi Göktaş, "Yunus Emre Enstitüsü, Avrupa Konseyi, komisyonlar ve Lüksemburg’taki merkezlerde Avrupa Birliği’ne Türkçe öğreten bir kurum haline gelecek" dedi.

"Anadolu’dan Avrupa’ya Medya Açılımı" projesi kapsamında Brüksel’e gelen Tüm İletişim ve Medya Federasyonu (TİMEF) Genel Başkanı Şakir Gürel ve üye dernek temsilcileri, Brüksel Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü Rahmi Göktaş ve Brüksel Büyükelçiliği Basın Müşaviri Veysel Filiz ile biraraya geldi. Ziyarette konuşan Brüksel Yunus Emre Türk Kültür Merkezi Müdürü Rahmi Göktaş, Yunus Emre Enstitüsü’nün Belçika’da 2011 yılından itibaren faaliyetlerini sürdürdüğünü, özellikle yabancılara Türkçe öğretimi konusunda faaliyet gösterdiklerini belirtti.

Bu kapsamda özellikle Avrupa Birliği’nde çalışanlara Türkçe öğrettiklerini dile getiren Göktaş, "Bunun yanı sıra Belçika’daki birçok kültür merkezi ile ortak çalışmamız var" dedi.

300’ün üzerinde kişiye Türkçe öğrettiklerini bildiren Göktaş, Türkçe eğitimi alanların tamamının yabancı, her biri genç ve kariyer sahibi kişiler olduğunu belirtti.

"AB’YE TÜRKÇE ÖĞRETEN BİR KURUM HALİNE GELECEĞİZ"

Göktaş, "Haziran ayının sonunda bir ihalemiz var. Bu ihaleyi aldığımız takdirde Avrupa Birliği’nin içerisindeki Brüksel ve Lüksemburg’taki tüm kurumlarda Türkçe derslerini biz vereceğiz. Yunus Emre Enstitüsü, Avrupa Konseyi, komisyonlar ve Lüksemburg’taki merkezlerde Avrupa Birliği’ne Türkçe öğreten bir kurum haline gelecek. Son hazırlıkları yapıyoruz. Dokümanlar ağır, kalın ve karmaşık süreçlerden geçiliyor. Umarım bunu sonbahara kadar hayırla neticelendiririz. Bizim için de heyecan verici bir gelişme" dedi.

"TÜRKİYE AB’NİN İSTEDİĞİ PROFİLDEN ÇIKTI"

Brüksel Büyükelçiliği Basın Müşaviri Veysel Filiz ise, belli ajanslar üzerinden servis edilen haberler üzerinden Türkiye ile ilgili algı operasyonu yürütüldüğünü belirtti.

Avrupa Birliği’ne girmek için çalışan Türkiye’nin AB’nin merkezi Brüksel’de 5 gazetecisi olduğuna dikkat çeken Filiz, ülkemizin medyadaki temsili konusunda sınırlı kalındığını vurguladı. Gezi eylemleri, 17-25 Aralık operasyonu ve 1915 olayları üzerinden Avrupa basınında Türkiye aleyhtarlığının ideolojik bir biçimde yürütüldüğünü belirten Filiz, şunları söyledi:

"Bunun arkasında farklı farklı ajandalar var ama en önemli ajanda Türkiye’nin büyüyen iddiaları oldu. Yani Türkiye’nin dünyaya laf söyler olmaya başlaması, Birleşmiş Milletler’de (BM) sesini yükseltmesi, AB çerçevesinde yurt dışında yaşayan vatandaşlarına seçme ve seçilme hakkı tanıması ve bunu da Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile desteklemesiyle beraber Avrupa’nın istediği profilden çıktı. Bu profilin ardından özellikle ’Recep Tayyip Erdoğan’ üzerinden bir Türkiye düşmanlığı söz konusu. Son 12 yıllık süreçte söz konusu Türkiye düşmanlığı İslamofobik akımlarla birlikte yürüdü. Bugünden itibaren İslamofobi’yi yayan gruplar, hatta partiler Türkiye karşıtlığı ile buluşuyor."

"EN ÖNEMLİ SORUN HABERLERİN BİLGİYE DAYALI YAPILMAMASI"

"Karşılaştığımız en önemli sorun, Avrupa’da Türkiye ile ilgili yapılan haberlerin bilgiye dayalı yapılmaması" diyen Filiz, "Haberin amacı yapılma koşullarından çok daha farklı. Madem durum böyle Yunus Emre Enstitüleri gibi kurumların çok farklı, çok daha güçlü şekilde görevlerini yapabilmelerinin koşullarını gerçekleştirmek zorundayız ama maalesef Türkiye, Avrupa’daki medyaya bakarken, AB sürecine bakarken dahi halen kendi iç politikasına yönelik söylem ve çalışmalarda bulunuyor. Son 12-15 yıl içinde Avrupa’daki Türkler’le daha yakından ilgilenilmesine rağmen iç gündem Türkiye’de çok daha baskın. Verilen mesaj iç politikaya yönelik verildiği için yapısal anlamda Avrupa’da ciddi anlamda gelişemedik. Türkiye birden çok cephede savaşıyor, o yüzden Avrupa’da tam olarak gücümüzü yansıtamıyoruz" ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin yurt dışına açılan kapısı olma özelliğini taşıyan Yunus Emre Enstitüsü, Türk dili, tarihi, kültürü, sanatı gibi alanlarda sertifika programlarıyla eğitim-öğretim uygulamalarını gerçekleştirmeyi hedefliyor. Dünyanın dört bir tarafındaki Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri, müzik, modern ve klasik Türk el sanatları, tiyatro, sinema, fotoğraf, edebiyat, Türk mutfağı gibi alanlarda Türkiye’nin zengin kültür birikimini paylaşmak amacıyla konserler, sergiler, atölye çalışmaları, sahne gösterileri, film gösterimleri, bilimsel toplantılar, aydın buluşmaları, sanat kursları ve benzeri pek çok faaliyet düzenliyor. Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri’nde düzenlenen Türkçe kurslarında kolaydan zora, yakından uzağa ve genelden özele sarmal yapıda dil öğretimi uygulanıyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile