Kuru çorba, bitkisel çay, toz tatlılar, dondurulmuş gıda ve margarin sektörleri temsilcilerini tek çatı altında toplayan MÜMSAD, son yıllarda gıdada bilgi kirliliğinin artmasıyla tüketicileri bilinçlendirmek amacıyla başlattığı çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda MÜMSAD’ın “Gıdada Bilgi Kirliliğine Son” sloganıyla düzenlediği bilgilendirme toplantılarının 10’uncusu Gaziantep, Adana, Antalya, İzmir, Bursa, Aydın, Eskişehir, Konya ve Tekirdağ’dan sonra Samsun’da yapıldı. Toplantıda konuşan MÜMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdagül, uzman olmayan kişilerin negatif söylemlerinin çok hızlı yayıldığına ve kamuoyunun artık kime inanacağını bilemediğine dikkat çekti. Yurdagül, “Medyada uzman olan/olmayan kişilerin paylaştığı görüşlerle ‘nasıl beslenmeliyiz’ sorusunun cevabını arar olduk. Birinin iyi dediğine diğeri kötü diyor. Yanlış ve çelişkili bilgiler tüketicide ‘yeme stresi’ yaratıyor” dedi.
“Bütün yağlar hem doymuş hem doymamış yağ asitleri içerir”
Margarin hakkında basında yer alan ve birbiriyle çelişen söylemlerin tüketicide negatif algıya neden olduğunun altını çizen Yurdagül, şöyle konuştu:
“Margarin hakkında çok fazla yanlış söylenti var. Ne yazık ki hem tüketici hem de sağlık sektörü çalışanları oda sıcaklığında katı görünen margarini ‘doymuş yağ’, diğer sıvı yağları ise ‘doymamış’ olarak kabul ediyor. Oysa doğada bulunan bütün yağlar hem doymuş hem de doymamış yağ asitleri içerir. Tereyağı yüzde 60-65’lik oranıyla doymuş yağ asidi açısından en zengin yağdır. Ayçiçek yağı yüzde 11, mısır yağı yüzde 13, zeytinyağı yüzde 15-17 arasında, kase margarin ise yüzde 15 civarında doymuş yağ içerir. Doymuş yağ içeriği olarak aynı miktar zeytinyağı ve kase margarinin hiçbir farkı yoktur.”
"Esas risk trans yağ"
Yurdagül, aynı zamanda düşünülenin aksine doymuş yağların sağlık açısından negatif bir etkisi olmadığı gibi, doymamış yağların da pozitif etkisi olmadığının yapılan araştırmalarla ortaya çıktığını kaydetti.
Yurdagül, bu araştırmaları şöyle özetledi:
“Cambridge, Oxford, Harvard üniversiteleri ile British Heart Foundation, Medical Research Council gibi kuruluşların araştırmacıları tarafından gerçekleştirilen meta analiz, 650 bin kişi üzerinde yürütülen 77 ayrı çalışmadan çıkarılan ortak sonuçları değerlendiriyor. Bu sonuçlara göre doymuş yağların insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı gibi, doymamış yağların da olumlu etkisi görülmemiştir. Geçtiğimiz ağustos ayında Kanada McMaster Üniversitesi’nin değerlendirdiği ve British Medicine Journal (BMJ) tarafından kamuoyuna duyurulan diğer bir başka meta analiz sonuçları da bir önceki sonuçlarla aynı yöndeydi. Her iki meta analizin ortak bir diğer tarafı ise kalp hastalıkları konusunda esas riskin yüzde 16 oranında trans yağ asitlerinden kaynaklandığı şeklinde.”
“Türkiye’deki margarinlerde trans yağ yok”
Türkiye’de üretilen margarinlerdeki trans yağ konusuna da açıklık getiren Yurdagül, MÜMSAD’ın girişimi ve tamamen gönüllü yaklaşımı ile Türkiye’de üretilen margarinlerde trans yağ içeriğinin yapılan büyük yatırımlarla 2006’da kaldırıldığını söyledi.
Türkiye’de üretilen margarinlerde trans yağ oranı yüzde 1’in altında olduğu için ‘trans yağ yoktur’ beyanı yapılabileceğini kaydeden Yurdagül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AB’de henüz ortak bir karar yok, yüzde 2’nin altı konuşuluyor. FDA geçen yıl ABD’de kısmi hidrojenasyon yönteminin (trans yağın) kaldırılacağını ve bunun için de 3 yıllık bir geçiş süresi (2018’e kadar) tanınacağını beyan etmişti. Gururla söylüyoruz ki trans yağ konusunda Türkiye, AB ve ABD’den çok daha ileridir ve trans yağın margarinlerden uzaklaştırılmasında Türkiye margarin endüstrisi örnek oluşturmaktadır. Türkiye’de 9 yıldan beri modern teknolojilerle üretilen margarinlerde trans yağ bulunmamakta ve ambalajlarında ‘Trans yağ içermez/yoktur’ logosu yer almaktadır.”
“Margarin kolesterol içermez”
147 yıllık bir geçmişi olan margarinin Türkiye’de tamamen bitkisel yağlardan üretildiğini vurgulayan Metin Yurdagül, bu nedenle hayvansal kökenli yağların aksine margarinin kolesterol içermediğini de söyledi.
Yurdagül, “Türkiye’de üretilen margarinler yüzde 100 bitkisel bazlı olduğundan kolesterol içermez. Ayrıca kase margarinlerin yağ içeriği yüzde 60, paketlerin ise yüzde 70’tir. Bu nedenle aynı miktar margarin, sıvı yağlara göre yüzde 30-40 daha az enerji verir” dedi.
Yurdagül, Amerikan Kalp Derneği ve Avrupa Kardiyoloji Birliği’nin sağlık rehberlerinde de margarinin alternatif bir yağ olarak önerildiğine dikkat çekti.
“Kuru çorbalar tarhanadan farklı değil”
Bilgi kirliliğine maruz kalan paketli gıdalardan birinin de kuru çorbalar olduğunu belirten MÜMSAD Başkanı Metin Yurdagül, kuru çorba üretim sürecini ise şöyle anlattı:
“Kuru çorbanın üretim mantığı ev yapımı tarhanadan farklı değildir. Ancak yüksek hijyen koşullarında üretilmesi nedeniyle çok daha güvenilir bir üründür. Mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebzeler yıkandıktan sonra ısı yardımıyla suyu alınarak kurutulur. Sonrasında malzemeler öğütülerek toz haline getirilir. Bildiğiniz gibi yüzyıllardan beri kurutma işlemi gıdaların uzun süre saklanabilmesi için uygulanagelmiştir. Kuru çorbalar, içerdiği doğal besinler kurutulduğu için koruyucu madde kullanılmasına ihtiyaç olmadan, hava, nem ve ışığa karşı koruyan üç katlı paketlerde uzun süre dayanıklılığını sürdürür.”
Yurdagül Açıklaması 'Margarinlerde Trans Yağ Oranı Yüzde 1'İn Altında Olduğu İçin 'Trans Yağ Yoktur' Denilebilir'
Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yurdagül, trans yağın margarinlerden uzaklaştırılması konusunda Türkiye’nin 2006’dan itibaren Avrupa ve Amerika’dan çok daha ileride olduğunu söyledi.