Prof. Dr. Yuvalı, merkez ilçe Çukurova mahalle muhtarlarının katılımıyla Öğretmenevi’nde düzenlenen toplantıda, bu topraklara yabancı olmadığını ve eğitiminin bir bölümünü Adana’da tamamladığını söyledi.
Akademik kariyeriyle ilgili bilgi verip, eğitimin çeşitli aşamalarında görev aldığını belirten Prof. Dr. Yuvalı, eğitiminin bir bölümünü de Adana’da tamamladığını ifade etti.
Eğitim görevlerinde, babasının "Oğlum askerde nöbet ne anlama geliyorsa, devlette de imza o anlama geliyor" sözünü hiç aklından çıkarmadığını anlatan Yuvalı, "Örneğin yıllık bütçesi 42 milyon dolar olan ve 5 yıl eş rektörlük görevini yürüttüğüm Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi’nde devletin bir kuruşunu bile heba etmedim" dedi.
Prof. Dr. Yuvalı, 2011 yılında da milletvekili adaylığı söz konusu olmuş ise de öğrencilerini bırakamadığı için o dönem müracaat etmediğini dile şöyle konuştu:
"Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’ye teveccühlerinden dolayı teşekkür ederim. Şimdi Adanalı hemşehrilerimizle yürüyüp MHP’yi iktidara taşıyacağız. Çabamız ülkeye hizmet ve yüce değerlerimizin doğru yaşanmasını sağlamak. Bugün ülkemizin iyi yöneltildiği söylenebilirmi? Ülkemiz uçurumun kenarına sürüklenmiş durumda. Bu karanlık günlerden kurtulmak ve Türkiye’yi başta komşularımız olmak üzere dünya nezdinde daha saygın bir noktaya getirmek için 7 Haziran fırsatını iyi değerlendirilmeliyiz. Sandığa giderken Türkiye’de yaşanan olumsuzlukların dikkate alınması gerekir. Oyların MHP’ye verilmesini bekliyoruz."
Prof. Dr. Yuvalı, çok kutsal bir görevi ifa etmekte olan her muhtar kardeşinin bölgelerinde 30-40 bin ailenin bulunduğunu, bu nedenle muhtarların görev ve sorumluluklarının yasalarla güçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Bunun sağlanması durumunda asayiş ve benzeri sorunların kendiliğinden çözüme kavuşacağını bildiren Prof. Dr. Yuvalı, Suriye’den gelen ailelerin bugünkü hallerinin herkesi üzdüğünü belirtti.
AK Parti iktidarının Suriye savaşında tarihte olduğu gibi birleştirici olması gerekirken yangın söndürmek yerine adeta Esed’in şahsında savaş çığlığına sebebiyet verdiğini dile getiren Prof. Dr. Yuvalı, "Bugunkü durumun sorumlusu bir bakıma BOP’a hizmet edenlerdir. Suriyeli kardeşlerimizin yaralarının sarılması ve içine sürüklendikleri tehlikeli gidişata son verilmesi arzumuzdur" dedi.
Prof. Dr. Yuvalı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Muhtarların daha donanımlı hale gelmesi ve yetkilerinin artırılması, Türkiye’nin iç güvenliği bakımından son derece önemli. Suriyeli ailelerin çocuklarının 10 yıl sonra toplumdaki konumu bizleri endişelendiriyor. Bunlarla ilgili gerekli çalışmalar yapılmaz ise sosyal bir yara ve tehdit kaynağı olur. Şimdiden bunun önleminin alınması lazım. O nedenle sizlerin mesleğiniz kutsal diyorum. Bulunduğunuz yörede herkesten sorumlusunuz. Mahallenize Kim geldi, kim gitti, bunların kayıtları sağlıklı yapılmalı. Orada kontrolün sağlam olması ülkenin iç güvenliği bakımından önemli. ‘’
Prof. Dr. Yuvalı, Türkiye’de manevi ve milli değerlerin aşındırıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu değerleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Birincisi dilimiz aşındırıldı. Biz Türk dilini doğru olarak kullanmada ve geleceğe taşımada özürlü toplum konumuna itildik. Ürettiğimiz bir ürüne Türkçe marka koymalıyız. Bir işyeri sahibi işyerine Türkçe ad koymalı. Gelişmiş batı ülkelerinde bu var. Bir Fransız ürettiği mala Fransızca marka verir. Aksi halde kabul görmez. İşyerinin levhası ne Almanca, ne İngilizce, ne de ikisinin karışımıdır. Değerlerimizden ikincisi vatan, anlamsızlaştırıldı. Oysa ki toprak suya karışırsa çamur, şehit kanıyla yoğrulduğunda vatan olur. Bu coğrafyada vatan olmayan toprak araştırsak bulmakta zorluk çekeriz.
Üçüncü değerimiz de bayrak. Bayrağı olmayan bir toplumun bağımsızlık hakkı yoktur. Çocukluğumuzda çok iyi hatırlarım, çarşımızın bütün dükkanları dini ve milli günlerde bayraklıdır. Ancak şimdi yok. Koca bir apartman 20 daire ancak 5-10 tane bayrak var. Balkonundan o gün bayrağımızı bir bağımsızlığın bir mutluluğun güzelliği olarak neden salmazsın? Bayrak önemsizleştirildi.
Dördüncüsü de din. Yüce dinimizin akıl, bilim ve düşünce temeline dayanan o güzelliği ve özelliğinin sadece ve sadece muamelata indirgenmesine dair endişelerimiz vardır Biz, yüce dinimiz İslam’ın, tarihimizde bizi medeniyetin ve bilimin gücünün merkezi konumuna getirdiğini tarihçiler olarak şahitleri oluyoruz. Çocuklarımızı üniversiteye girmesi için yıllarca kurslara göndeririz de çocuğumuzun dinini öğrenmesi için gayret gösterdiğimizi huzurlu kalple söyleyebilir miyiz?
Beşinci konu ise güven. Toplumsal manada güven kaybı yaşıyoruz. Güvenin olmadığı yerde ne sevgi ne başarı ne de mutluluk olur. Daha özgür ve güvenli bir Türkiye için Milliyetçi Hareket Partisi insan merkezli bir politika ortaya koymaktadır. Seçim bildirgemizi özellikle takip etmenizi istiyorum."
MHP Adana Milletvekili Adayı Ayla Emrahoğlu da konuşmasında muhtarların yerel yönetimler anlamında önemli sorumluluklarının bulunduğunu belirtti.
Muhtarların, vatandaşların sorunlarını yerel yönetimlerde çözme adına çaba gösteren değerli kişiler olduğunu belirten Emrahoğlu, ülkenin içine düştüğü olumsuzları dikkate alarak bunların çözüme kavuşturulmasına katkıda bulunmak adına milletvekili adayı olduğunu kaydetti.
Yuvalı Mahalle Muhtarlarıyla Bir Araya Geldi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana Milletvekili Adayı Prof. Dr. Abdulkadir Yuvalı, çabalarının ülkeye hizmet ve yüce değerlerin doğru yaşanmasını sağlamak olduğunu bildirdi.