Akdeniz Üniversitesi Başhekimliği tarafından 1 Aralık 2017 tarihinde mesai saatlerinin kontrolü gerekçesiyle başlattığı yüz tanıma sistemi uygulanması kararı, mahkeme engeline takıldı.
Danıştay, 13 Haziran 2017 tarihinde yüz tanıma sistemi uygulamasının kamusal alanda da olsa “özel hayatın gizliliği” ilkesine aykırı olduğu ve toplanan verilerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmamasını da göz önünde bulundurarak, “yüz tanıma sistemi” ile mesai takibi uygulamasının anayasal ilkelerle bağdaşmadığına hükmetti.
Danıştayın bu kararına rağmen 1 Ocak 2018 tarihinde hayata geçen uygulama, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası tarafından yargıya taşındı. Antalya İdare Mahkemesi’nde görülen davada sendika, yargılamanın Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu öne sürdü. Hastane yönetimi ise belirtilen uygulamanın çalışanların giriş çıkışlarını kontrol ve oluşabilecek hırsızlık, gasp gibi suçlara karşı bir önlem olduğunu, verilerin de başkasına devredilmesinin söz konusu olmadığını savundu.
Mahkeme, istinaf yolu açık olmak kaydıyla yüz tanıma sisteminin hukuka aykırı olduğuna karar verdi. Kararda, yüz tanıma sisteminin ‘özel hayatın gizliliği’ ilkesi kapsamında uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren bir yasal dayanağının bulunmamasına dikkat çekildi. Yine uygulamada toplanan verilerin ileride başka bir şekilde kullanılmayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması göz önüne alınarak, "Temel haklar ve Anayasal ilkeler ile uluslararası sözleşme kuralları ile bağdaşmayan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır" denildi.
Yüz Tanıma Sistemine 'Özel Hayatın Gizliliği' Engeli
Antalya 2. İdare Mahkemesi, Akdeniz Üniversitesine bağlı hastanede yüz tanıma sistemiyle mesai kontrolü yapılmasının ‘özel hayatın gizliliği’ ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle hukuka uygun olmadığına karar verdi.