23 Ekim 2011’deki depremin yıl dönümü dolayısıyla YYÜ’de düzenlenen etkinlikler Cuma Namazı’nın ardından verilen Mevlid-i Şerif’le başladı.
Ardından Edebiyat Fakültesi önünden başlatılan ‘Saygı Yürüyüşü’ Cengiz Andiç Kültür Merkezi’nde son buldu. Burada ise düzenlenen program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay, YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal başta olmak üzere herkes deprem anısına ‘Depremi Unutmadık’ yazılı siyah tişörtler giydi. Konuşmacı olarak programa çağrılan ve depremde hayatını kaybeden YYÜ öğrencisi Yusuf Bakırcı’nın babası Murat Bakırcı, kürsüye davet edildi. Baba Murat Bakırcı, depremde yaşadığı süreci anlattı. O süreci anlatırken, sanki yaşıyormuş gibi dile getiren baba Bakırcı, oğlu Yusuf’un öldüğü haberini aldığı ve bunu ifade ederken gözyaşlarını tutamadı. Ağlayarak konuşmasını tamamlayan baba Murat Bakırcı, kendilerine yardım edenlere de teşekkür etti.
“AMACIMIZ ACILARI TAZELEMEK DEĞİL”
AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay ise, sözlerine depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarına tekrar başsağlığı dileyerek başladı.
Şartlar ne kadar ağır olursa olsun, ne kadar zor olursa olsun mutlak o zorluğun üstesinden gelecek çözümler ortaya koymaları gerektiğini anlatan Dr. Oktay, “Allah rahmet eylesin, hayatını kaybeden 644 vatandaşımız oldu. Yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Ama bütün şartlara rağmen bugün geldiğimiz noktaya baktığımızda gideceğimiz nokta ile alakalı çok çok daha güçlü bir konumdayız. Biz Van’da çok ciddi dersler çıkardık. Aslında 2011’deki Türkiye, 1999 depremini yaşayan Türkiye’nin çok ilerisinde ama 2015’te de 2011’de yaşanan Van depreminin çok ötesinde bir Türkiye’yi oluşturmak zorundaydık. Bugünde onu oluşturduk. Bu tür etkinlikler faydalı, yürekten inanıyoruz. Üzerimizdeki tişörtlerde bunu ifade ediyoruz. Unutmadık unutmuyoruz. Ama unutmamanın önemi acıları tazelemek asla değil. Yakınlarını kaybeden kardeşlerimizin acılarını tazeletmek asla değil. Bu yürekleri tekrardan parçalatmak asla değil. Ama buradan dersler çıkartmak, geleceğe güvenle bakmak, başka Yusuf’ların hayatlarını kaybetmemeleri için elimizden gelen her türlü gayret, her türlü çaba evet” dedi.
“AFETLER ANINDA ARTIK NEREDE NEYİMİZ VAR BİLİYORUZ”
AFAD olarak geldikleri nokta ve yaptıkları çalışmalarla da ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Fuat Oktay, “Bütün kurumlarımıza görevlendirme verdik. Afet anında neye ihtiyacımız var ise onun çalışmasını yaptık. Bugün itibariyle de bütün kurumlarımız anında harekete geçebilecek şekilde sistemimizi kurmuş durumdayız. Bunun bilişim alt yapısını oluşturduk. Türkiye genelinde 81 ilde herhangi bir afet olduğunda her neye ihtiyacımız var ise tek bir kaynaktan, tek bir veri tabanında görebilecek şekilde bir bilişim alt yapısını geliştirdik. Bu ay itibari ile de veri tabanı oluşturuyoruz. Yani Van depreminde olduğu gibi nerede neyimiz var diye kimseye sormayacağız. Nerede neyimiz var biliyoruz, anında talimatla oraya getirmiş olacağız. Lojistik merkezlerini oluşturduk, bu sistem ile depolarımızı oluşturduk, 27 ayrı alanda. Belirli saatler içerisinde Türkiye’nin her yerine ulaşabilecek şekilde. Sistemi farklı yaptık. Herhangi bir TIR’ın gelip içeri girip sonrasında yükleyip ayrıldığı süre 12 dakikadır. Bu çalışmaları yürüttük. Bütün detay çalışmalar hazır ve şu anda da bunu uyguluyoruz. Sadece Türkiye’de değil, sınırlarımızın ötesinde de çalışmalar yürütüyoruz. Sadece Van değil, Nepal’de de deprem olduğunda ilk giden biz oluyoruz. Ama bu yeterli mi? Değil. Yusuf’ları kurtarmak için bu yeterli değil. Çünkü bunlar afet olduktan sonraki çalışmalar” dedi.
“TOPLUMDA AFET BİLİNCİNİ OLUŞTURMALIYIZ”
Afetler olmadan önce afetleri önlemenin önemli olduğunu, risklerin azaltılması ve yok edilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Dr. Fuat Oktay, “Biz bunun çalışmasını yürüttük. Şu anda bütün illerimizde pilot çalışması yapıyoruz. Önce Maraş ve İzmit’te yürüttük. 81 ilimizde bu çalışmalar yürüyor. Tehlike haritaları belirleniyor. Hemen risk analizlerini yapıyor olacağız ve bu risklerin azaltılmasına yönelik projeleri geliştirip YYÜ gibi bütün binalarımızı alt yapısı ve üst yapısı ile hazır hale getirmiş olacağız. Bunun çalışmasını başlattık. Bu orta ve uzun vadeli çalışma. Bu yeterli mi? Hayır. Hangi sistemi getirirseniz getirin uyguluyor olabilmeniz için mutlaka zihniyet değişimine ihtiyacımız var. Mental dönüşüme ihtiyacımız var. Bunun için de bir eğitim kampanyası başlattık. Eğitim kampanyası ile gerek bu sistemlerin uygulanması, gerekse ailelerimizi, evlerimizi, okullarımızı, iş yerlerimizi hazır hale getirmemiz gerek. 4 milyon insan eğittik 2014’te. 1,5 milyon öğrencimizi 80 bin öğretmenimizi eğittik. Ama burada üniversitemize, öğretim üyelerimize ve öğrencilerimize çok ciddi görevler düşüyor. Burada artık sizlerin resmin içine girmeniz gerekiyor. Bizim hazır olmamız yeterli değil hiçbir zaman. Toplum hazır olmak zorunda, bireylerimiz hazır olmak zorunda. Bunun içinde bu farkındalığı oluşturmak adına geliştirdiğimiz sistemlerin daha öteye götürülmesi adına öğretim üyelerimizin bu çalışmaların içerisine girmesi lazım. Ümit ediyorum ki bu yıl dönümleri yeni başlangıçlara vesile olacaktır. Toplumda yeniden afet farkındalığı, afet bilincini oluşturma ile alakalı ben üniversitemizi, öğretim üyelerimizi, bütün yöneticilerimizi özellikle de öğrencilerimizi bu faaliyetlere birebir katılmaya davet ediyorum. Hepinizin bu çalışmalardan yer alması gerekiyor. Onun için ben daha güzel bir gelecek, afetsiz bir Türkiye, ailelerimizi, kendimizi, evlerimizi, iş yerlerimizi, okullarımızı ve toplumumuz afete daha dirençli hale getirebileceğimiz bu çalışmalarla katkı veren bir Türkiye oluşturacağımıza olan inancımı bir daha tekrar ediyorum” ifadelerini kullandı.
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ise, kentlerdeki binaların mevcut durumuna değindi. Prof. Dr. Battal, “Eğer binalarımız sağlam olsaydı, Yusuf şu an okulumuzdan mezun olmuş, işi ile ilgileniyor olacaktı. Dolayısıyla bu tür faaliyetlerin üniversitelerde yapılmasını çok anlamlı buluyorum. Zira gelecekte binalarımızı yapacak olan mühendisler, toplumumuzu idare edecek tüm yöneticiler, öğretmenler, hepsi üniversitelerden mezun olacak. Deprem ve benzeri afetler konusunda farkındalık oldukça önemli. Bu yüzden biz farkındalığa dikkat çekmek için o süreçte ne tecrübeler edindik, bunlarda sizlerin zihninde kalsın istiyoruz. Hem de üniversitemizin nereden nereye geldiğinin bilinmesini istiyoruz” dedi.
Prof. Dr. Battal, konuşmasını deprem sonrası yapılan çalışmaları anlatan sunumuyla sonlandırdı.
Konuşmaların ardından Güzel Sanatlar Fakültesi Araştırma Görevlisi Savaş Onur Şen’in depremin ardından çektiği görüntülerden oluşan multimedya sunumunun ardından "Psikolojik ve Yapısal Yönleriyle Van Depremi" konulu panele geçildi. Panelin ardından Şen’in “23.10.2011” adlı fotoğraf sergisinin gezilmesiyle etkinlik sona erdi.
Etkinliğe YYÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ahmet Kazankaya, Prof. Dr. Ahmet Faik Öner ve Prof. Dr. Murat Demirel, YYÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Yusuf Uzun, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Eray Çelik, dekanlar, kurum müdürler, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
YYÜ'de Anma Programı
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde (YYÜ) depreminin 4. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma programına katılan ve yaşanan depremde oğlunu kaybeden baba gözyaşlarına hakim olmadı.