Danimarka Parlamentosu en renkli günlerinden birine Zaman İskandinavya ve SF milletvekili Özlem Çekiç'in ev sahipliği yaptığı Ramazan iftarıyla şahit oldu. Sosyal İşler Bakanı Benedikte Kiaer'in onur konuğu olduğu iftar masasında Müslüman, Hıristiyan ve Yahudiler bir araya geldiler. Eski Hahambaşı Bent Melchoir'un "Hangi dinden olursak olalım, neden bir masa etrafında bir yemekte buluşmayalım." sözleri geceye damgasını vurdu. Sosyal İşler Bakanı Benedikte Kiaer ise "Demokrat ve Hıristiyan olduğum için iftara katıldım. Ben tüm Danimarka'nın bakanıyım." dedi.
İftar programı Özlem Çekiç'in konuşmasıyla başladı. Milletvekili Çekiç, Zaman İskandinavya ile 3. kez mecliste iftar düzenlediklerini belirterek, "Bu yıl anlamadığımız bir şekilde bazıları tepki gösterdi. Ama biz kimseye ayırım yapmadan herkesi davet ettik. Umarım bizi eleştirenler seneye katılır. Biz toplumda çeşitliliği göstermek istiyoruz. Danimarka'da ilk kez bu kadar farklı dinden, kültürden ve siyasi görüşten insanlar ilk defa bir araya geldiler. Ülkemizin çeşitliliğini bir salonda toplamanın ve karşılıklı diyalog ortamının sağlamanın gururunu yaşıyoruz." dedi.
Zaman İskandinavya Yayın Müdürü Kamil Subaşı, Zaman'ın kısa bir tarihini anlattıktan sonra, objektif yayınlarının yerli ve yabancılar tarafından takdirle karşılandığını söyledi. Subaşı, Almanya'nın Die Welt gazetesinin yaptığı araştırmada en güvenilir gazete olarak Zaman'ın adının çıktığına işaret ederek, "Zaman doğru ve dürüst habercilik anlayışını benimsemiştir. Yaptığı yayınlarla uyuma katkı sağlamaktadır. Sadece olumsuz haberleri değil, olumlu haberleri ve başarı öykülerine sayfalarına taşıyarak sorumlu yayıncılık yapmaktadır. Ramazan ayıda bir hoşgörü ve diyalog ayı olduğu için bu tür iftarları düzenlemekteyiz. Böylece bir birimizi daha yakından tanıyıp, önyargılarımızı yıkmayı amaçlıyoruz." diye konuştu.
Konya'dan gelen semazenlerin gösterisini misafirler ilgiyle takip ederken, sanatçı Zeki Sadık'ın kemanından dökülen nameler geceye ayrı bir tat kattı. İftar saatinin gelmesiyle yemek faslı başladı. Fatih Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özcan, insanlığın yaşadığı iki dünya savaşından sonra tüm enerjisini barış içinde yaşamaya harcaması gerektiğine işaret etti. Mustafa Özcan, Danimarka Parlamentosunun kapısını iftara açarak dünya barışının sağlanması yönünde önemli bir katkı yaptığını belirterek, Danimarka'ya teşekkür etti.
Farklı kesimlerin bir araya geldiği iftar sofrası Zaman İskandinavya Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Oğuz'un, katılımcılara teşekkür etmesiyle son bulurken, Sosyal İşler Bakanı Benedikte Kiaer'e günün anısına adının yazılı olduğu bir çini tabak hediye edildi.
DAVETLİLER MEMNUN
Sosyal İşler Bakanı Benedikte Kiaer: Hıristiyan ve demokrat olarak gelen bu iftar davetine evet dedim. Hıristiyanlıkta da her dine saygı gösterilmesi var. Ben tüm Danimarka'nın bakanıyım. Bugün burada Danimarka'nın tüm renklerini görmek beni mutlu etti. Yabancıların yoğun olarak yaşadığı Taastrup bölgesini ziyaret ettiğimde, Zaman muhabiri 'İftara davet edilseniz gelir misiniz?' diye sormuştum. Ben de 'Tabii ki gelirim' demiştim. Bugün buraya gelerek sözümü yerine getirdim. Mükemmel bir akşama şahitlik ettik. Türkiye'den Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın yoğun referandum programından katılamamasını üzüldüm. Sayın Bakanın mazeretini anlayışla karşılıyorum. Yoğun politik program bazen bu tür özel davetlere engel oluyor.
Türkiye Cumhuriyeti Kopenhag Büyükelçi Berki Dibek: İslam dini barış ve hoşgörü dinidir. Ramazan kültürünün burada yaşatılması ve Danimarka'nın Meclisini iftara açmasını çok önemli buluyorum. Biliyorsunuz Türkiye, İspanya ile Medeniyetler İttifakı'nın eşbaşkanlığını yaparak, dünya barışına katkı sağlıyor. Danimarka'da en güçlü grup olan Türklerin ülkeye uyum sağlamak yönündeki duyarlı davranarak, Türk-Danimarkalı olmalarını istiyoruz.
Radikal Parti Başkanı Margrethe Vestager: Bu iftar Danimarka geleneklerinin genişlemesinin bir örneğidir. Bu inisiyatif kültürel zenginliğimizi de gösteriyor. Bu salonda Noel kutlaması yapıp çam ağacın etrafında dönüyoruz. İftar masasında buluşmayı da Danimarka'nın kültürünün bir parçası olarak görüyorum.
Politiken Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Töger Seidenfaden: Dini açıdan iki semazenin muhteşem sufi gösterisi beni etkiledi. Başkalarının eleştirdiği gibi kendimi Müslüman hissetmiyorum. İftarın erken bitmesi gerektiği beni üzdü.
Eski Hahambaşı Bent Melchior: Önce güzel yemek davetine hayır diyemem. Gereksiz tartışmaları anlayamıyorum. Hangi dinden olursa olsun niye birlikte yemek yemeyelim. Ben Hıristiyan olmadığım halde Noel yemeklerini de katılıyorum. İsrail'de siyaset yapan oğlum Kudüs'te geçtiğimiz Cuma akşamı 500 kişilik bir iftara katıldı. Filistin politikasından dolayı eleştirilen İsrailli siyasiler bile buradan daha çok iftara gidiyor.