Zehirli Atıklar 'Büyük Küresel Tehdit'
Dünyada 200 milyondan fazla kişinin zehirli atığa maruz kalma riskiyle karşı karşıya olduğu bildirildi.
BBC'nin Blacksmith Enstitüsü ve Green Cross'un raporuna dayandırdığı haberine göre, Gana'nın başkenti Akra'daki Agbobloshie alanı, insan hayatını tehdit eden zehirli atık seviyesinin en yüksek olduğu yer.
Rapor hazırlığında, 49 ülkede 3 binden fazla atık alanının incelendiği ve elde edilen bilgilerin hükümetlerle paylaşıldığı belirtildi.
Sorunun kontrol altına alınması için daha fazla çaba gösterilmesi çağrısında bulunulan raporda, dünyanın zehirli atıkla en fazla kirlenen bölgeler sırasıyla Agbogbloshie,Çernobil,Citarum Nehri,Dzershinsk,Hazaribagh,Kabwe,Kalimantan,Matanza Riachuelo,Nijer Nehri Deltası ve Norilsk olarak verildi.
Raporda, "Agbobloshie'de geri kazanım faaliyetlerinin her birinin, emsalsiz mesleki ve ekolojik riskleri beraberinde getirdiğine" dikkat çekildi.
Batı Afrika'da ikinci en büyük elektronik atık işleme bölgesi olan Gana, her yıl başta Batı Avrupa'dan olmak üzere yurt dışından 215 bin ton ikinci el elektronik malzeme ithal ediyor.
Raporda, Gana'nın elektronik atık ithalatının 2020 yılına kadar iki katına çıkabileceği uyarısı yapılırken, Agbobloshie'de topraktaki kurşun miktarının çok yüksek seviyelerde olduğu, bunun, civarda yaşayan 250 binden fazla kişi için ciddi sağlık ve çevre tehdidi oluşturduğu kaydedildi.
Bazı atık alanlarında topraktaki kirlenmenin geri döndürülemez büyüklüğe ulaştığı, insanları o bölgelerden uzaklaştırmanın ve bölgeyi mühürlemenin tek seçenek olduğu bildirildi.
Raporda, on binlerce kadın ve çocuğun zehirlenme riskiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekilirken, "bu bölgelerin havaya, suya ve toprağa zehirli kimyasallar bırakan yerler olduğu" ifade edildi.
Blacksmith Enstitüsü'nden araştırma ekibinin lideri Jack Caravanos, gelişmiş ülkelerin bu sorunun parçası olduğunu belirterek, çok sayıda Batılının, ürünleri, çevreye vereceği zararı bilmeden satın aldığını söyledi.
Raporda, Hindistan'ın kirlilik sorunuyla mücadelede ulusal seviyede dikkate değer ilerleme sağladığı ifade edilirken, çevreciler ve eylemciler bu gözleme katılmadıklarını belirtiyor.