Zirve Yayınevi cinayeti öncesi jandarmada misyonerlik semineri düzenlenmiş

Malatya'da Zirve Yayınevi'nde gerçekleştirilen cinayetler öncesi Malatya Jandarma İl Eski Komutanı Albay Mehmet Dülger tarafından 'aşırı sağ faaliyetl

Malatya'da Zirve Yayınevi'nde gerçekleştirilen cinayetler öncesi Malatya Jandarma İl Eski Komutanı Albay Mehmet Dülger tarafından 'aşırı sağ faaliyetler ve misyonerlik' konulu seminer düzenlendiği ortaya çıktı.

Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde, biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 30. duruşması görüldü. Olayın tutuklu sanıkları Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Salih Gürler, cezaevi aracı ile geniş güvenlik önlemi altında adliyeye getirildi. Jandarma ekipleri, sanıkların adliyeye alınışı sırasında önlemlerini artırdı. Duruşmaya, Alman Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske, Hristiyan cemaati temsilcileri, sanık yakınları da katıldı. Davanın bugünkü duruşmasında, önceki celsede tanık olarak dinlenen Erhan Özen ve ihbar mektubundaki iddiaları doğrular nitelikte yeni bilgiler mahkemeye ulaştı. Tanık Özen, cinayetler öncesinde Malatya ve Kayseri'deki çalışmalardan Cemal Temizöz'ün bilgi sahibi olduğunu ileri sürmüştü. Bunun üzerine mahkeme tarafından, Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığı'na, 'yayınevi olayından önce misyonerlikle ilgili seminer gibi bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişkin bilgi' talep edildi. Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığı, 25-26 Mayıs 2006'da Malatya İl Eski Jandarma Alay Komutanı emekli Kurmay Albay Mehmet Ülger tarafından 'aşırı sağ faaliyetler ve misyonerlik' semineri düzenlendiğini bildirdi. Cumhuriyet Savcısı, Malatya Jandarma İl Komutanlığı'ndan söz konusu seminerle ilgili tüm kayıtların istenmesini talep etti. Ayrıca, 2 yıl önce davayla ilgili verdiği ifadede, Doğu Perinçek ve grubu ile tanışıklığının Mehmet Ülger'in teşvikiyle olduğunu aktaran Malatya Kerkük Kardeşlik Derneği Başkanı Veysel Şahin'in ile Ercan Genli'nin yeniden tanık olarak dinlenmesini talep etti. Sanık avukatları da misyonerlik seminerlerinin rutin bir toplantı olup olmadığının ilgili komutanlığa sorulmasını talep etti.

AVUKAT DIŞARI ATILDI

Duruşmada gergin anlar da yaşandı. Abuzer Yıldırım'ın avukatı Mert Eryılmaz, sanıklara söz verildiği sırada, söz almadan savunma yapmak isteyince Mahkeme Başkanı Eray Gürtekin tarafından uyarıldı. Uyarıları dikkate almayan Eryılmaz, savunma hakkının engellenemeyeceğini iddia ederek, mağdur rolü yapıldığını ve 31 Aralık 2010 tarihinde sanıkların tahliye edilmesi gerektiğini öne sürdü. Sanık yakınları Susanne Geske ve Hatice Yüksel'in bulunduğu yöne dönerek "Burada masum rolü yapılıyor. Burası Türkiye, burası Malatya, burası laylaylom mahkemesine dönüştürüldü. Zirve Yayınevi'nin Malatya'daki faaliyeti fikir ve düşünce-dini inanç yayma faaliyeti özgürlüğü olarak düşünülemez. Ortada apaçık tahrik vardır. Sorun demokrasi sorunu değil, ülkemizin bağımsızlığına yönelik tehdittir. Sanıklar, Evangelistlerin ve diğer misyonerlerin tüm Türkiye'deki tahrik içeren bölücü-yıkıcı-hain faaliyetlerinden tahrik olmuşlardır. Zirve Yayınevi Dünya Evangelist Kiliseler Birliği'ne bağlıdır" dedi. Hakaret içerikli sözler üzerine Mahkeme Başkanı Gürtekin, avukat Eryılmaz'ın salondan çıkarılmasını istedi. Eryılmaz, salondan çıkarılırken "'Burası PKK mahkemesi değil, burası laylaylom mahkemesi değil" diyerek bağırmaya devam edince yaka paça dışarı atıldı. Adliye girişine gelen avukat basın mensuplarına açıklama yaparak, iddialarını tekrar etti.

SANIK YILDIRIM: SAVUNMAYA KATILMIYORUM

Avukatın dışarı çıkarılmasının ardından söz alan sanık Abuzer Yıldırım ise avukatın böyle bir davranış göstereceğinden haberi olmadığını ileri sürerek, ''Vekalet verdiğimiz avukatın böyle bir ifade kullanacağını bilmiyordum. Savunmaya katılmıyorum. Kendisini avukatlığımdan azlediyorum." dedi.

SANIK ARAL: HERKESİN TANIKLIĞI KABUL EDİLMESİN

Önceki duruşmada tanık olarak dinlenen Orhan Kartal, 2008 yılında Varol Bülent Aral'la Adıyaman Cezaevi'nde tanıştığını ve Zirve yayınevi cinayetinin planlayıcısının kendisinin olduğunu anlattığını ileri sürmüştü. İddia üzerine konuşan tutuklu sanık Varol Bülent Aral, söz konusu tarihlerde Adıyaman'da değil İstanbul Adli Tıp Kurumu ve Metris Cezaevinde bulunduğunu savundu. Davanın sürüncemede bırakılmasını istemediğini belirten Aral, "Bu ve Hrant Dink gibi davalar ceza verilmemek yoluyla uzatılmaktadır. Böylece sanıkların ceza alınca konuşmaları önlenmektedir. Ayrıca bu konuda her önüne gelen tanıklık yapmamalıdır" dedi.

DAVA 20 OCAK'A ERTELENDİ

Oturuma verilen kısa aranın ardından mahkeme heyeti tarafından ara karar açıklandı. Bir sonraki duruşmanın 20 Ocak'ta gerçekleştirilmesi kararlaştırılırken sonraki celse için Kayseri Bölge Jandarma Komutanlığı'ndan misyonerlik seminerine ilişkin tüm kayıtların gönderilmesi istendi. Tanık Erhan Özen'in diğer duruşmada tekrar dinlenmesi, kendisine ait ifadesinde geçen cep telefonu hattının HTS dökümü ilgili cep telefonu operatöründen tekrar istendi. Ercan Genli ve Veysel Şahin'in tanık olarak dinlenmesi kararlaştırıldı. Orhan Kartal ile Varol Bülent Aral'ın aynı koğuşta kalıp kalmadığının araştırılması istendi. Ayrıca duruşmadan atılan avukat Mert Eryılmaz'ın savunma dilekçesi alınarak hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusu, baro başkanlığına da disiplin soruşturması açılması talebi gönderilmesi kararlaştırıldı. Sanıkların tutukluluk halinin devamına, tutukluluk durumlarının 30 Aralık'ta tekrar görüşülmesine karar verildi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile