Zirve Yayınevi Davası Sanığı Hakimi Yine Ölümle Tehdit Etti (2)

Zirve Yayınevi'ndeki cinayetlere ilişkin davanın bugünkü duruşmasında itirazları nedeniyle salondan çıkarılan sanık Varol Bülent Aral, daha önceki duruşmada olduğu gibi mahkeme başkanına yine ''Satılmış hakim.

Kafana bir kez daha sıkacağım” diye bağırdı. Aral, tanık olarak dinlenen eski Kerkük Kardeşlik Derneği Başkanı Veysel Şahin’e de ‘O.. çocuğu’ diye hakaret etti.Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 62. duruşması başladı.

Duruşmaya 17’si tutuklu 19 sanıktan orgeneral tutuklu sanıklar Hurşit Tolon, Emre Günaydın ile tutuksuz sanıklardan İlker Çınar ve Aykut Saka katılmadı. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, kimlik tespitinin ardından sanıkların talep dilekçeleri incelendi.Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’ün İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifade verdiğini, ifade tutanaklarının mahkemeye ulaşmadığını belirtti.

Duruşmada, Zirve Yayınevi cinayetlerinin ilk tanığı olan Gökhan Talas'ın mahkemeye verdiği yazılı ifade okundu. Olayın gerçekleştiği gün eşiyle birlikte yayınevine gittiğini, kapıyı çaldığında kimsenin açmaması üzerine maktulleri aradığını anlatan Talas, öldürülen kişilerden sadece Uğur Yüksel'in telefona cevap verdiğini, onun da sesinin tedirgin olduğunu ifade etti.

Kapının arkasında gölgelerin bulunması, Tilman Geske'nin odasının ışığının yanması üzerine durumu polise bildirdiğini anlatan Talas, olay yerine gelen polisle tekrar kapıyı çaldıklarında dışardan yayınevinin penceresinden bir kişinin atladığına dair sesler yükseldiğini, bunun üzerine aşağıya indiklerinde Emre Günaydın'ın yerde yattığını gördüğünü, yayınevine tekrar çıktığında her tarafın kanla kaplı olduğunu gözlemlediğini dile getirdi.Talas, olaydan sonra yasa dışı dini bir örgüte üye gibi gösterilerek telefonunun yasa dışı dinlendiğinin ortaya çıkması üzerine eski Malatya Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Ülger ile İstihbarat Müdürü Binbaşı Haydar Yeşil hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

Talas'ın ifadelerinin okunmasının ardından müşteki Şahin, ifade vermeye başladı.

Davanın tutuklu sanıklarından Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Murat Göktürk ve Mehmet Çolak'ı olay öncesi tanıdığını ileri süren Şahin, 1995 yılında Van 100. Yıl Üniversitesi'nde birinci sınıf öğrencisi iken aynı zamanda ülkücü reisi olduğunu ve aynı dönemde kaydı alınarak Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı adına haber elemanı olarak çalışmaya başladığını söyledi.

İmam hatip lisesi mezunu olması, Arapça bilmesi dolayısıyla aşırı sağ örgütlerle ilgili istihbarat bilgileri topladığını ifade eden Şahin, 2003 yılında da Malatya'nın Hekimhan ilçesinde öğretmen iken Malatya İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli İrfan O. ile irtibata geçerek çalışmaya devam ettiklerini anlattı.Kerkük'e silah kaçırdığı yönünde suçlamalarla karşı karşıya kaldığını, ancak yapılan davalarda kaçakçılık yaptığına dair somut delil bulunamadığını anlatan Şahin, mağdur olduğunu, suçlamalarla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne açtığı davayı kazandığını iddia etti. Dinlendiğini belirten Şahin, ancak dinlemelere ilişkin kayıtların olmadığını ve kendisine dinlemelerle ilgili herhangi bir suçlamada bulunulmadığını söyledi.

Haber elemanı olarak görev aldığı dönemde kendisine ödemeler yapıldığını öne süren Şahin, bu ödemelerin kantin kasalarından verildiğini savundu. Şahin, ''Bir bilgi veriyordum, parasını alıyordum. En son bin 500 lira para aldım, makbuzda 50 lira gösterildi. Gerisi kantin kasasından verildi.

'' dedi.

2008 yılında Malatya kent merkezi Kışla Caddesi'ndeki derneklerine jandarma tarafından baskın yapıldığını belirten Şahin, operasyonda 3 el bombası bulunduğunu, bunların seri numaralarını ajandasına kaydettiğini söyledi.

Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili bir bilgisi bulunmadığını dile getiren Şahin, Malatya İl Jandarma Komutanlığı'nın İncil satışları, İncil dağıtan firmalarla, satan ve alan kişilerin tespitiyle ilgili çalışmalar yapıldığını bildiğini ifade etti.

İrticai bir örgüt üyesi gibi gösterilerek usulsüz dinlendiğini ileri süren Şahin, ''İlgim olmayan bir tarikatla ilişkilendirildim. Şikayetçiyim. Davaya da müdahil olmak istiyorum.'' şeklinde konuştu.

Şahin, bazı sanıkların sorularını da cevapladı. Bu arada Şahin'in ifadesi sırasında tutuklu sanık Varol Bülent Aral, mahkeme başkanı Kısa'nın Şahin'i sorularıyla yönlendirdiğini savundu. Kısa'nın söz almadan konuşmaması, zamanı geldiğinde kendisine söz vereceğini belirtmesine rağmen Aral, konuşmasına devam etti. Kısa'nın ikazlarını dinlemeyen Aral, jandarma eşliğinde duruşma salonundan çıkarıldı. Aral, salondan çıkarılırken, Kısa'ya ''Hakim satılmış. Senin kafana bir daha sıkacağım'' diye bağırdı. Aral, Veysel Şahin için de küfürlü sözler kullandı. Aral'ın kullandığı sözler, mahkeme tutanaklarına geçirildi. Mahkeme Başkanı Kısa, Mehmet Ülger’in küçük kağıtlar üzerinde notlar göndererek Varol Bülent Aral’ı duruşma sırasında mahkeme heyetine karşı kışkırttığnı öne sürdü. Buna karşılık Ülger, bu iddianın doğru olmadığını, bilgi notunu avukatına gönderdiğini savundu .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile