Malatya'da 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasının 56. duruşması, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.
Duruşmaya tutuklu sanıklardan Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Cuma Özdemir, Varol Bülent Aral diğer tutuklu sanıklar Malatya Jandarma eski Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, astsubay Abdullah Atılgan, uzman çavuşlar Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, tutuksuz sanıklar, Hüseyin Yelki, Levent Ercan Gelegen ve Adem Gedik katıldı.
Taraf avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada tutuklu sanık Ruhi Abat, 850 sayfalık savunmasını sürdürdü. Sanık Abat, duruşma başında mahkeme heyetine sanık ve tanık İlker Çınar’ın gazete ve dergilerde verdiği röportajların çıktılarını, 2005 yılında TBMM’ye misyonerlikle ilgili verilen soru önergesi ve cevabını, İlker Çınar’ın İçel’de misyonerlerden tehdit aldığına dair Emniyet’e verdiği şikayet dilekçesi ve İlker Çınar hakkında çıkan haber kupürlerini sundu.
Sanık Ruhi Abat, davada tanık ve sanık olan İlker Çınar’ın kendi kitabında misyonerlikle ilgili bir örgüt şeması çıkardığını belirterek, “Cesareti olan savcılar bizim evlere yaptıkları baskınlar gibi baskınlar yapabilirler” dedi.
Eski bir başpapaz olan sanık ve tanık İlker Çınar’ın kitap ve röportajlarında misyonerler için yaptığı nitelendirmeleri, iddianamede kendileri yapmış gibi gösterildiğini savunan Sanık Ruhi Abat, “İlker Çınar, eğer TUSHAD’a bağlı çalışmışsa, yaptığı misyonerlikle ilgili çalışmaları 2005 yılında yazmıştır. Ben ve buradaki insanlar İlker Çınar’ı o tarihte tanımıyorduk. Ben İlker Çınar ile tanıştıktan sonra tek bir panel, konferansta yer almadım ve bir tek makale yazmadım. Devlete hiçbir şekilde misyonerlikle ilgili rapor yazmadım. Yazmaktan da şeref duyarım, ama hiçbir rapor yazmadım. Misyonerlikle ilgili dezenformasyon yapanda, enformasyon, yapanda İlker Çınar’ın kendisidir. İlker Çınar, 2005 yılında katıldığı sempozyumda yaptığı konuşmada hiçbir devlet kuruluşu tarafından destek almadığını söylemiştir. Ancak bugün tüm faaliyetleri TUSHAD kapsamında yaptığını söylüyor. İlker Çınar en önemli tehditleri misyonerlerden aldığını söylemektedir. Korkutularak, tehdit edilerek iddianamedeki ifadeler İlker Çınar’a verdirilmiştir. İlker Çınar kendisine yapılan tehditleri hem savcılığa ve hem de polise bildirmiştir. Ancak hiçbir işlem yapılmamıştır. Türkiye’de darbe yapabilecek güçte olduğu, her ilde hücreleri olduğu, Sivas, Malatya, Kahramanmaraş olaylarını yaptığı, Eşref Bitlis ve Turgut Özal’ın ölümünden sorumlu olduğu iddia edilen sözde TUSHAD’ın kendi en önemli ve hatta tek elemanının koruyamaması, kendisini tehdit edenleri bulamaması son derece anormal değil midir, komik değil midir?” ifadelerini ileri sürdü.
Sanık Ruhi Abat, İlker Çınar’ın 2008 yılından itibaren aleyhinde çıkan haberler üzerine önce gizli tanık, sonra da örgüt itirafçısı olduğunu ileri sürdü.
Duruşmaya ara verildi.
Zirve Yayınevi Davasının 56. Duruşması
Malatya’da, 3 misyonerin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasında, tutuklu sanık Ruhi Abat, 850 sayfalık savunmasını okumayı sürdürdü.