Zirve Yayınevinde Gizli Tanık İfadesini Sürdürüyor

Zirve Yayınevinde Gizli Tanık İfadesini Sürdürüyor

Malatya'da 3 kişinin hayatını kaybettiği Zirve Yayınevi olayından 6 yıl sonra, olayı gerçekleştiren sanıklar ilk kez görüntülendi.

Zirve Yayınevi’nin 66. duruşmasına 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada sanık ve gizli tanık İlker Çınar’ın görüntü sistemi üzerinden ifadesinin alınmasına devam edildi. Çınar, “Hrant Dink, Rahip Santoro cinayeti ve Zirve Yayınevi cinayetlerini gerçekleştirenlerin ortak özellikleri milliyetçi bir yapıya sahip olmaları. Bu tesadüf değildir. Ortak bir nokta devleti ve vatanı sevmeleridir” dedi.

“ÖLDÜRDÜĞÜ ADAMLARIN KULAKLARI İLE KOLEKSİYON YAPMIŞ”
İfadesinde dava sanıklarından astsubay Abdullah Atılgan’ın JİTEM üyesi olmakla suçlayan İlker Çınar, “Doğuda görev yaparken Abdullah Atılgan öldürdüğü kişilerin kulaklarını kesmiş ve bu kulakları bir koleksiyon haline getirmiştir. Abdullah Atılgan, Tarsus’ta bir gün parka gelirken parkta oyun havası çalıyordu. Arabasının bagajındaki ipe bağlı kulak koleksiyonunu çıkartarak, halay çekti. Bir cumartesi annesi için ‘Aradığı kişinin kulağı bende, boşuna arıyorlar’ demişti” iddiasında bulundu. Gizli tanık İlker Çınar, Abdullah Atılgan için ‘Mosmor” ifadesini kullanınca, ayağa kalkan Abdullah Atılgan, “Mosmor olanlar kameranın arkasına gizlenenlerdir” diyerek tepki gösterdi.

“BATI ÇALIŞMA GRUBUNA EZAN TÜRKÇE OKUNSUN DİYE ANDIÇ GÖNDERDİ”
İlker Çınar, sanık emekli Albay Mehmet Ülger için ise “1999 yılında binbaşı iken Batı Çalışma Grubu’na bir andıç hazırlamıştır. Bu andıçta Ezan’ın Türkçe okutulmasını istemiştir” deyince araya giren Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, “Nereden biliyorsun” sorusunu yöneltti. Bunun üzerine İlker Çınar, “Bizzat duydum. Elimde belge var. Bizzat vereceğim” cevabını verdi. Bu esnada Mehmet Ülger’in ise güldüğü görüldü.

“TÜM SİYASİ CİNAYETLERİ VE DARBELERİ BU YAPI YAPTI”
İlker Çınar, “Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu Muammer Aksoy, Gaffar Okan’ın öldürülmesi gibi siyasi cinayetler Siyah Kuvvetlerin yaptığı olaylardır. Eşref Bitlis ve Turgut Özal’ın ölümlerinin bir suikast olduğunu TUSHAD’a girdikten sonar yapılan konuşmalardan bizzat duydum. Ankara İli Güvercinlik Jandarma Okulu’na geldiğimde, 1994 veya 1995 yılları arasıydı. Ancak bana bunu söyleyenler TUSHAD görevlilerin isimlerini tam olarak bilmiyorum. Her Beyaz Kuvvet mensubunun bildiği radyoaktif maddeler Turgut Özal’a verilmiştir. Bunu kim ya da kimler tarafından ne şekilde verildiğini bilmiyorum. TUSHAD görevlileri bana Eşref Bitlis’e yapılan suikastın kim ya da kimler tarafından yapıldığını söylemediler” ifadelerini ileri sürdü.

İlker Çınar, 27 Mayıs darbesinin, Adnan Menderes’in idam edilmesinin, 12 Eylül darbesinin, 28 Şubat darbesinin, 27 Nisan e-bildirgesinin, siyasi cinayetlerin, faili meçhul cinayetlerin, 1 Mayıs 1977 Taksim olayının, Sivas Madımak olayının, Gazi olaylarının, TUSHAD’ında içinde bulunduğu yapı tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Çınar, bu yapının Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast planı ile açığa çıktığını iddia etti.

Emekli albay Mehmet Ülger’in Malatya’daki görevinden sonra 2008 yılından itibaren Malatya’daki dengelerin değiştiğini ve Jandarmanın istedikleri gibi hareket edemediğini belirten İlker Çınar, “2008 yılından sonra 2. Ordu Komutanı değişmişti. 2. Ordu Komutanı şimdiki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’di” dedi.

Mahkeme duruşmaya ara verdi.

SANIKLAR 6 YIL SONRA KAMERADA
Bu arada, Zirve Yayınevi olayının sanıkları Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Cuma Özdemir olaydan 6 yıl sonra ilk kez adliyeye getirilişlerinde görüntülendi. Sanıkların gülerek cezaevi aracından indikleri ve neşeli oldukları gözüktü. Muvazzaf askerler Binbaşı Haydar Yeşil, jandarma görevlileri Abdullah Atılgan, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay ve Adem Gedik ise yine yaklaşık 2 yıl sonra görüntülendiler.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile