Ziya Gökalp'in Kayıp Notları 'Felsefe Dersleri' Kitaplaştı

Ziya Gökalp'in Kayıp Notları 'Felsefe Dersleri' Kitaplaştı

Şair ve düşünür Ziya Gökalp'in Malta sürgünü yıllarında verdiği felsefe dersleri notlarının yer aldığı kendi el yazısıyla tutulmuş 12 defter, kaleme alınışından 85 yıl sonra kitaplaştı

Şair ve düşünür Ziya Gökalp'in Malta sürgünü yıllarında verdiği felsefe dersleri notlarının yer aldığı kendi el yazısıyla tutulmuş 12 defter, kaleme alınışından 85 yıl sonra kitaplaştı. Atatürk Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Ali Utku ve Doç. Dr. Erdoğan Erbay'ın yürüttükleri 'Osmanlı Felsefe Çalışmaları' atölye çalışmaları sırasında buldukları 12 defterin biraraya getirilmesiyle oluşan 922 sayfalık 'Felsefe Dersleri' kitabı, yakın dönem Türk düşünce tarihinin ve felsefe serüveninin önemli belgelerinden biri niteliğinde.
Mondros Müterakesi'nin ardından İstanbul'u işgal eden İngilizler'in talimatıyla, 30 Ocak 1919'da Darülfünun Edebiyat Fakültesi'nde görevi başındayken tutuklanan Ziya Gökalp, dört ay sonra İttihatçılar'ın ileri gelenleriyle birlikte Malta'ya sürgüne gönderildi. Malta'da arkadaşlarının ısrarı üzerine Felsefe Dersleri vermeye başlayan Gökalp, çevresinde disiplinli bir eğitim - öğretim halkası oluşturdu. Gökalp'in geniş bir konferans salonunda eski nazırlar ve mebusların yanı sıra askerlere de verdiği dersler ve konferanslar, o sırada yanında bulunların hatıralarında aktardıklarına göre
"Türklerin İçtimâî Tarihi", "Türk Filolojisi", "İslâmiyet'in Esasları", "Türklerin İslâmlığa eşsiz hizmetleri," "Türklerde Ahlâk", "İçtimâiyâtın Esasları", "Felsefe Dersleri" gibi konular üzerine idi. Malta'da felsefe dersleri verdiği sırada, bütünlüklü bir eser meydana getirecek şekilde sistematik notlar tutan Gökalp, serbest bırakıldığı 30 Nisan 1921'den vefat ettiği 1924'e kadar geçen sürede yoğun meşguliyeti nedeniyle eserini gözden geçirip yayımlama imkanı bulamadı. Yazarının ölümüyle terekesinde uzun bir bekleyiş sürecine giren Felsefe Dersleri, Gökalp külliyatının bugüne kadar kimsenin görme fırsatına eremediği kayıp parçasını oluşturuyor. Yakın dönem düşünce tarihimizin önemli belgelerinden birini gün yüzüne çıkaran Felsefe Dersleri kitabında yer alan kavramsal tartışmalar, Gökalp düşüncesinin bugüne kadar bilenegelen okunma-alımlama biçimlerine katkı sağlayacak nitelikte.
12 defterlik notlara, "Osmanlı Felsefe Çalışmaları" başlıklı atölyelerinin araştırmaları ekseninde yaptıkları incelemeler sırasında karşılaştıkları ipucundan yola çıkarak ulaştıklarını belirten Atatürk Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyeleri'nden Yrd. Doç. Dr. Ali Utku, "Ziya Gökalp'in vefatı sonrası aile üyelerinin teklifi üzerine Türk Tarih Kurumu (TTK) tarafından satın alınan notlar, oluşturulacak külliyata konulmayı yıllarca bekledi. 1986 yılında TTK, defterleri kütüphane kısmına aktardı. Biz de araştırmacılara açılan defterleri, 'çevriyazı' ve 'sadeleştirme' kalıbında kitaplaştırdık. Konya'daki Çizgi Kitabevi Yayınları arasında çıkan eser, Ziya Gökalp'in sahih felsefî portresinin çıkarılmasını sağlamak yanında, siyasal ve toplumsal düşüncesinin teorik temellerine ilişkin tartışmalara da ilkesel ve kavramsal düzeyde göz ardı edilemeyecek imkânlar sunmaktadır" dedi.
Ziya Gökalp'in yayımlanmış eserleri arasında en hacimli çalışma olarak da görünen Felsefe Dersleri, 'Bilim ve Felsefe', 'Psikoloji', 'Dil ve Sanat', 'Mantık', 'Ahlak' ve 'Metafizik' başlıklı altı bölümden oluşuyor. 'Bilim ve Felsefe' başlıklı ilk bölümde Gökalp'in erken döneminde Genç Kalemler ve Yeni Hayat gibi dergi ve gazetelerde yayımlanan makalelerindeki bilim ve felsefe anlayışını geliştirerek sürdürdüğü görülüyor. 'Psikoloji' başlıklı ikinci bölüm psikoloji bilimini geniş bir perspektiften ele alıyor. Bölümün satır aralarından Gökalp'in sürgün yollarında sürgün yıllarında psikoloji ve psikiyatri ile ilgilenmesinin temel sebebi de anlaşılıyor. Gökalp bu dönemde psikolojiye dair kitaplar okuyor, içinde bulunduğu şartların bir tür sinir hastalığı meydana getirdiğini, bundan kurtulmak için tedavi yollarını bilmek gerektiğini düşünüyordu. Edindiği bilgilerle hem kendisini hem de aile fertlerini tedave etmeyi tasarlıyordu. 'Dil ve Sanat' başlıklı bölümde ise Gökalp, dil ile sanatı dilin kökeni, sanat ve güzellik tartışmaları bağlamında ele alıyor. 'Mantık' bölümünde, mantığı ve bir alt başlık olarak genel metodoloji sorununu tartışıyor. 'Ahlak' bölümünde ise Gökalp'in toplumsal ve siyasal öğretileri sadece analitik nitelikte değildir, güçlü bir ahlak felsefesine dayanan normatif ögeler barındırmaktadır. Bu bakımdan Felsefe Dersleri, Gökalp'in sosyal teorisinin ahlaki temellerine ışık tutacak bir içeriğe de sahiptir. 'Metafizik' başlıklı son bölümde ise madde, Allah ve ruh hakkında görüşler tartışılıyor.
Ziya Gökalp'in Felsefe Dersleri, yakın dönem düşünce tarihimizin önemli belgelerinden birini gün yüzüne çıkarıyor. Eserde yer alan kavramsal tartışmalar, Gökalp düşüncesinin bugüne kadar bilenegelen okunma-alımlama biçimlerine katkı sağlayacak nitelikte. Kitabın Pascal, Leibniz, Condillac, Comte, Locke, Hume, Rousseau, Hegel, Marx, Nietzsche, Spencer, Durkheim ve Bergson gibi pek çok batılı düşünüre göndermede bulunması, Gökalp'in düşüncesinin kaynaklarına ilişkin yeni tartışmalara zemin hazırlıyor. Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e giden süreçte yazılan felsefe metinleri arasında farklı bir yer işgal edecek olan Felsefe Dersleri kitabı, Gökalp'in Malta sürgünü yıllarında kaleme almış olması da esere ayrı bir değer kazandırıyor. Zira sürgün yılları Gökalp için çok uluslu imparatorluktan ulus-devlete geçişin siyasal projesine, tarihsel şartların tetikledi gerçekçi bir Türk milliyetçiliği formülasyonuna yönelimi açısıdan, başka bir tespitle, erken dönemini karakterize eden Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak'tan geç dönemini karakterize eden Türkçülüğün Esasları'na düşünsel gelişimi açısından önemli bir yeniden yönelim uğrağı olmuştur.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile