Diriliş Postası Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erem Şentürk, 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, 'İnsanlar, 'ne olur, 15 Temmuz’u anlatın.' diyor. Bunun arkasındaki büyük anlam, 'Allah aşkına bunun adını biz koyalım.' demektir. 'Vallahi, bunu yapan gavur gelecek, adını da o koyacak' diye korkuyor insanlar.' ifadesini kullandı.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen '15 Temmuz Darbe Üstüne Darbe' söyleşisine, Diriliş Postası Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erem Şentürk ile yapımcı ve sunucu Bekir Develi katıldı.
Sezai Karakoç Kültür Merkezi'ndeki söyleşi, İlahiyat Fakültesi öğrencisi Hafız Numan Ceylan'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Şentürk, burada yaptığı konuşmada, dünyada her ne olursa, onun adını kim koyuyorsa, anlamını da onun yüklediğini ve onun yönettiğini söyledi.
Recep Tayyip Erdoğan'ı 1994'ten beri aktif takip eden bir gazeteci olduğunu, o zamandan beri konjonktürün, siyasetin değiştiğini, ama Erdoğan'da bazı şeylerin hiç değişmediğini anlatan Şentürk, şöyle devam etti:
'15 Temmuz ile ilgili en kritik şeyimiz, en büyük mücadelemiz bunun adını koymaktı. FETÖ'ye ismi Erdoğan koydu. Adını koyduğunuz zaman siz yönetirsiniz. İnsanlar, 'ne olur 15 Temmuz'u anlatın.' diyor. Bunun arkasındaki büyük anlam, 'Allah aşkına bunun anlamını, bunun adını biz koyalım.' demektir. 'Vallahi, bunu yapan gavur gelecek, bunun adını da o koyacak.' diye korkuyor insanlar. Gezi olaylarıyla ilgili Gezi direnişi, Gezi kalkışması, Gezi ayaklanması... bir sürü terim kullanıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gezi Darbesi diyordu. 27 Mayıs 1909’da Topçu Kışlası işgal ediliyordu, aynı şey 27 Mayıs 2013'te oldu. '15 Temmuz darbesi' deyip duruyorlar yanlış, 15 Temmuz darbe değil, işgal girişimidir. 15 Temmuz'da bu millet meydanlara inmeseydi ne olacaktı? Türkiye'yi parçalara ayıracaklardı.'
Yapımcı ve sunucu Bekir Develi de ülke olarak 15 Temmuz gecesi zor bir imtihan verildiğini ifade etti.
15 Temmuz sürecini ve yaşananları herkesin televizyonlardan izlediğini, olayların nasıl geliştiğini, köprülerin nasıl kapatıldığını, havalimanlarına tankların nasıl girdiğini herkesin bildiğini dile getiren Develi, şunları kaydetti:
'Rahmetli Erbakan Hocamın bir sözü vardı; 'Bu milletin közüne üflesen, altından kor iman çıkar.' Hepimizde var bu. Bakın 15 Temmuz’da kim başardı? Hükümetin, devletimizin başarısı mıydı bu belayı defetmek. Evet, katkıları oldu, ama salt onun başarısı değildi. Milletin miydi? Hayır, milletimizin de katkısı oldu, ama değildi. Bakın bir insan bir tankı durdurabilir mi? Tabi ki hayır. Allah’ın lütfuydu bu. O tankın karşısında duran adamın kalbinden korkuyu alan Allah'tır. O kadar uçağın içinde Cumhurbaşkanımızı kimseye göstermeden havaalanına indiren Allah'tı. Onların ellerini ayaklarını dolandıran Allah'tır. 15 Temmuz’da olan biten Cenabı Allah'ın bize bir rahmetiydi. Yani Cenabı Allah yüzümüze baktı, bize lütfetti. Çünkü mazlum çocuklara ayakkabısından montuna, oyuncağından botuna kadar biz milletçe infak ettik, seve seve verdik. Allah da yüzümüze baktı.'
Öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği söyleşide rektör yardımcıları Prof. Dr. Varım Numanoğlu ve Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, Develi ve Şentürk'e teşekkür plaketi verdi.
Zonguldak'ta '15 Temmuz Darbe Üstüne Darbe' Söyleşisi
Diriliş Postası Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şentürk: 'İnsanlar, 'ne olur, 15 Temmuz’u anlatın' diyor. Bunun arkasındaki büyük anlam 'Allah aşkına bunun adını biz koyalım' demektir. 'Vallahi, bunu yapan gavur gelecek, adını da o koyacak' diye korkuyor insanlar' Yapımcı ve sunucu Develi: '15 Temmuz’da olan biten Cenabı Allah'ın bize bir rahmetiydi. Yani Cenabı Allah yüzümüze baktı, bize lütfetti. Çünkü mazlum çocuklara ayakkabısından montuna, oyuncağından botuna kadar biz milletçe infak ettik, seve seve verdik. Allah da yüzümüze baktı'