Zonguldak'ta Karadeniz Gazi Heyecani

Zonguldak'ta Karadeniz Gazi Heyecani

Zonguldak açiklarinda Sakarya Gaz Sahasi’nda kesfedilern 710 milyar metreküp rezervlik yerli ve milli dogalgaz bugün Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in gerçeklestirecegi devreye alma töreniyle ulusal aga baglanacak. Yalova Üniversitesi Dr. Ögretim Üyesi Ishak Turan, Türkiye’nin artik enerjiyi ithal eden degil ihraç eden bir ülke konumuna dönebilecegine dikkat çekti.

Türkiye’nin 2020 yilinda Karadeniz’de baslattigi derin deniz sondajlari meyvelerini verdi. Sakarya Gaz Sahasi’ndaki kuyulardan kesfedilen 710 milyar metreküplük Karadeniz Gazi için bu gün 20.23’te Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in katilimiyla devreye alma töreni gerçeklestirilecek. Enerji güvenligi uzmani ve Yalova Üniversitesi Uluslararasi Iliskiler Dr. Ögretim Üyesi Ishak Turan, Türkiye’nin 170 kilometrelik açiktan böyle bir operasyonu gerçeklestirmesinin bir rekor oldugunu ifade etti.

Rusya-Ukrayna savasinin devam etmesiyle birlikte Avrupa’da enerji arz güvenliginde sorunlar yasandigini ifade eden Turan, Türkiye’nin kendi gazini kullanacak olmasinin da büyük avantajlar saglayacaginin altini çizdi.

Turan, "Türkiye’nin 170 kilometre denizden açikta bir operasyon gerçeklestirmesi ayni zamanda da bir bu alanda da bir rekor oldugunu söyleyebiliriz. Ikincisi ise enerji güvenligi. Malum Rusya-Ukrayna Savasi devam ediyor. Geçen seneden beri. Ve bunun Avrupa enerji arz güvenliginde nasil bir soruna yol açtigini hep birlikte gördük. Enerji maliyetlerinin inanilmaz bir sekilde yukariya çikmasi; ayni zamanda hem Avrupa’da hem de dünyada ciddi bir enflasyona neden oldu. Ve bu enflasyonu da hala yasiyoruz. Daha da önemlisi Avrupa’da su ortaya çikti. Biz enerjide tek bir yere bagimliyiz. Tek bir kaynak kesildiginde biz neler yapacagiz. Avrupa’nin yasamis oldugu bu sorun aslinda bizler bunu çok daha öncesinden yaklasik 20-30 yildir bu politikalari gelistirerek bugün bunlarin üstesinden gelmis oluyoruz" diye konustu.



Kilometrelerce uzaktan robotlarla operasyon

Filyos’tan karaya çikartilan gazin denizin 2 bin 200 metre altinda robotlarla yapilan operasyonlarla getirildigini ifade eden Turan söyle devam etti:

"Size ait olan farkli seyler vardir. Bunlardan bir tanesi de enerji bagimsizligidir. Ekonomide, askeri güvenlik oldugu gibi devletlerin en önemli politikalarindan bir tanesi de enerji arz güvenligidir. Onun için bugün Filyos’ta çikarilan gaz bu açidan da oldukça önemlidir. Televizyonlarda izledigimiz ameliyatlar var ya iste Amerika’dan, Çin’den bir ameliyat gerçeklestiriliyor gibi. Ayni öyle düsünün. Burada Zeki adli bir robotla buradaki operasyonlar gerçeklesiyor. Burada 170 kilometre hatta Ankara’da da merkezi düsünürseniz yaklasik 350 elli kilometrelik uzaklikta siz burada bir operasyonu gerçeklestiriyorsunuz. Bu oldukça önemli. Teknik açidan bahsedersek orada kuyubasi vanalari var ve kuyubasi vanalarindan çok daha agir olanlari da var aslinda ve bunlar oraya simdi oradan üç farkli boru hattiyla birlikte 170 kilometrelik mesafeden Filyos’a bugün ilk gazi zaten geliyor."

"Faz-1 ile 10 milyon metreküplük gaz akisi saglanacak"

Filyos’ta devreye alinacak olan Faz-1 ile on kuyudan 10 milyon metreküplük gaz akisinin saglanacagini, Faz-2 ve Faz-3 ile de bu miktarin daha da artacagini belirten Turan söyle dedi:

"Geldikten sonra burada çesitli burada kalibrasyon ayarlari yapilacak ve kalibrasyon ayarlari yapildiktan sonra da burada ulusal sebekeye artik önümüzdeki ayin basindan itibaren verilmeye baslanacak. 2020 ilk kesif gerçeklesmisti. Buradaki sismik arastirma verileri 2018’de baslamisti. Yani iki yil içerisinde kendi gemilerimizle birlikte yürüttügümüz buradaki çalismalar meyvelerini verdi. 2020’de ilk kesfe ulastik. Tuna-1 kuyusunda. Yine ayni yil içerisinde ikinci bir kesfe ulasarak burada toplam 320 milyar metreküplük bir dogal gaz kesfine ulasti. Bunu 2021’deki Avansra-1, 2022’de Çaycuma-1 kuyusu takip etti. Ayni yil içerisinde yine Aralik 2022’de burada bir ilave ek degerlendirmeyle birlikte 710 milyar metreküplük bir dogal gaz kesfine ulasilmis oldu. Sunu ne anlama geldigini de kisaca ifade etmek gerekiyorsa burada Faz-1 bugün itibariyle ilk bes kuyusu operasyona katilmis olacak. Eylül itibariyle de diger bes kuyu da burada sisteme alinarak toplamda on kuyudan 10 milyon metreküplük bir dogal gaz akisi saglanacak. Faz-1 tamamiyla bittikten sonra Faz-2 operasyonuna geçilecek. Faz-2 ile birlikte toplamda yaklasik 15 milyar metreküplük bir dogalgaz akisi saglanacak. Bu ne demek? Bu Türkiye’nin konutlarda tükettigi dogal gaza denk geliyor. Yani yaklasik olarak eger yeni ek kesiflerle birlikte bu rakamlar daha da artabilir ama su anda yaklasik 40-50 yillik dogalgaz sadece konutlardaki dogal gaz Karadeniz’de su an rezervlerde mevcut. Faz-3, Faz-4 ile birlikte 60 metreküp ya da iste burada 80 milyon metreküpe çiktiginda ise yani yaklasik on yil içerisinde Türkiye bütün sektörlerde tükettigi dogalgazin yarisini Filyos’tan temin edebilecek."

"Normalde böyle bir operasyonun gerçeklesmesi 7-8 yili alir"

Türkiye’nin 7-8 yilda hayata geçirilebilecek bir projeyi 3 yilda hayata geçirmesinin Türk Mühendislerinin basarisi olarak niteleyen Ishak Turan "Simdi enerji güvenligi uzmani olarak hep daha önce yurt disindaki operasyonlari takip ettik. Iste bunlarin nasil gerçeklestigini hep izliyorduk, okuyorduk. Ancak burada birebir sahaya girdik. Ve sahada buradaki gözlemlerimizi, çalismalarimizi gördük. Böylesine açik denizdeki bir operasyonu yani 170 kilometre açiktaki bir operasyonun gerçeklesmesi normalde 7-8 yili alir. Çünkü bunlar gerçekten böyle yatirimlar konusunda da oldukça hassas konular. Burada bir rezerve ulasabilirsiniz. Ama o rezervi çikartmak için bir hata yaparsaniz rezerv ölüyor. Yani onun için çok hassas ve uzun yillari alan projelerdir. O zaman 2023’te ilk gaz verilecek denildiginde ’Ya acaba gerçekten bu olabilir mi? Bu mümkün mü?’ diye bizim de kafamizda soru isareti olusmadi degil. Ancak bugün geldigimizde görüyoruz ki gerçekten Türk mühendisleri yapilamayacak daha önce dünyada gerçeklesmesi kolay kolay mümkün olmayacak bir seyi gerçeklestirdi. Ve sadece üç yil içerisinde buradaki dogalgazin biz karaya ulastigini görüyoruz. Ve önümüzdeki ayda artik evlerde Karadeniz gazinin bir isittigini evleri çok rahatlikla görecegiz" diye konustu.



Enerjiyi ihraç eden ülke konumuna dönebiliriz"

Türkiye’nin Azerbaycan ile ortakliklarina deginen Dr. Ögretim Üyesi Ishak Turan, artik Türkiye’nin enerjiyi ithal eden degil ihraç eden bir ülke konumuna dönebileceginin altini çizerek sözlerini söyle tamamladi:

"Özellikle bizim burada kardes ülkemiz diyelim. Azerbaycan’la birlikte enerji alaninda yatirimlarimiz var. Türkiye en fazla yatirimlarini Azerbaycan’da yapiyor. Azerbaycan’da yine baktiginizda milli enerji sirketi Socar’la birlikte Türkiye’de çok büyük yatirimlar yapiyor. Simdi bu iki ülke anlasti ve yeni bir sirket kurarak kendi tecrübelerini kullanarak üçüncü ülkelerde ’Bu enerjiyi nasil degerlendirebiliriz? Buradaki filoyu nasil degerlendirebiliriz?’ Bunun üzerinde çalisiyorlar. Ayni zamanda sunu da belirtmek istiyorum. Türkiye yilda 60 milyar metreküp dogal gaz tüketen bir ülke. Ancak Türkiye’nin dogalgaz giris kapasitesi hem LNG yoluyla olabilir. Burada FSRU yani yüzen gemiler var. Ayni zamanda karadaki LNG tesisleri var. Bir de boru hatlariyla geliyor. Türkiye’nin su an dogal gazla giris kapasitesi 100 milyar metre küpe ulasti ve bu daha fazla yatirimla birlikte yukari çikacak. Bu ne demek? Tükettigimiz gazin zaten 40 metreküpünü aslinda ithal edebiliriz. Yani Türkiye’yi bir enerji koridoruna, bir enerji merkezine de çevirebilecek bir potansiyelimiz var ki zaten ocak ayinda, bu yilin Ocak ayinda da Bulgaristan’la bir anlasma imzaladik ve yilda bir 1,5 milyar metreküplük dogal gazi ihraç etmeye basladik. Bundan iki hafta önce de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanimiz, Romanya’da ve Macar görüsmeler yapti. Azerbaycan’la birlikte ortak hareket ediyoruz ve bu ülkelere de gene dogal gaz satabilir miyiz? Ne kadar satabiliriz? Bunun üzerinde çalisiyoruz. Yani biz Karadeniz’den ya da daha sonra yarin Dogu Akdeniz’den kendi gazimizi ürettigimizde ve alternatif kaynaklarla birlikte Türkiye’yi enerji koridoruna, bir enerji merkezine de çevirebiliriz ve böylece ayni zamanda sadece artik enerjiyi ithal eden degil, enerjiyi de ihraç eden bir ülke konumuna dönebiliriz."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile