'2. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Günleri' başladı - İSTANBUL

"2. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Günleri" başladı - İSTANBUL - Salondan detaylar - SBÜ Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadriye Öneş'in konuşması - SBÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı'nın konuşması - SBÜ Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadriye Öneş ile röportaj - SBÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı ile röportaj"2. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Günleri" başladı - SBÜ Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı tarafından düzenlenen kongrede, "Spondiloartritlerde komorbiditeler ve tedavi" konusu masaya yatırılacak - SBÜ Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadriye Öneş: - "Romatizmal hastalıklarının fizik tedavi kısmı çok önemli. Gerçekten tek başına ilaç tedavisi bu hastalarda yeterli değil. O nedenle fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri, ilaç tedavisinin hem de fizik tedavi ve rehabilitasyonun imkanlarını da kullanarak hastaların yaşam kalitesini artırıyor" - SBÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı: - "Bilim insanı olmak zorundayız. Öbür türlü Batı'nın birtakım teknolojilerini, ilaçlarını, kurallarını, kılavuzlarını aldığımız ve uyguladığımız zaman teknik seviyede iyi olsak bile, bilim insani seviyesine ulaşamayız. Bu nedenle bu bilimsel kongreler çok önemli"İSTANBUL (AA) - Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadriye Öneş, romatizmal hastalıkların fizik tedavi kısmının çok önemli olduğunu belirterek, "Gerçekten tek başına ilaç tedavisi bu hastalarda yeterli değil. O nedenle fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri, ilaç tedavisinin hem de fizik tedavi ve rehabilitasyonun imkanlarını da kullanarak hastaların yaşam kalitesini artırıyor." dedi.
SBÜ Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı tarafından Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı'nda düzenlenen ve "Spondiloartritlerde komorbiditeler ve tedavi" konusunun masaya yatırılacağı "2. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Günleri" başladı.
Etkinliğe ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kongre Başkanı Prof. Dr. Öneş, sempozyumda, özellikle fizik tedavi ve rehabilitasyon ve romatoloji bölümünde çok sık rastlanan bir romatizmal hastalıklar grubunun çok detaylı olarak ele alınacağını ifade etti.
Etkinliğin bir eğitim sempozyumu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Öneş, Türkiye'de, romatizmal hastalıkların oldukça sık görüldüğünü ve bunların sadece eklemleri ve iskelet sistemini değil, göz, akciğer, böbrek, cilt gibi diğer sistemleri de etkileyebileceğini belirtti.
Öneş, amaçlarının eklem tutulumuyla, özellikle kronik bel ağrısıyla seyreden ve diz, ayak bileği gibi periferik eklem bölgelerini tutan hastalık grubunun, aslında sadece eklemlerle sınırlı olmadığını ve diğer sistemleri de etkilediğini vurgulamak ve bu noktada farkındalığı artırmak olduğunu ifade ederek, konunun ilgili branşlardan uzmanlarca tartışılacağını söyledi.

Fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri olarak hem romatizmal hastalıklarla hem de bu hastalıkların rehabilitasyon kısmıyla ilgilendiklerini aktaran Öneş, "Romatizmal hastalıklarının fizik tedavi kısmı çok önemli. Gerçekten tek başına ilaç tedavisi bu hastalarda yeterli değil. O nedenle fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri, ilaç tedavisinin hem de fizik tedavi ve rehabilitasyonun imkanlarını da kullanarak hastaların yaşam kalitesini artırıyor." diye konuştu.
- "Bilim insanı olmak zorundayız"SBÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali İhsan Taşçı da toplantıda masaya yatırılarak, gün boyu uzmanlarca tartışılacak konuların önemine değinerek, üniversite bünyesindeki tüm ana bilim dallarının yılda en az bir kere bu tıp organizasyonlar yaptığını aktardı.Prof. Dr. Taşçı, "Bilim insanı olmak zorundayız. Öbür türlü Batı'nın birtakım teknolojilerini, ilaçlarını, kurallarını, kılavuzlarını aldığımız ve uyguladığımız zaman teknik seviyede iyi olsak bile, bilim insani seviyesine ulaşamayız. Bu nedenle bu bilimsel kongreler çok önemli." ifadelerini kullandı.Üniversitenin 2015'te kurulduğunu anımsatan Taşçı, şunları kaydetti:"Yaklaşık 9 bin asistanımız, bir o kadar da eğiticimiz var. Bizim bu noktada durduğumuz yer eğitimin yönetimi. Yoksa sağlık hizmetiyle ilgili bizim herhangi bir sorumluluğumuz yok. Ama hekimlik mesleği hastayla birlikte öğrenildiği için hastanelerde çalışmak zorundayız. Bu bakımdan yapımız büyük ama bunun durduğumuz yer, yaptığımız işler net olduğu için bu 3 senedir sağlıklı bir şekilde uygulanabiliyor."Etkinlik, gün boyu yapılacak bilimsel oturumların ardından sona erecek.