20 yıllık migren ağrısından bu yöntemle kurtuldu

Nörolog Melek Ertan ile röportaj
-Hasta Firdevs Akın ile röportaj
-Botoks uygulamasından görüntüler
-Genel detaylar

( ESKİŞEHİR -ÖZEL)- Botoks ile migrene son- Nörolog Dr. Melek Ertan;- “Migreni tetikleyen faktörlerin en başında stres geliyor”- “Kesin tedavi yok, sadece kişinin yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik çalışıyoruz”- 20 yıldır migren hastası olan Firdevs Akın;- “Bunu güzellik olarak düşünmesinler” ESKİŞEHİR

- Eskişehir'de yaşayan ve migren ağrısından dolayı zaman zaman baygınlık dahi geçiren Firdevs Akın, botoks tedavisi ile 20 yıllık hastalığından kurtuldu. Stres, açlık, susuzluk gibi sorunların tetiklediği migren ağrısı insanların en büyük problemlerinden birisi halinde. İlaç ve iğne yardımıyla hafifletilmeye çalışan baş ağrısı, bazıları için kısa süreli çare olurken bazılarında ise çözüm olmuyor. Vücudun belirli noktalarına uygulanan botoks yöntemi ile migren tedavisinde büyük oranda sonuç alınmaya başlanırken hastalığa da çözüm oluyor. Belirli bir süre zarfından iğne yardımıyla uygulanan bu yöntemle, kas felci oluşturularak ağrı olmaması için önlem alınıyor. Nörolog Dr. Melek Ertan, son yıllarda baş ağrısının en büyük sebeplerinden biri olan migrenden botoks tedavisi ile kurtulmanın mümkün olduğunu dile getirdi. “Migreni tetikleyen faktörlerin en başında stres geliyor” Nörolog Dr. Melek Ertan, migren hastalarının ağrıyı tetikleyen bazı faktörleri olduğunu söyleyerek, “Bunların en başında stres faktörü var. Açlık, uykusuzluk, aşırı uyku, sıcak hava, aşırı güneş ışığında dolaşma veya aşırı aydınlık ortamda bulunma bu ağrıları tetikliyor. Bazı yiyecekler de tetikleyebiliyor ama kişiden kişiye de bu yiyecek türü değişmekte. Migren hastalarının ayda 15 günden fazla baş ağrısı oluyorsa ve bunun 8 günden fazlası migren ağrılarına bağlıysa biz bu hastalarımıza kronik migren tanısı koyuyoruz. Kronik migren hastalıklarında önce ilaç tedavisi uyguluyoruz. Antidepresan ilaçlar, hipertansiyon ilaçları ve bazı egzersizler veriyoruz. Bu uygulamaların sonunda hala hastamız rahatlamadıysa, günlük yaşam aktivitesi belirgin kötüyse, aile hayatını, iş hayatını bu ağrılar giderek kötüleştiriyorsa o zaman botoksu bu hastalarımıza öneriyoruz” şeklinde konuştu.
“Kesin tedavi yok, sadece kişinin yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik çalışıyoruz” Kronik migren olan hastaları için uygulanan yöntemin estetik botokstan daha farklı olduğunu aktaran Nörolog Ertan, migren hastalığının kesin çözümü olmadığını da açıklamalarına ekledi. Nörolog Ertan, “Farkı ise nokta sayısının biraz daha fazla olması. Alın bölgesine, kulak üstüne, kafa arkasına ve boyuna botoks enjekte ediyoruz ve geçici olarak kas felcine yol açıyoruz. Yaklaşık olarak hastalarımızın yüzde 80’i bu işlemlerden belirgin fayda görüyor ve günlük yaşam aktivitelerini, huzuru, mutluluğu yakalıyorlar. Botoks yaptığımız hastaların yüzde 80’i belirgin rahatlıyor ve huzurlu yaşamlarına geri dönüyorlar. Kendi istekleri ile zamanı geldiğinde, ‘hocam, benim zamanım geldi, botoks yapar mısınız?’ diye kendileri tekrardan kontrole geliyorlar. Migrende kesin çözüm yok. Genellikle tıbbi literatürlerde texbooklarda, menopozdan sonra gerilediğini söyleyen ama yine de herkes de bu kural geçerli değil. Kesin tedavi yok sadece kişinin yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik çalışıyoruz” dedi.
“Bunu güzellik olarak düşünmesinler” 20 yıldır migren ağrısı çeken ve botoks yöntemi ile ağrılarından kurtulan Firdevs Akın ise, diğer migren hastalarının da yaptırması gerektiğini söyleyerek şu şekilde konuştu: “20 yıldan beri migren ağrısı çekiyorum. 8 yıldır botoks yapıyoruz. Önceden ağrılarım o kadar şiddetliydi ki, hastaneye acile gidiyorduk. Mide bulantısı, baygınlık halinde gidiyorduk. Diyazem ve ağrı kesicilerden bir süre sonra sonuç almamaya başladık. Botokstan beri ayda bir kere artık hafifi ve ağrı kesicilerle geçebilecek bir ağrı oldu. Altı ayda bir botoks yapıyoruz. Bu 6 ay içinde de ben en fazla bir ya da iki kere migren ağrısı geliyor. Lütfen yaptırsınlar. Yani çok pahalı diye düşünüyorlar ama haplar ile, serumlar ile kendilerine yaptıkları zarar parayla ölçülmez zaten. Mutlaka 6 ayda bir yaptırsınlar. Hafif olan hastalarda sanırım daha uzun süre gidiyor. 7-8 ay da gidenler var yani. Ama ben çok rahatladım. Hiç ya etkisi yok. Ağrı kesici kullanmıyorsunuz. Hastanelik olmuyorsunuz ve bir şekilde evde idare edebiliyorsunuz. Bunu güzellik olarak düşünmesinler asla. Çünkü bu sağlık için olduğu için mutlaka vakit ayırsınlar kendilerine.”