Akdeniz meyve sineği mücadelesi - ADANA

- Narenciye bahçesinden görüntüler - Ağaçları ilaçlama çalışmasından görüntüler - Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan ile röportaj - Akdeniz meyve sineği için ağaçlardaki tuzaklardan detay - Narenciye üreticisi Volkan Samık ile röportajAkdeniz meyve sineği mücadelesi - Çukurova'da başta narenciye olmak üzere birçok meyve ürünlerine önemli zarar veren Akdeniz meyve sineğine karşı mücadele kapsamında, cep telefon mesajlarıyla uyarılan tüm üreticilerin aynı tarihlerde ilaçlama yapmaları için yoğun bir çaba sarf ediliyor - Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan: - "Geçen yıl gibi bu yıl da topyekun mücadeleyi öngörüyoruz. Ben bahçemi ilaçladığımda komşum ilaçlamadığı takdirde sıkıntı olur. Toplu mücadele yapıldığında popülasyon aşağı düşüyor"ADANA (AA) - ÖMER FANSA - Çukurova'da başta narenciye olmak üzere yetiştirilen birçok meyve çeşidine büyük zarar veren Akdeniz meyve sineğine karşı topyekun mücadele yapılıyor.Narenciye ürünlerinin yanı sıra kayısı, şeftali, nektarin, yenidünya, erik, ayva, armut, elma, incir, Trabzon hurması ve nar gibi ürünlere de zarar veren Akdeniz meyve sineği, önlem alınmadığı takdirde yüzde 100'e varan ürün kaybına neden olabiliyor.Ülke narenciyesinin yaklaşık yüzde 30'unun üretildiği Adana 'da, zararlının ürün kaybına neden olmaması için önemli çalışmalar yapılıyor.Bilinçlendirilen üreticiler arasında eş güdüm sağlanması yönünde çalışan resmi ve özel kuruluşlar, özellikle tüm üreticilerin aynı tarihlerde ilaçlama yapmasını içeren toplu mücadele için yoğun bir gayret gösteriyor.Üreticilerin cep telefonlarına kısa mesaj gönderilmesinden konunun cuma namazında vaazlarda hatırlatılmasına kadar farklı yöntemlerle çiftçilere ulaşılarak dönemsel olarak belirlenen tarihlerde herkesin ilaçlama yapması isteniyor. Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır bölgede var olan zararlının sıcak geçen kış ayları sonrası meyveler için büyük tehdit oluşturduğunu söyledi.

Bir önceki yıl bazı meyvelerin tarlada kalması nedeniyle bu zararlı için yoğun bir besin ortamı oluştuğunu, kışın da hava ılık geçince 2018'de Akdeniz meyve sineğinin büyük bir popülasyona ulaştığını anlatan Doğan, "Geçen yıl daha mayıs ayında şeftali, nektarin ve kayısıda zarar yaşanınca biz de 'narenciyede olmasın' diye önlem aldık. Valimizin başkanlığında bütün birlikler, başkanlar toplanarak tedbirleri hayata geçirdik. Bu yıl da gerekli ilaçlamayı yapıyoruz." diye konuştu.
- "Toplu mücadele yapıldığında popülasyon aşağı düşüyor"Doğan, bu ayın ortalarında başladıkları ilaçlama çalışmalarının 10'ar günlük periyotlarla sonbaharda hava sıcaklığı 16 derecenin altına düşene kadar sürdüreceklerini dile getirdi.Bu yıl kış mevsiminin soğuk ve yağışlı geçmesi nedeniyle zararlı sayısında düşüş olduğunu aktaran Doğan, "Geçen yıl bu dönemlerde tuzaklarda 40 - 50 arasında zararlı varken şu anda 10 - 15 civarında bulunuyor. Bu yıl sayıları üçte bir oranında az. Ne kadar da az olursa olsun biz yine de mücadeleye devam edeceğiz." dedi.
Doğan, zararlıya karşı kültürel önlem olarak ağaçlardan düşen meyvelerin toplanıp bahçelerden uzaklaştırılması gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:"Geçen yıl gibi bu yıl da topyekun mücadeleyi öngörüyoruz. Ben bahçemi ilaçladığımda komşum ilaçlamadığı takdirde sıkıntı olur. Toplu mücadele yapıldığında popülasyon aşağı düşüyor. Biz üreticilerimizi oda olarak sürekli uyarmaktayız. Çiftçilerimiz bizi dinlesin, attığımız mesajlara dikkat etsinler. 10 günde bir ilaçlarsak inanın Akdeniz meyve sineği Adana 'da hiçbir ürüne zarar veremeyecektir. Zararlıya karşı kullanılan tuzaklar konusunda da destek bekliyoruz. Bu tuzakların devletimiz tarafından bedeli karşılanır, tuzağa destek verilir, tüm üreticilerimiz de buna yönelirse bu zararlı tarihe karışabilir."Narenciye üreticisi Volkan Samık da Akdeniz meyve sineğine karşı genel toplu ilaçlama sistemini önemli gördüklerini vurgulayarak "İlk ilaçlamayı yaptım. İki gün sürdü. Ama bunun toplu yapılması gerekli. Tek tek yapıldığında hiçbir anlamı kalmıyor. Çiftçilerin hepsinin belli bir tarihte yapması lazım." ifadesini kullandı.