Anadolu’nun meşhur tarhanasından cips yaptılar

Tarhana cipsinin yapılışından görüntü
-Cipsin güneşlendirilmesi ve kurutulması
-Cipsin toplanması
-Paket halinde cipslerin görüntüsü
-Üretici Altan Röp.
-Detaylar

( AKSARAY - ÖZEL) Anadolu’nun meşhur tarhanasından 'cips' yaptılar AKSARAY

- Aksaray’da Anadolu’nun meşhur tarhanasına özlemle yola çıkan çiftçi, unutulmaya yüz tutan tarhananın cipsini yaparak yeni bir lezzete imza attı. Aksaray’ın Eskil ilçesi Küçük Gözlük Yaylasında eski günleri yad etmek için tarhana yapan çiftçi Bülent Altan, özlemle yaptığı tarhanayı geliştirmek için tarhana cipsini üretti. Sadece buğday ve yoğurt karışımıyla yapılan tarhana cipsi kısa sürede bölgede beğeniyle tüketilirken, çiftçi Altan yaptığı tarhana cipsinin ticaretini yaparak yeni bir lezzete imza attı. Tarhana cipsi doğallığıyla da ilgi görürken, Altan yeni açtığı kazanç kapısıyla geçimini sağlıyor. Tarhananın geçmiş zamanlarda Anadolu’nun vazgeçilmez kuruyemiş ürünü olduğunu belirten Bülent Altan, “Bu tarhana bizim geçmiş zamanda yediğimiz, çok sevdiğimiz mahsullerden birisiydi. Zamanla, bu lezzet unutulmaya başladı.
Biz de geçmişe özlem duyduğumuz için tarhana yapmak istedik. Şu an yüzde 90 tarhana tadı veriyoruz. Bu iş zamanla çok talep görmeye başlayınca ticaretini yapmaya başladık. Ailemle ve birkaç arkadaşla birlikte bu işin ticaretini yapıyoruz. Biz bunun satışına başladığımızda, piyasada satılan patates cipsleri ile rekabet edebileceğimiz söylendi” dedi.
“Tamamen doğal ve sağlıklı bir cips” Tarhana cipsinin tamamen doğal olduğunu belirten Altan, “Sadece buğday ve yoğurtla yapılan gayet doğal ve sağlıklı bir madde olduğu için özellikle memurlar bizden yoğun bir şekilde buğday cipsi istedi. Hatta birçoğu ‘Artık çocuğumuza marketlerde satılan cipslerden değil, doğal ve sağlıklı olan bu cipslerden yedirteceğiz’ dediler. Biz bunu daha seri bir şekilde üretmeye çalışıyoruz ve şu an için patates cipsi ile yarışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Tadını güneşten alıyor” Tarhana cipsinin yapım aşamasını anlatan Altan, “Bunun yapım aşması, sert buğdayı getirip, değirmende yıkatıyoruz. Kendi ezme değirmenimiz var, orada eziyoruz. Eski zamanlarda olduğu gibi kazanlarda kaynatıp, soğumasını bekliyoruz. Sonrasında, yoğurdu iki gün bekletip, ekşimelerini sağladığımız yoğurtlarla karıştırıp, makinemizin üzerine seriyoruz. Sonrasında da bir gün içerisinde güneşte kuruyor ve hazır oluyor. Bu tadını, güneşten aldığı için güneşin olduğu gün bizim için çok iyi oluyor” diye konuştu.