Başsavcı Turan Çolakkadı bir basın toplantısı düzenleyerek Savcı Muammer Akkaş'a sert sözlerle yüklendi.

Çolakkadı, savcının gizliliğe uymadığını, elindeki bilgileri medyaya sızdırdığını ima etti.

'Talimatı uyguladık' diyen Başsavcı, 'Savcılar rastgele soruşturma başlatıp, bitiremez' dedi.

Çolakkadı, 'Size bir savcı tarafından dağıtılan açıklama içeriğinde, yalan yanlış bilgiler vardır' diye konuştu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Çolakkadı, Başsavcıvekilinin de aralarında bulunduğu 5 savcının dosyayı incelediğini belirtti.

İşte Çolakkadı'nın açıklamasından satır başları:

'RASTGELE SORUŞTURMA BAŞLATAMAZLAR'

Dün sizlere bir basın açıklaması vermiştik. Orada şöyle demiştik, başsavcıların savcılar üzerinde denetim yetkisi vardır, bu yasada böyle yazılmıştır. Soruşturmaları başsavcılar başlatır ya da yetki verdiği vekiller ve cumhuriyet savcıları yaparlar. Başsavcılığımız 200 kadar savcıyı bünyesinde barındırıyor, bu 200 savcı rastgele kendi kendine ne soruşturma başlatır ne de bitirir.Bir iş bölümü içinde çalışıyoruz. Çalışma talimatımız var. bu talimat yıllardan beri yürürlükte. Kitapçık halinde bastırıyoruz, bütün savcılara, diğer kurumlara, emniyete gönderiyoruz. Yürürlükte olan son çalışma talimatımız, 1 ekim 2012'de basılmış. Kuralları orada koymuşuz. Bugün koymamışız.Dün açıkladığımız gibi şöyle diyoruz “Cumhuriyet savcıları önemli olayları kamuoyunu ilgilendiren medyada yer alacak olayları derhal, hatta çok önemliyse faksla telefonla, başsavcıya veya vekile bildirir. Ya böyle bir şey olmazsa kaos olur. Her önüne gelen kendiliğinden bir şey yaparsa.

'İSTERSE YIRTAR YOK EDER, İSTERSE İŞLEME KOYAR'

Bırakalım telefonla faksla bilgilendirmeyi, iki yıldır hiçbir bilgi verilmeden yürütülen soruşturmalar var. kayıtlara başka isimler girilmiş, ya da hiç kaydedilmemiş. Bir savcı isterse yırtar yok eder, isterse işleme koyar, bilen gören yok.Bizim talimatımızda diyor ki, “soruşturmaların hukuka uygun yürümesi, gizliliğe riayet edilecek. Biz basın açıklaması yapabiliriz. Ya başsavcımız yada basın sözcümüz var o yapar.Buna riayet etmeyen, elindeki soruşturma bilgilerini medyaya aktaranlar, hukuka uygun soruşturma yürütemeyenlerin soruşturması başka savcıya verilir. Bu talimatta böyle.Bugün görüp uygulamış değiliz. Geçmişte de buna riayet etmeyenleri değiştirdik.

‘YENİ BİR UYGULAMA DEĞİL'

Şimdi yanlış aktarılıyor savcı tarafından. Bu yeni bir uygulama değil.İkincisi bir başsavcı vekilimiz, TMK'dan sorumlu vekil olmak üzere beş savcımız inceliyor. Bu beş savcı yanlış yapacak tek savcı mı doğru yapacak? Olayın aslını size açıklıyorum.Son bir yönetmelik çıktı, başsavcıya bildirilecek. Esasen önceden de bildirilecekti ama. Salı günü soruşturma savcımızla konuştuk. Böyle bir dosyası var öğleden sonra bize anlattı. Vekiliyle beraber geldi, vekilin haberi yok.Bir kısmı İzmir'de bir kısmı başka şehirlerde, TMK görevine gören bir suç yok. Şimdi cebir ve şiddet yok ise TMK organize suçlara da bakmaz. Şimdi arkadaşımız bazı bilgi verdi ama. Dedim ki dosyayı iyice, başsavcı vekilimizle okuyun kapsamlı bana bilgi verin. Eksiğimiz olmasın fazlamız olmasın noksanlıklar olmasın. Anlaştık, yarın bilgi veririz diye gittiler.

‘MEDYANIN GÜCÜYLE SAVCI ÇALIŞIR MI?'

Ama sabahleyin geldik ki olay medyada. Yani dün. Dün akşama kadar bu olay medyadaydı. Bunun üzerine bir de basın açıklaması yaptık. Gizlice hemen emniyete medyaya intikal ettiriliyor. Medyanın gücüyle savcı çalışır mı? Soruşturmalar böyle orta yerde yapılabilir mi? Medyaya aktarmak suç değil mi?Savcının bu hareketi karşısında, ben bugün yazı yazdım. Talimatı uygula diye, o da uygulayarak beş savcı kendisi de dahil görevlendirdi. Şimdi inceliyor.

‘HİÇ KİMSEDEN EMİR ALMAM'

Huzurunuzda ilan ediyorum. 35 seneden fazla bu meslekteyim. Hiç kimseden emir almam. Bütün bir cümle Türkiye'de en uzun terör mahkemelerinde çalışmış bir savcıyım. Benim bütün amacım, belki sizler de tanırsınız. Hukuk uygulansın, soruşturmalarımız sırf adalet adına yürüsün. Şu bu amaçla yürümesin.Başkaları ne diyorsa desin. Kimseden emir almam. Soruşturmalar yapılacak, ne fazla ne eksik. Durum bu.Yani Türkiye'nin en büyük adliyesi, 600 kadar hakim ve savcının çalıştığı adliye, şu veya bu sebeple yargının rencide edilmesini, yanlış anlamlara sebebiyet verilmesini önlemek için bu açıklamayı yapıyorumSizlerin hiçbirisine özel bir bilgi vermiyorum. Bir basın açıklaması yapıyoruz ki ya ben ya basın sözcümüz yapar. Bunun dışındaki açıklamalara itibar edilemez. Bir savcı, başsavcısıyla vekiliyle konuşup, yarın gizlice her şeyi medyaya aktarır mı? Aktarıyorsa bunun amacı ne? Neyi kimden kaçırıyor?

Sızdırdığı tespit edildi mi?

E şimdi soruşturma dosyası onda, bir de belki daha önce hazırlayan kolluk kuvvetlerinde vardır. Bilmiyorum.

Sizin elinizde bakan Sadullah Ergin'den sonra bu dosyaya baskı yapıldığı iddiaları var. bakan beyden bir baskı gördünüz mü? Sıradan vatandaşlar olsaydı bu dosya yine o savcıdan alınır mıydı?

Bir dediğim gibi, bugün Perşembe, dün Çarşamba, Salı günü konuştuk. İlk böyle konuştuk. İki gün öncesine kadar bizim de yok. İkincisi DGM'de TMK'da ben uzun zaman çalıştım. Şunu da söyleyeyim. Benim lojmanım 105 haneli apartman. Bahçeşehir'de girişinde 24 saat özel güvenlik var. kapıları şifreli. Bakan geldi, bu evde görüştük. Yahu bu nasıl iş? Ama nereden çıktı, evdeki görüşme. Evim orada, 24 saat bariyerli kapı giremez. Yahu gidin sorun o zaman. Biz nasıl ispatlayalım? Haliç Kongre Merkezi'nde yüzlerce kişi var neden sormuyorsunuz?

Mahkemenin kararı başsavcıyı da bağlar mı? Mahkemenin kararını hangi gerekçeyle uygulanmadı?

Savcılık istiyor, uygular. Biliyorsunuz savcılık tutuklama ister, tutuklayan kişi mahkeme kararı olmadan bırakılabilir. Ama şunu söyleyeyim biz kullanacağız bunu. Kapsamlı olarak inceleyeceğiz.Şunu orta yerde söylüyorum. Hiçbir delil karartılamaz. Kim suçluysa, kimin oğlu olursa olsun. Yani adalet neyi gerektiriyorsa bunlar yapılacaktır.

Arınç: HSYKnın Açıklaması Yargıya Müdahaledir

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, HSYK'nın geçen hafta yaptığı açıklamanın yargıya doğrudan müdahale olduğunu söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi.

Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlenen toplantının ardından Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıklama yaptı.

Arınç'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

BAKANLAR KURULU TOPLANTISI
Yılın son toplantısı olduğu için 2013 yılını gözden geçirme imkanı bulduk. Bazı Bakan arkadaşlarımızın sunumları oldu.

Yeni arkadaşlarımız tanıdığımız arkadaşlarımız. Efkan Âlâ ile birlikte bütün arkadaşlarımıza başarılar diledik. Arkadaşlarımız da bu konudaki düşüncelerini başbakanımıza ve bizlere ifade etmiş oldular. Tabi 2013'ün son Bakanlar Kurulu toplantısı olması sebebiyle iç ve dış gelişmeler bakımından tekrar bir gözden geçirme imkanı bulduk. Bir yıl içerisinde pek çok şeyler oldu. Bir çoğu hafızalarımızdan silindi. Ama her olayın kıymeti var. 2014 yılı hedeflerimizi de performanslarımızı da topluca ifade etme imkanlarımız oldu.

2014 yılına gidiyoruz. Ahmet Kahraman arkadaşımız dün vefat etmiştir. Ahmet Kahraman'ı meslek hayatından tanıyan, arkadaşlarımız olan, müsteşarlık dönemiyle, HSYK'da da görev yapması sebebiyle yakından tanımıştık. Huzurlarınızda Allah'tan rahmet diliyorum. Tarafsız bakan konumunda da son seçimler öncesinde de görev yapmıştı. Eşleri de yargı mensubudur. Başsağlığı diliyorum.

Bazı bakan arkadaşlarımızın sunumları oldu. Sayın Taner Yıldız üç kanun tasarısı taslağı üzerinde bilgi sundular. Biri, enerji ve tabi kaynaklar bakanlığının teşiklat görev kanunu, özet olarak taslakta yer alan konulardan birisi, nükleer enerji proje uygulaması dairesi kaldırılmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarınca, süresi 5 yılı geçmemek üzere enerji performans sözleşmeleri yapılabilecektir. Doğal mineralli su arama işlerine ilişkin olarak, bakanlardan oluşan bir kurul meydana getirilmektedir. Taslak olumlu görülmekle birlikte, bazı konularda ek çalışma yapılması gereği duyulmuştur.

Kalkınma bakanımız Cevdet Yılmaz önemli bir konuda açıklama yaptılar. Referandumla anayasada değişiklikler yapılmıştı. Ekonomik ve sosyal konseyin yeniden düzenlenmesi gerekiyordu. Bir taslağı sundular. Bu da olumlu karşılanmakla birlikte tekrar gözden geçirilmesi benimsendi.

Çalışma ve sosyal güvenlik bakanımız, iş hayatımızı ilgilendiren konular üzerinde sunumlar yaptı. Bu çalışmaların yakın zamanda sonuçlandırılarak sunulması ilke olarak benimsendi. Asgari ücretin ne olacağına ilişkin merak yaşanıyor. Komisyonda farklı kesimlerden temsilciler var. mümkün olabilecek gelişmeler konusunda sayın bakan açıklama yaptı.

ASGARİ ÜCRET
Asgari ücret oranının tespitinde mümkün olduğunca yüksek tutulması konusunda prensip olarak anlaşıldı. Asgari ücretle ilgili yarın veya ilerleyen günlerde açıklama yapılacak.

3 çocuklu ailelerden de vergi alınmaması konusu konuşuldu ve bir kanunla bunun hayata geçmesi kararlaştırıldı.

Yurtiçi gezilerindeki izlenimler de paylaşıldı.

Bugüne kadar doğalgaz gidemeyen ilçelere doğalgaz gönderilmesi çalışma yapılacak.

HSYK'NIN ADLİ KOLLUK YÖNETMELİĞİ'YLE İLGİLİ AÇIKLAMASI
HSYK'nın yaptığı açıklamayı hayretle ve üzüntü ile karşıladık

HSYK'nın Adli Kolluk Yönetmeliği'yle ilgili açıklaması bence yargıya doğrudan bir müdahale. Görülmekte olan bir dava ile ilgili hiçbir kurum açıklama yapamaz.

2010 referandumu ile yeniden hayat bulan HSYK'nın böyle bir karar alma ve açıklama yetkisi yok. Yetki Bakan'da. Görülmekte olan bir davayla ilgili hiçbir kurum veya kişi açıklama yapamaz. Bu bildiri yayınlanıncaya kadar HSYK'nın eski yapısından kurtulduğumuz ve demokratik bir yapıya kavuştuğumuzu zannediyorduk.

HSYK'nın kendi kanunu çiğneyerek yaptığı bu açıklamanın bir karşılığının olması gerekir.

HSYK mahkemelere talimat vererek kendi yetkilerini aşmış, büyük bir hata yapmıştır. Elbette ki gereği yapılacaktır.

Hükümetimizin bazı yasal çalışmaları yapacağından kimsenin kuşkusu olmasın.

Yasama ve yürütmenin tüm kararları denetleyebiliyor peki yargıya geldiği zaman onu denetleyecek hangi kanun var.

Bir kanun değişikliği yapılacaksa bunun yeri TBMM'dir. Adalet Bakanlığı, elbette ki bildiri dağıtan savcılar hakkında gereğini yapacaktır.

Türkiye'de son olayları kışkırtanların hükümete tuzak kurduklarını ve bu nedenle de maddi kayıp olduğunu söyleyebilirim.

Rutin görev değişiklikleri bugüne gelmişse, son olaylarla karıştırılırsa bu doğru değildir.

Bakanlar görevde bulunan müsteşarları ile ilgili karar alabilirler.

Adalet Bakanlığımız, sadece HSYK ile ilgili olayla değil, mahkeme kapısı önüne çıkıp bildiri dağıtmaya kalkışan savcıların da ne yaptığının, üzeri mühürlü dosyalar olmasına rağmen bunların içindekileri dışarıya servis etmeye çalışanların, elbette Türkiye'yi karşı karşıya bırakmak istedikleri kaos tehlikesine karşı görevini kötüye kullananlarla ilgili yargısal ve yasal ne yapılacaksa, bütün bunları en kısa zamanda yerine getirecektir

İLGİLİ DİĞER VİDEOLAR

Erdoğan: HSYK Suç İşledi

27 Aralık 2013 Cuma

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile