Ata mesleği için öğretmenliği bıraktı, tekne ve yat üretiyor

tekne ve yat üretim atölyesi
-çalışan işçiler
-çalışan işçi detay görüntüler
-atölye sahibi dursun gür röportaj

( BARTIN )- 4. kuşak olarak dededen gelen mesleği yaşatıyor BARTIN

- Ata mesleği olarak nitelendirdiği işi yapmak için öğretmenlik mesleğini bırakıp Tekkeönü sahilindeki atölyenin başına geçen 57 yaşındaki Dursun Gür, kardeşi ve 2 oğlunun yanı sıra 15 kişilik ekibiyle birlikte ahşap tekne ve lüks yatlar üretiyor. Üretilen ahşap tekne ve lüks yatlar Amerika’dan İngiltere’ye kadar dünyanın birçok ülkesindeki alıcılarına teslim ediliyor. Geçmişte Osmanlı donanması için dev gemiler inşa edilen Bartın’ın Kurucaşile ilçesine bağlı Tekkeönü sahilinde bugün lüks yatlar üretiliyor. Ata mesleği olarak nitelendirdiği işi yapmak için öğretmenlik mesleğini bırakıp Tekkeönü sahilindeki atölyenin başına geçen 57 yaşındaki Dursun Gür’de kardeşi ve 2 oğlunun yanı sıra 15 kişilik ekibiyle birlikte; İngiltere, Almanya, Hollanda, İsrail, Yunanistan ve Amerika gibi ülkelere gönderilmek üzere 30-40 metre büyüklüğünde ahşap gezi teknesi ve lüks yatlar inşa ediyor. Ahşap gemi-tekne yapım işinin yüzyıllardır babadan oğula miras kalarak devam ettiği bölgede yapımı tamamlanan ahşap tekne ve lüks yatlar Amerika dahil dünyanın dört bir yanındaki alıcıları ile buluşuyor. Ata mesleği olarak nitelendirdiği işi yapmak için öğretmenlik mesleğini bırakıp Tekkeönü sahilindeki atölyenin başına geçen 57 yaşındaki Dursun Gür’de kardeşi ve 2 oğlunun yanı sıra 15 kişilik ekibiyle birlikte; İngiltere, Almanya, Hollanda, İsrail, Yunanistan ve Amerika gibi ülkelere gönderilmek üzere 30-40 metre büyüklüğünde ahşap gezi teknesi ve lüks yatlar inşa ediyor. Amerikalı bir vatandaş tarafından sipariş edilen, okyanus aşabilecek kabiliyete sahip 8 kamaralı, 30 metre boyunda ve 7,5 metre enindeki lüks yat inşasının sürdüğü atölyede farklı boyutlarda tekne ve yat modellerinin de inşa çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. "Yüzyıllardır tekne imalatı sürüyor" Büyük dedesi tarafından 118 yıl önce kurulan atölyede ahşap tekne ve yat yapım işini 4’üncü kuşak olarak sürdüren Dursun Gür, atölyelerinin bulunduğu Tekkeönü sahilinde Osmanlı donanmasına da gemiler inşa edildiğini ifade ederek “Memleketimizin bu bölgesinde yüzyıllardır tekne imalatı sürüyor. Osmanlı donanmasına tekne yapımına varıncaya kadar. Osmanlının son zamanlarında ve Cumhuriyetin ilk yılları yük taşıma amacıyla kullanılan çektirme dediğimiz tekneler yapılıyordu. Daha sonra bunlar 1950, 60, 70’lere kadar devam etti. 1960’lardan sonra alamatra olarak isimlendirdiğimiz balıkçı motorlarının üretimlerine döndü iş. 1980’lerde turizmin gelişmesiyle de artık gezi tekneleri ve yatlar yapılmaya başlandı. Bende dedem ve büyük dedemden kalan bu mesleği 1986’dan beri 2 oğlum ve kardeşimle beraber sürdürüyorum.” dedi.
"Öğretmenliği bıraktım" Ata mesleğini sürdürebilmek için öğretmenlik mesleğini de bırakmak zorunda kaldığını söyleyen Gür, “Ben öğretmen oldum ama bu mesleği de yapıyordum. Bu bizim aile mesleği. 4 seneye yakın öğretmenlik yaptım. Daha sonra yurt dışından işler gelmeye başlayınca il dışına çıkmam gerekiyordu. Öğretmenlik yaptığım için il dışına çıkamıyordum o yüzden öğretmenliği bıraktım.” dedi.
"Dünyanın pek çok ülkesine tekneler yapıp gönderdik" Amerika’dan sipariş edilen lüks yat inşasının devam ettiği atölyede farklı boyut ve özelliklerde gezi teknelerinin de inşasının sürdüğüne değinen Gür, “Burada Amerikalı bir vatandaş tarafından sipariş edilen, okyanus aşabilecek kabiliyete sahip 8 kamaralı, 30 metre boyunda ve 7,5 metre enindeki lüks yat inşası devam ediyor. Tabi atölyemizde farklı boyutlarda tekne ve yat modellerinin de inşa çalışmalarını sürdürüyoruz. Daha önce Hollanda, Almanya ve İngiltere gibi dünyanın pek çok ülkesine tekneler yapıp gönderdik.” diye konuştu.
"Yeni ustalar yetişmesi şu an çok zor oluyor" Ahşap tekne ve yat imalatındaki yetişmiş elaman açığına da dikkat çeken Gür, “Bölgede yeni usta yetişmesi son senelerde çok azaldı. Bundan 30 sene 40 sene önce bölgemizde ilkokuldan mezun olan her çocuk biz ‘kayık yanı’ deriz buraya uğruyordu. Onların içinden iyi ustalar ve iyi mimarlar çıkıyordu. Ama son senelerde kabiliyetli ve zeki öğrenciler yüksek tahsil yaptığından alttan yeni ustalar yetişmesi şu an çok zor oluyor ve çok nadir eleman yetişiyor.” ifadelerine yer verdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile