Ata yadigarı değirmenin taşını 55 yıldır döndürüyor - AMASYA

- Değirmenden görüntü - Osman Gölbaşı'nın değirmende un yapması - Osman Gölbaşı'nın konuşması - Amasya 'nın Taşova ilçesinde 72 yaşındaki Osman Gölbaşı, ailesinden kalan yaklaşık 200 yıllık su değirmenini yarım asrı aşkındır özveriyle işletiyor - Gölbaşı: "Burası ata mirası ben ölene kadar ayakta tutacağım. Değirmenin sesi beni mutlu ediyor. Bizden sonra çocuklarımızın da bu mesleği yaşatmasını isterdim ancak günümüzün şartları buna imkan vermiyor"AMASYA (AA) - Amasya 'nın Taşova ilçesinde ikamet eden 72 yaşındaki Osman Gölbaşı, ailesinden kalan yaklaşık 200 yıllık su değirmeninin taşlarını 55 yıldır susturmuyor.Gölbaşı, Baraklı köyünde, gelişen teknolojiye rağmen suyun doğal gücüyle dönen değirmeninde bölgede yetiştirilen buğday ve arpa gibi ürünleri öğütüyor.İlk günkü orjinalliğini koruyan değirmenin sahibi Gölbaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesinin satın alarak değirmenciliğe başladığı değirmenin babasına, babasından da kendisine geçtiğini söyledi.

Değirmenin, günümüze kadar varlığını sürdüren ve çalışır durumda olan tek su değirmeni olduğunu vurgulayan Gölbaşı, değirmenle birlikte ata mesleğini de yaşattığını anlattı. - "Burası ata mirası ben ölene kadar ayakta tutacağım"Babasının yanında çalışarak işi öğrendiğini belirten Gölbaşı, şunları dile getirdi:"Dedemden ve babamdan gelen mesleği ben yaşatıyorum. Mesleği babamın yanında çalışarak öğrendim, babam öldükten sonra kardeşlerimle işletmeye devam ettik onlar da bırakınca bu mesleğe ben tek başıma devam ettim. Üç çocuğum var. Onlar şehirde yaşıyor, bu işle uğraşacak zamanları yok. 'Yıkalım bu değirmeni, daha uğraşma' diyorlar ama ben ayakta durduğum sürece yıktırmam. Burası ata mirası ben ölene kadar ayakta tutacağım."Yaptığı işi çok sevdiğini, en büyük üzüntüsünün ise kendisiyle birlikte değirmenin taşlarının duracak olması olduğunu vurgulayan Gölbaşı, "Mesleğimi seviyorum, değirmenin sesi beni mutlu ediyor. Bizden sonra çocuklarımızın da bu mesleği yaşatmasını isterdim ancak günümüzün şartları buna imkan vermiyor." diye konuştu.
- "Değirmencilik yok olmaya başladı, ben buna direniyorum"Son yıllarda değirmencilerin sayısının giderek azaldığına işaret eden Gölbaşı, şunları kaydetti:"Burada sıra sıra 6 tane değirmen vardı, elektrikli değirmene dönüş yaptılar ancak maliyetleri yükseldi işletemediler ve kapattılar. Ben değirmenimi su ile döndürmeye devam ettim, maliyeti az olduğu için ve mesleğimi sevdiğim için devam ettim. Artık vatandaşlar daha sağlıklı un üretildiği için su değirmeninin ununu tüketmek istiyor. Bu nedenle hasat döneminde büyük bir yoğunluk yaşıyoruz. Eskiden sabahlara kadar buğday öğütüyorduk tabii eski işler yok artık. Amasya ve çevre illerden buğday, arpa ve mısır getiriyorlar. Onları işleyip teslim ediyorum, sağlıklı ve lezzetli un üretiyoruz. Değirmencilik yok olmaya başladı, ben buna direniyorum. İnsanlara sağlıklı şekilde hizmet etmeye devam edeceğim, babamız bize öğretti, ben de son nefesime kadar burada hizmet edeceğim."Köy sakinlerinden Sebahattin Üstün ise, değirmenin tarihi bir geçmişinin olması ve su değirmeninde üretilen unun daha doğal ve lezzetli olmasından dolayı bölge halkı tarafından tercih edildiğini ifade etti.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile