Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan'a kürtaj konusunda destek veren Bahçeli, CHP'ye de sert sözlerle yüklendi.

Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda, AK Parti grup başkanvekillerinin açıklamalarıyla başlayan yarı başkanlık ve başbakanın başkan tarafından atanması tartışmalarına değindi. Bahçeli, AK Parti’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için koltuk siparişinin, birkaç yıl sonrası için makam oluşturma ısrarının Türkiye’nin içine girdiği ortamı daha da koyulaştırdığını belirterek, “Başbakan Erdoğan başkanlık hülyasına dalarak, tek bilen, tek tayin eden, tek seçen ve tek belirleyen olabilmek için çırpınmaktadır” dedi.

“TİRANLAŞMAK İÇİN HER YOLU DENEYECEK”
Yarı başkanlık sistemi ve atamayla başbakan tayininin bu kapsamda dillendirildiğini ve Başbakan’ın icazetiyle kamuoyuna servis edildiğini kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti: “Gelişmeler böyle giderse, bu kafa yapısının kendisinden sonra başbakanlık makamını marjinalleştireceğini ve ufalayacağını işaret etmektedir. Üstelik Türkiye’yi ve devletin varlığını şahsına direkt bağlamak ve bu yolla tiranlaşmak için her yolu deneyeceğini göstermektedir. Atamayla oluşturulması planlanan başbakanlık fikrinin başkaca izahı bize göre bulunmamaktadır. Şurası açıktır ki, böylesi bir projeyi ‘başka ülkelerde uygulanıyor’ diyerek ısmarlamak Başbakan Erdoğan’ın demokrasiye ve millet iradesine suikastı, saygısızlığı ve saldırısıyla izah edilebilecektir. Tüm bu emareler bu zihniyetin kendisinden sonra geriye hiçbir şeyi bırakmayacağının, talanı ve yağmayı siyasetin her tarafına sıçratacağının delilleriyle doludur. Fakat buna Allah’ın izniyle önce Türk milleti, arkasından da Milliyetçi Hareket Partisi izin vermeyecektir. BOP eşbaşkanlığına atamayla gelen zihniyet, Başbakanlığı atama makamı yapamayacaktır. Başbakan Erdoğan, çoban kulübesinde padişahlık rüyası görmekten kısa sürede pişmanlıklarla uyanacak ve önünde yaptıklarının vebaline katlanmaktan başka bir şansı da inşallah olmayacaktır.”

2012 MODEL FÜHRER
Bahçeli, Başbakan Erdoğan ve hükümetine göre kimsenin AK Parti’nin kararına karşı gelmemesi ve karşı çıkmaması gerektiğini belirterek, “Başbakan Erdoğan’ın hikmetinden kuşsu duyulmamalı, tam bir adanmışlıkla ‘2012 Model Führer’ alkışlanmalı ve onaylanmalıdır” dedi.

THY personeline gösterilen zalimlikler ve kürtaj konusunda tepkisini dile getiren kadınlara yönelen şiddet sahnelerinin, ileri demokrasinin uydurmadan ibaret olduğunu yeniden tescillediğini belirten Bahçeli, THY personelinden mağdur olanların sorunlarının çözülmesi, işten çıkartılanların bir an önce eski görevlerinde iade edilmesi gerektiğini söyledi.

Bahçeli, “Hükümet bu konuda gerekli girişimleri başlatmalı, uçağın tekerine taş koymamalıdır” dedi.

“KÜRTAJ TARTIŞMASINDA, 3. KÖPRÜ İHALESİ YAPILDI”
Başbakan Erdoğan’ın ‘Her kürtaj bir Uludere’dir’ teşbihinin hiçbir şekilde izah edilmeyecek ve her tarafa çekilebilecek sakıncalarla ve garabetlerle dolu olduğunu belirten Bahçeli, şunları söyledi: “Bu tartışmanın ortasında İstanbul’daki üçüncü köprü ihalesi gözle kaş arasında yapılmış ve yine yandaşlar abat edilmiştir. Şurası bir gerçektir ki, Başbakan’ın kürtaj ile Uludere’yi eşitlemesi ve aynı hizaya getirmesi, değirmende yoğurt öğüten zeka noksanlığıyla bir ve aynı anlama gelmektedir. Madem her kürtaj bir cinayettir, bu durumda sormak lazımdır ki; Başbakan Erdoğan 9,5 yıldır nerededir ve bu cinayete neden göz yummuştur? Eğer her şeyden sorumlu olduğu konusunda ısrar ediyorsa, bugüne kadar kürtajla işlenen cinayetler neden hatırına gelmemiş ve niçin geçit vermiştir? Kürtaja cinayet diyen Başbakan, 2004 yılında serbest bıraktığı zinayı nasıl açıklayacak ve bu konudaki sicilini nasıl temize çıkaracaktır?”

“KÜRTAJA KARŞIYIZ”
MHP olarak İslami, insani, hukuki ve tıbbi olarak yaptıkları değerlendirmeler neticesinde kürtaja karşı olduklarını ve onaylamadıklarını vurgulayan Bahçeli, “Ancak tıbbi gerekçelerle birlikte, ruhsal ve psikolojik gerekler hayat ve varlık meselesi haline gelmişse elbette belirli bir süreyi aşmamak kaydıyla kürtaja izin verilmesi mümkün olabilecektir” dedi.

Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda, CHP’nin Kürt sorununun çözümüne ilişkin Meclis çatısı altında Toplumsal Mutabakat Komisyonu kurulması için siyasi partilerle görüşme talebini de değerlendirdi. CHP’nin AK Parti’nin peşi sıra gittiğini ve BDP’yle de birleşerek, ‘bölücülüğün şeytan üçgenini oluşturduğunu’ belirten Bahçeli, “Görüldüğü kadarıyla, anamuhalefet partisinin genel başkanı sözde Kürt sorununu çözmek maksadıyla ortaya atılmış ve her zaman olduğu gibi acele ve şaşkınlıktan dolayı foyası dökülmüştür. İşin ilginç tarafı ise AKP, BDP ve CHP’nin aynı bölücülük havzasından ve havasından nasıl istifade ettiklerinin bu vesileyle ortaya çıkmasıdır. Sanki ellerine tutuşturulmuş müşterek metin ve her derde deva reçete vardır da bundan bir bizim haberimiz gecikmeyle olmaktadır” diye konuştu.

CHP’nin 31 Mayıs 2012 tarihinde TBMM Başkanlığına, sözde Kürt sorununun Meclis çatısı altında çözümü için bazı öneriler ilettiğini kaydeden Bahçeli, bu kapsamda, sözde Kürt sorunun Türkiye’nin gündeminde sürekli olarak ve üst sıralarda yer almaya devam ettiği, meselenin çözülememesinin bir sonucu olarak da şiddet ve terör olaylarının sürdüğünün ifade edildiğini söyledi.

“CHP’YE GÖRE TÜRKİYE’DE ‘BÖLÜCÜ TERÖR’ DİYE BİR SORUN YOK”

CHP’nin önerilerinin merkezinde TBMM’de ‘Toplumsal Mutabakat Komisyonu’ ve sivil alanda da ‘Akil İnsanlar Grubu’ oluşturulmasının yer aldığını hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti: “Bir defa CHP’nin Meclis’e sunduğu metnin yalnızca iki yerinde teröre dolaylı atıf yapılmış ve her şey sözde Kürt sorununa bağlanmıştır. Dikkatimizi daha da fazla çeken bir başka husus ise, CHP’ye göre ülkede bölücü terör diye bir sorunun olmadığıyla ilgilidir. Kısacası öneri setinde sözde Kürt sorunu her şeyin başına koyulmuş ve böylelikle CHP bu konudaki niyet ve kalitesini gözler önüne açıkça sermiştir. Şurasını hemen söylemek isterim ki, CHP’nin yaklaşım ve önerileri PKK maşalarıyla ve İmralı canisinin saçmalıklarıyla neredeyse birebir aynıdır. PKK ağzı, bölücü lügati, bölünme parolasının şifreleri CHP tarafından sahiplenilmiştir. Kandil ve İmralı’nın akil adamlar önerisi Sayın Kılıçdaroğlu’nda cevap bulmuş ve kendisini harekete geçirmiştir.”

“CUMHURİYETİ KURMAKLA ÖVÜNEN CHP, ÇÖKÜŞÜ HIZLANDIRIYOR”

Bu tespit ve iddialarının dayanakları ile kayıtlarının geçmişin raflarında açıkça görülebileceğini belirten Bahçeli, İmralı canisinin 30 Aralık 2006 tarihinde Hakikat ve uzlaşma Komisyonu kurulmasını ve Aralık 2007 ile Ocak 2008 tarihlerinde avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde ‘Akil Adamlar Komisyonu’ için tekliflerde bulunduğunu söyledi.

1999 yılının Mayıs ayında da Kandil elebaşısı Murat Karayılan’ın ‘Diyalog için gerekirse ortak bir komisyon kurulur bir yerde, akil adamlar bir araya gelir’ dediğini hatırlatan Bahçeli, 2009 yılında da bugünün BDP’si olan DTP’nin ‘Akil adamlar komisyonu’ önerdiğini söyledi.

Bahçeli şunları kaydetti: “Bizce niyetleri belli olan Okyanus ötesi bazı uluslar arası enstitülerin ve oluşumların da bu yaklaşımlarının tarafı ve savunucusu olduğu her şeyiyle bilinmektedir. Anlaşılmalıdır ki, İmralı canisinin düşünceleri, PKK terör örgütünün görüşleri yeni diye takdim edilen CHP’de karşılık bulmuştur. Yeni CHP bölücülüğün sözüm ona terörle mücadele diye sunduğu teklifler arasında PKK’nın dünden razı olup benimsediği bölünmeye çanak tutacak şirretlikler ve ihanet hazırlıklarıdır. Yeni CHP bölücülüğün sığ sularına demir atmış, burada teröristlere filika ve can simidi imal etmeye yönelmiştir. Cumhuriyeti kurmakla övünen CHP, şimdi çöküşe giden süreci hızlandırmaktan kıvanç duymaktadır. Bu gelişmeler karşısında herhalde Gazi Mustafa Kemal’in kemikleri sızlamış, ruhu da ziyadesiyle incinmiştir.”

“CHP’YLE ÇÖKÜŞ PLANINI KONUŞMAYACAĞIZ”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun siyasi partileri ziyaret edeceğini ifade ettiğini, ilk olumlu cevabın da doğal olarak aynı derin ve karanlık sularda birlikte kulaç attığı, aynı bölücülük takımında beraber oynadığı Başbakan Erdoğan’dan geldiğini ifade eden Bahçeli, “Ne acıdır ki, AKP, CHP, BDP ve PKK el ele vermiş, Türk milletine ölüm tarlaları açmak amacıyla amansız bir yarışa girmişlerdir. Ne kadar olumsuz bir manzara olsa da, Allah’a şükürler olsun ki, Milliyetçi Hareket hala geçilememiş, hala yenilememiş ve hala etkisizleştirilememiştir. Bu açıdan bizim hiç kimseyle sözde Kürt sorunu bağlamında görüşecek ve fikir alışverişinde bulunacak bir niyetimiz ve merakımız yoktur. Bu itibarla biz geçmişte AKP’yle yıkım projesini konuşmadık, bugün de CHP’yle çöküş planını konuşmayacağız” diye konuştu.

Parti olarak bölücülüğe ve teröre nasıl baktıklarının belli olduğunu kaydeden Bahçeli, MHP nezdinde ‘Kürt sorunu’ diye bir şeyin asla olmadığını, bunun konuşulmasının dahi sakat, mahsurlu ve tehlikeli bir durum olduğunu söyledi.

Bahçeli, “Vatandaşlarımızın bazılarını milli ve etnik azınlık olarak gören ve kültürel hakların da ötesinde onlara etnik farklılıklara dayalı siyasi statü kazandırılmasını öneren her türlü çözüm ve dayatmaya engel olunmalıdır. Biliyorum ki siyasetin niteliği milli ve kararlı olduğu sürece terörün kökü kazınacak, bölücülüğün ocağına da incir ağacı dikilecektir. Bugün bu gerçeğin farkında olan ise sadece ve sadece MHP’den başkası değildir. Girdikleri bölücülük katarında arka arkaya dizilen AKP’nin, CHP’nin, BDP’nin ve PKK’nın eminde sonunda raydan çıkıp devrileceklerine inanıyor ve bunu yapacak aziz milletime sonuna kadar güveniyorum” şeklinde konuştu

Bahçeli'ye Bir Haller Oldu

Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan'a kürtaj konusunda destek veren Bahçeli, CHP'ye de sert sözlerle yüklendi.
Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda, AK Parti grup başkanvekillerinin açıklamalarıyla başlayan yarı başkanlık ve başbakanın başkan tarafından atanması tartışmalarına değindi. Bahçeli, AK Parti’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için koltuk siparişinin, birkaç yıl sonrası için makam oluşturma ısrarının Türkiye’nin içine girdiği ortamı daha da koyulaştırdığını belirterek, “Başbakan Erdoğan başkanlık hülyasına dalarak, tek bilen, tek tayin eden, tek seçen ve tek belirleyen olabilmek için çırpınmaktadır” dedi.

“TİRANLAŞMAK İÇİN HER YOLU DENEYECEK”
Yarı başkanlık sistemi ve atamayla başbakan tayininin bu kapsamda dillendirildiğini ve Başbakan’ın icazetiyle kamuoyuna servis edildiğini kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti: “Gelişmeler böyle giderse, bu kafa yapısının kendisinden sonra başbakanlık makamını marjinalleştireceğini ve ufalayacağını işaret etmektedir. Üstelik Türkiye’yi ve devletin varlığını şahsına direkt bağlamak ve bu yolla tiranlaşmak için her yolu deneyeceğini göstermektedir. Atamayla oluşturulması planlanan başbakanlık fikrinin başkaca izahı bize göre bulunmamaktadır. Şurası açıktır ki, böylesi bir projeyi ‘başka ülkelerde uygulanıyor’ diyerek ısmarlamak Başbakan Erdoğan’ın demokrasiye ve millet iradesine suikastı, saygısızlığı ve saldırısıyla izah edilebilecektir. Tüm bu emareler bu zihniyetin kendisinden sonra geriye hiçbir şeyi bırakmayacağının, talanı ve yağmayı siyasetin her tarafına sıçratacağının delilleriyle doludur. Fakat buna Allah’ın izniyle önce Türk milleti, arkasından da Milliyetçi Hareket Partisi izin vermeyecektir. BOP eşbaşkanlığına atamayla gelen zihniyet, Başbakanlığı atama makamı yapamayacaktır. Başbakan Erdoğan, çoban kulübesinde padişahlık rüyası görmekten kısa sürede pişmanlıklarla uyanacak ve önünde yaptıklarının vebaline katlanmaktan başka bir şansı da inşallah olmayacaktır.”

2012 MODEL FÜHRER
Bahçeli, Başbakan Erdoğan ve hükümetine göre kimsenin AK Parti’nin kararına karşı gelmemesi ve karşı çıkmaması gerektiğini belirterek, “Başbakan Erdoğan’ın hikmetinden kuşsu duyulmamalı, tam bir adanmışlıkla ‘2012 Model Führer’ alkışlanmalı ve onaylanmalıdır” dedi.

THY personeline gösterilen zalimlikler ve kürtaj konusunda tepkisini dile getiren kadınlara yönelen şiddet sahnelerinin, ileri demokrasinin uydurmadan ibaret olduğunu yeniden tescillediğini belirten Bahçeli, THY personelinden mağdur olanların sorunlarının çözülmesi, işten çıkartılanların bir an önce eski görevlerinde iade edilmesi gerektiğini söyledi.

Bahçeli, “Hükümet bu konuda gerekli girişimleri başlatmalı, uçağın tekerine taş koymamalıdır” dedi.

“KÜRTAJ TARTIŞMASINDA, 3. KÖPRÜ İHALESİ YAPILDI”
Başbakan Erdoğan’ın ‘Her kürtaj bir Uludere’dir’ teşbihinin hiçbir şekilde izah edilmeyecek ve her tarafa çekilebilecek sakıncalarla ve garabetlerle dolu olduğunu belirten Bahçeli, şunları söyledi: “Bu tartışmanın ortasında İstanbul’daki üçüncü köprü ihalesi gözle kaş arasında yapılmış ve yine yandaşlar abat edilmiştir. Şurası bir gerçektir ki, Başbakan’ın kürtaj ile Uludere’yi eşitlemesi ve aynı hizaya getirmesi, değirmende yoğurt öğüten zeka noksanlığıyla bir ve aynı anlama gelmektedir. Madem her kürtaj bir cinayettir, bu durumda sormak lazımdır ki; Başbakan Erdoğan 9,5 yıldır nerededir ve bu cinayete neden göz yummuştur? Eğer her şeyden sorumlu olduğu konusunda ısrar ediyorsa, bugüne kadar kürtajla işlenen cinayetler neden hatırına gelmemiş ve niçin geçit vermiştir? Kürtaja cinayet diyen Başbakan, 2004 yılında serbest bıraktığı zinayı nasıl açıklayacak ve bu konudaki sicilini nasıl temize çıkaracaktır?”

“KÜRTAJA KARŞIYIZ”
MHP olarak İslami, insani, hukuki ve tıbbi olarak yaptıkları değerlendirmeler neticesinde kürtaja karşı olduklarını ve onaylamadıklarını vurgulayan Bahçeli, “Ancak tıbbi gerekçelerle birlikte, ruhsal ve psikolojik gerekler hayat ve varlık meselesi haline gelmişse elbette belirli bir süreyi aşmamak kaydıyla kürtaja izin verilmesi mümkün olabilecektir” dedi.

Bahçeli, partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda, CHP’nin Kürt sorununun çözümüne ilişkin Meclis çatısı altında Toplumsal Mutabakat Komisyonu kurulması için siyasi partilerle görüşme talebini de değerlendirdi. CHP’nin AK Parti’nin peşi sıra gittiğini ve BDP’yle de birleşerek, ‘bölücülüğün şeytan üçgenini oluşturduğunu’ belirten Bahçeli, “Görüldüğü kadarıyla, anamuhalefet partisinin genel başkanı sözde Kürt sorununu çözmek maksadıyla ortaya atılmış ve her zaman olduğu gibi acele ve şaşkınlıktan dolayı foyası dökülmüştür. İşin ilginç tarafı ise AKP, BDP ve CHP’nin aynı bölücülük havzasından ve havasından nasıl istifade ettiklerinin bu vesileyle ortaya çıkmasıdır. Sanki ellerine tutuşturulmuş müşterek metin ve her derde deva reçete vardır da bundan bir bizim haberimiz gecikmeyle olmaktadır” diye konuştu.

CHP’nin 31 Mayıs 2012 tarihinde TBMM Başkanlığına, sözde Kürt sorununun Meclis çatısı altında çözümü için bazı öneriler ilettiğini kaydeden Bahçeli, bu kapsamda, sözde Kürt sorunun Türkiye’nin gündeminde sürekli olarak ve üst sıralarda yer almaya devam ettiği, meselenin çözülememesinin bir sonucu olarak da şiddet ve terör olaylarının sürdüğünün ifade edildiğini söyledi.

“CHP’YE GÖRE TÜRKİYE’DE ‘BÖLÜCÜ TERÖR’ DİYE BİR SORUN YOK”

CHP’nin önerilerinin merkezinde TBMM’de ‘Toplumsal Mutabakat Komisyonu’ ve sivil alanda da ‘Akil İnsanlar Grubu’ oluşturulmasının yer aldığını hatırlatan Bahçeli, şöyle devam etti: “Bir defa CHP’nin Meclis’e sunduğu metnin yalnızca iki yerinde teröre dolaylı atıf yapılmış ve her şey sözde Kürt sorununa bağlanmıştır. Dikkatimizi daha da fazla çeken bir başka husus ise, CHP’ye göre ülkede bölücü terör diye bir sorunun olmadığıyla ilgilidir. Kısacası öneri setinde sözde Kürt sorunu her şeyin başına koyulmuş ve böylelikle CHP bu konudaki niyet ve kalitesini gözler önüne açıkça sermiştir. Şurasını hemen söylemek isterim ki, CHP’nin yaklaşım ve önerileri PKK maşalarıyla ve İmralı canisinin saçmalıklarıyla neredeyse birebir aynıdır. PKK ağzı, bölücü lügati, bölünme parolasının şifreleri CHP tarafından sahiplenilmiştir. Kandil ve İmralı’nın akil adamlar önerisi Sayın Kılıçdaroğlu’nda cevap bulmuş ve kendisini harekete geçirmiştir.”

“CUMHURİYETİ KURMAKLA ÖVÜNEN CHP, ÇÖKÜŞÜ HIZLANDIRIYOR”

Bu tespit ve iddialarının dayanakları ile kayıtlarının geçmişin raflarında açıkça görülebileceğini belirten Bahçeli, İmralı canisinin 30 Aralık 2006 tarihinde Hakikat ve uzlaşma Komisyonu kurulmasını ve Aralık 2007 ile Ocak 2008 tarihlerinde avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde ‘Akil Adamlar Komisyonu’ için tekliflerde bulunduğunu söyledi.

1999 yılının Mayıs ayında da Kandil elebaşısı Murat Karayılan’ın ‘Diyalog için gerekirse ortak bir komisyon kurulur bir yerde, akil adamlar bir araya gelir’ dediğini hatırlatan Bahçeli, 2009 yılında da bugünün BDP’si olan DTP’nin ‘Akil adamlar komisyonu’ önerdiğini söyledi.

Bahçeli şunları kaydetti: “Bizce niyetleri belli olan Okyanus ötesi bazı uluslar arası enstitülerin ve oluşumların da bu yaklaşımlarının tarafı ve savunucusu olduğu her şeyiyle bilinmektedir. Anlaşılmalıdır ki, İmralı canisinin düşünceleri, PKK terör örgütünün görüşleri yeni diye takdim edilen CHP’de karşılık bulmuştur. Yeni CHP bölücülüğün sözüm ona terörle mücadele diye sunduğu teklifler arasında PKK’nın dünden razı olup benimsediği bölünmeye çanak tutacak şirretlikler ve ihanet hazırlıklarıdır. Yeni CHP bölücülüğün sığ sularına demir atmış, burada teröristlere filika ve can simidi imal etmeye yönelmiştir. Cumhuriyeti kurmakla övünen CHP, şimdi çöküşe giden süreci hızlandırmaktan kıvanç duymaktadır. Bu gelişmeler karşısında herhalde Gazi Mustafa Kemal’in kemikleri sızlamış, ruhu da ziyadesiyle incinmiştir.”

“CHP’YLE ÇÖKÜŞ PLANINI KONUŞMAYACAĞIZ”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun siyasi partileri ziyaret edeceğini ifade ettiğini, ilk olumlu cevabın da doğal olarak aynı derin ve karanlık sularda birlikte kulaç attığı, aynı bölücülük takımında beraber oynadığı Başbakan Erdoğan’dan geldiğini ifade eden Bahçeli, “Ne acıdır ki, AKP, CHP, BDP ve PKK el ele vermiş, Türk milletine ölüm tarlaları açmak amacıyla amansız bir yarışa girmişlerdir. Ne kadar olumsuz bir manzara olsa da, Allah’a şükürler olsun ki, Milliyetçi Hareket hala geçilememiş, hala yenilememiş ve hala etkisizleştirilememiştir. Bu açıdan bizim hiç kimseyle sözde Kürt sorunu bağlamında görüşecek ve fikir alışverişinde bulunacak bir niyetimiz ve merakımız yoktur. Bu itibarla biz geçmişte AKP’yle yıkım projesini konuşmadık, bugün de CHP’yle çöküş planını konuşmayacağız” diye konuştu.

Parti olarak bölücülüğe ve teröre nasıl baktıklarının belli olduğunu kaydeden Bahçeli, MHP nezdinde ‘Kürt sorunu’ diye bir şeyin asla olmadığını, bunun konuşulmasının dahi sakat, mahsurlu ve tehlikeli bir durum olduğunu söyledi.

Bahçeli, “Vatandaşlarımızın bazılarını milli ve etnik azınlık olarak gören ve kültürel hakların da ötesinde onlara etnik farklılıklara dayalı siyasi statü kazandırılmasını öneren her türlü çözüm ve dayatmaya engel olunmalıdır. Biliyorum ki siyasetin niteliği milli ve kararlı olduğu sürece terörün kökü kazınacak, bölücülüğün ocağına da incir ağacı dikilecektir. Bugün bu gerçeğin farkında olan ise sadece ve sadece MHP’den başkası değildir. Girdikleri bölücülük katarında arka arkaya dizilen AKP’nin, CHP’nin, BDP’nin ve PKK’nın eminde sonunda raydan çıkıp devrileceklerine inanıyor ve bunu yapacak aziz milletime sonuna kadar güveniyorum” şeklinde konuştu

İLGİLİ DİĞER VİDEOLAR

Kürtaj yasağına destek verdi

6 Haziran 2012 Çarşamba

CHP raporuna MHP'den tepki

6 Haziran 2012 Çarşamba

Kürtaj Tartışması

6 Haziran 2012 Çarşamba

'Sözde Kürt Sorunu'

6 Haziran 2012 Çarşamba

Bahçeli Öfkeli

6 Haziran 2012 Çarşamba

Erdoğan'a Kürtaj Desteği

6 Haziran 2012 Çarşamba

Bahçeli CHP'yi topa tuttu

6 Haziran 2012 Çarşamba

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile