Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bir alandaki başarısızlığımızı belirtmek istiyorum" diyerek "Ana muhalefetin zihniyetini değiştirmede başarısız olduk, onu başaramadık" ifadelerini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CNR Fuar Merkezi'nde düzenlenen TÜMSİAD Uluslararası Kobi Şurası ve TÜMEXPO Genel Ticaret Fuarı'nın açlılışında konuştu. Konuşmasının başlarında 'Kefenini alıp yola çıkanlar için kurtaracak insana ihtiyaç yoktur.' diyen Başbakan Erdoğan'ın sözleri alkışlarla kesildi. Başbakan sözlerinin bir bölümünde ise bir alanda başarısız olduklarını belirterek 'Ana muhalefetin zihniyetini değiştirmede başarısız olduk, onu başaramadık.' ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle;

Erdoğan, "Türkiye, 12 Eylül'ün öncesinde yani hazırlık döneminde de gençlerini, kazanımlarını, birikimlerini enerjisini maalesef heba etti. Türkiye asıl büyük bedeli, 12 Eylül müdahalesinden çok daha önce 27 Mayıs 1960 müdahalesinde ödemiştir" dedi.

Hukuk içinde özgürlüklere saygımız var
Başbakan Erdoğan, "Hukuk içinde özgürlüklere sınırsız saygımız var. Ama hukuk dışında başkalarının özgürlük alanlarına müdahale edilirse, tüm güvenlik güçlerimizle bizler de hukukun verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanırız" diye konuştu.

Türkiye'nin güçlünün haklı olduğu değil haklının güçlü olduğu bir ülke haline geldiğini ifade eden Erdoğan, "Küçük azınlığın Türkiye'de kaos oluşturma girişimleri asla başarılı olamayacak. Bu ülkenin sahibi artık millettir" dedi.

Demokratikleşme paketi haftaya açıklanacak

Erdoğan, "Dün saatlerce yeni demokratikleşme paketini arkadaşlarımızla müzakere ettik. İnşallah yarın akşam son maddeleri görüşüp bitireceğiz. Ondan sonra zannediyorum öbür hafta büyük ihtimalle geniş basın toplantısıyla demokratikleşme paketimizi açıklayacağım" diye konuştu.

Sorunları diyalogla çözeceğiz

Başbakan Erdoğan, "İnşallah bugünün sorunlarını da gelecekte yine istişareyle, diyalogla çözüme kavuşturacağız. 76 milyonun bir ve beraber yaşayabileceği, birbirinin hukukuna saygı duyacağı, birbirinin özgürlüklerine, birbirinin yaşam tarzlarına hürmet göstereceği bir Türkiye istiyor ve bunu inşa ediyoruz" dedi.

Bir alanda başarısız olduk
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin sesi çok çıkanın istediğini yaptığı, bir avuç seçkinin, elitin, imtiyazlının, dayatmalarda bulunduğu bir ülke olmadığına vurgu yaparak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bugün Türkiye, 76 milyonun bir olduğu, beraber olduğu, birbirine eşit, birbirine kardeş olduğu bir ülke konumuna yükselmiştir. Zira, 11 yıl içinde, çok önemli reformlar yaptık, çok büyük bir dönüşümü gerçekleştirdik. Ekonomiden demokrasiye, yargıdan dış politikaya kadar her alanda, 27 Mayıs vesayetinin izlerini sildik. 27 Mayıs'ın, 12 Eylül'ün, 28 Şubat'ın gölgelerini büyük oranda ortadan kaldırdık. Bakın burada samimiyetle, bir alandaki başarısızlığımızı huzurlarınızda açık açık ifade etmek istiyorum. Her alanda köklü reformlar yaptık, her alanda 27 Mayıs'ın ve diğer darbelerin vesayetini ortadan kaldırdık ama muhalefeti, mevcut muhalefet partilerinin zihniyetini değiştirmede, dönüştürmede başarısız olduk. Muhalefet partilerine bakın, üzerlerinde hala 27 Mayıs'ın, 12 Eylül'ün, 28 Şubat'ın gölgelerini ve tozunu taşıdıklarını görürsünüz. 28 Şubat'ta sermayenin katkısı yok muydu, yazılı ve görsel medyanın katkısı yok muydu? Hani bazı beşliler vardı biliyorsunuz. Beşli çeteler diye başlıkların atıldığı dönem, yok muydu? Ben onlar niye yargılanmıyor diye hala şaşıyorum. 28 Şubat'la ilgili neden onlar hesaba çekilmiyor diye merak ediyorum."

Suriye rejimi ölümlerin hesabını vermeli
Erdoğan, Suriye'deki olaylarla ilgili, "Biz de diyoruz ki ölüm, ölümdür. Kullanılan silah ne olursa olsun, ister kimyasal, ister diğer silah türleri olsun. Bunla da öldürüyorlarsa onla da öldürüyorlarsa, bunların hepsini aynı kategori üzerinden değerlendirmeliyiz. Suriye'nin insanlığa karşı bunun bedelini, bu rejimin bunun hesabını vermesi gerekir" diye konuştu.

Esed rejimi zaman kazanmaya devam ediyor
Erdoğan, Şam rejiminin, kimyasal silahları denetime açacağı yönündeki taahhüdü ve Rusya'ya verebileceğine dair açıklamasıyla sürecin farklı bir boyut kazandığını belirterek, "Bu yolla daha fazla katliam yapabilme için zaman kazanmıştır ve zaman kazanmaya devam ediyor. Biz kimyasal silahlarla ilgili olarak da aslında inanmıyoruz, güvenmiyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Esed rejimi bugüne kadar hiç bir taahhüdünü yerine getirmemiş, verdiği sözlerin tamamını çiğnemiş ve bu yolla daha fazla katliam yapabilmek için zaman kazanmıştır, zaman kazanmaya devam ediyor" dedi.

Erdoğan, "Kimyasal silahlar konusunda verilen sözlerin yerine getirileceğine kuşkuyla bakıyoruz" diye konuştu.

"Kimyasal silahlarla öldürülenlerde mermi izi, kanı görmüyorsun. Biz de diyoruz ki; ölüm ölümdür, kullanılan silah ne olursa olsun. İster kimyasal, ister diğer silah türleri olsun"
diyen Erdoğan, bu rejimin, bunun hesabını vermesi gerektiğini söyledi.

"Biz tek şey tanıyoruz; insanın mutluluğu, sağlığı"
Başbakan Erdoğan, "Bunlar, din böyle gerektirdiği için böyle yapıyorlar" denildiğini, böyle bir yanlış olamayacağını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Eğer çıkardığınız bir yasa dinin herhangi bir kuralına uyuyorsa, siz bütün bu yasaları 'Din böyle emrediyor, bu da buna uyduğu için, bunu din emrettiği için yaptılar' mı diyeceksiniz ? Veyahut da bütün anayasayı bu şekilde mi ele alacaksınız? Veyahut da 'Hristiyan dünyasında, Musevilerde, kalkıp da İncil, Tevrat, Zebur böyle emrettiği için bunlar da böyle yaptı' diye, Batı'da böyle bir değerlendirmenin, yargılamanın yapıldığını hiç duydunuz mu? Bu nasıl özgürlüktür, yaklaşım tarzıdır.

Biz tek şey tanıyoruz insanın mutluluğu, sağlığı... Bunun için de gerekli olan ne varsa, bunun yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bunu yapmamız lazım. Herkes inancını özgürce yaşıyor, çok daha özgür şekilde yaşayabilecek. Şöyle 10 sene öncesine gitsinler. Kalem dokundurtamıyorlardı. Bir yanlış yazdıklarında hemen 'içeri gel'... Yüzlerce, binlerce kişi cezaevlerindeydi. Şu anda cezaevlerinde kaç tane yazar-çizer gösterirler ve neden dolayı içerdeler bunu incelesinler lütfen. Bazı toplantılarda yazar çizerlerin nasıl durduğunu, el pençe divan durduklarını çok iyi biliriz."

Erdoğan, şimdi herkesin görüşlerini özgürce ifade edebildiğini, bunun önünü açtıklarını ve daha da açacaklarını, ekonomiyi daha da büyüteceklerini, demokrasiye güç katacaklarını, sanal gündemlere takılıp kalmayacaklarını, Türkiye'nin gerçekleriyle örtüşmeyen tartışmalarda yer almayacaklarını belirterek, yapacak gerçekten çok işleri olduğunu, ulaşmaları gereken büyük hedefleri, kendilerinden hizmet bekleyen millet olduğunu, hizmet ve eser üretmeye devam edeceklerini anlattı.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasına öne çıkan diğer ifadeleri şöyle:


- "27 Mayıs ahlakı, bazı ruhlara sirayet ettiği için, bugün bile bazı zihinlere, bazı ruhlara demokrasi nüfuz edemiyor"

- "Kefenini alıp yola çıkanlar için kurtaracak insana ihtiyaç yoktur. Biz, kurtarıcı aramıyoruz. Bize bu ithamı yapanlar, kendilerini kurtaracak olanları arayıp bulsunlar"

- "Sadece 12 Eylül müdahalesinin olduğu gün ve sonrasında değil; 12 Eylül’ün öncesinde, yani hazırlık döneminde de Türkiye, gençlerini, kazanımlarını, birikimlerini, enerjisini maalesef heba etti"

- "Türkiye, asıl büyük bedeli, 12 Eylül müdahalesinden çok daha önce, 27 Mayıs 1960 müdahalesinde ödemiştir"

- "Beşli çeteler diye başlıkların atıldığı dönem, yok muydu? Ben onlar niye yargılanmıyor diye hala şaşıyorum. 28 Şubat'la ilgili neden onlar hesaba çekilmiyor diye merak ediyorum"

- "Çok enteresan. Mısır'da CHP heyetine en son ne zaman iktidar oldukları soruluyor. CHP'liler cevap veremiyor"

Olayların arkasında CHP'nin tahrikleri yatıyor
- "Şu anda Türkiye'deki Gezi olaylarının, benzeri olayların arkasında da maalesef CHP'nin tahrikleri yatmaktadır, CHP'nin milletvekilleri yatmaktadır. Bu kadar açık ve net. Her şey görüntülerle vesaire ortadadır. Ülkemizi karıştırmaya yönelik bir çabadır bu. andıktan çıkamayacağını anlayanlar, kendilerinin çıkabileceği yolun sokaklar, caddelerdeki eylemler olduğunu artık net ortaya koymaya başlamışlardır. Fazla değil 6 ay kaldı. 6 ay sonra sandık önümüze geliyor. Biz sandığı kaçıran ülkelerden değiliz. Tam aksine sandığı seve seve milletin önüne getirenlerdeniz. Şu anda CHP'nin savunduğu birçok ülkelerdeki rejim yöneticileri onlar sandıkları sürekli kaçırmak suretiyle, vatandaş ne zaman sandığa gidecek onu dahi bilmiyor. Araştırın bakın."

Senin sıfatın, vasfın ne?

- "(CHP'nin yurt dışındaki temasları) Ülkenin, resmi olarak diplomatik ilişkileri düzeltme noktasında senin sıfatın, vasfın ne? Senin böyle bir görevin mi var ? Neyi düzeltiyorsun?

- "Böyle bir darbeci yönetimi tanımayan Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetimini, sen hangi hakla, hangi sıfatla temsil ediyorsun? Eğer biz darbe yönetimlerini tanıyacak olursak kendimizi inkar ederiz"


- "Ülkeme saldıranlar olduğu zaman, 'yurtta sulh cihanda sulh' diyemezsin"

- "Gazi Mustafa Kemal'in partisini, 90 yaşındaki partiyi, sadece birkaç sene içinde eli kanlı terör örgütlerinin, eli kanlı Türkiye düşmanı ülkelerin kuklası haline getirdiler. Bunu hiç görmüyorlar"

- "CHP'nin de, CHP'yi bir kukla haline getiren örgütlerin de, bu ülkeyi şiddete sürüklemelerine izin vermeyiz. Onlar kendi kirli gündemlerinde çabalayıp dursunlar. Onlar gitsin darbecileri ziyaret etsinler, gitsin diktatörlerin sırtını sıvazlasınlar"

Hakkı savunmaya devam edeceğiz

- "Biz, her ortamda, bıkmadan, yılmadan, usanmadan hakkı savunmaya devam edeceğiz. Tek başımıza da kalsak, hakkı savunacağız. Yalnız da olsak, mazlumun sesi olacak, mazlumun elini tutacağız."

Başbakan: Bu Millet CHP'ye Ebediyen Tek Başına İkditar Vermeyecektir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Kobi Şurası'nın açılış konuşmasını yaptı.


CHP'nin, 12 Eylül'ün 33'üncü yıldönümünü çok anlamlı bir ziyaretle kutladığını söyleyen Başbakan Erdoğan, ' Daha yeni darbe yapmış bir yönetime hayırlı olsun ziyaretine giderek, 12 Eylül'ü çok büyük coşku ve dayanışmayla yad ediyorlar. Çok enteresan. Mısır'da CHP heyetine en son ne zaman iktidar oldukları soruluyor. CHP'liler cevap veremiyor, 'geleceğe bakalım diyor.' CHP'liler hatırlamaz ama, ben buradan hatırlatayım: CHP en son onlar tek partili dönemlerin iktidarıdır ' dedi. Başbakan Erdoğan, CHP'nin çok partili dönemde iktidar olamadığını kaydederek, ' En son CHP iktidarı, 15 Mayıs 1950. Bu gidişle CHP, Allah'ın izniyle iktidar olamayacak, millet CHP'ye ebediyen tek başına iktidar vermeyecek ' diye konuştu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile