CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Yolsuzluk konusunda Recep Tayyip Erdoğan'ın eline su dökecek kimse yok. 'Yürütme organının başıyım' diyor. Doğru, yürütme organının başısın" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu "Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına itti. Türkiye terör ithal eden bir ülke oldu. Erdoğan bugün hiçbir Ortadoğu ülkesine gidemez. Bugün bana birisi telefon etsin diye bekliyor. Bekleme sana kimse telefon etmez. Terör örgütleriyle içiçiçe bir parti olabilir mi? Hükümetin meşruiyeti uluslararası alanda tartışılıyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın elleri kanlıdır" diye konuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle:

Her grup toplantısında, güzel şeylerden bahsetsek, evine ekmek götürenlerin güvenli bir şekilde çalıştığı Türkiye'yi anlatsak ne güzel olurdu. Ama yönetimin toplumu germek, kutuplaştırmak gibi bir işlevi var. Bu tabloyu haketmiyoruz.

YAN GELİP YATAN ÇALIŞMA BAKANI
Manisa Soma'da kömür çıkartan işçilermiz yerin binlerce metre altında çalışıyor. 20 Ekim'de 28 işçi göçük altında kaldı. Biri hayatını kaybetti. Ölen öldüğü ile kalıyor. Ardından ailesi göz yaşı döküyor. Sorumluluk kimde? O insanlar çalışırken güvenlik ortamlarını almaktan sorumlu biri yok mu? İşçi kardeşlerimiz devlet neden bize güvenli çalışma ortamı sağlamadı diye düşünmeyecek mi?İş kazalarında Avrupa birincisiyiz. Neden? 2013'ün ilk yarısında 482 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi. Çadırda, soğukta kalan işçilerin nasıl yangında yaşamını yitirdiğini hatırlayın. Biz sorumlu kim, sorun nasıl çözülür diye düşünüyoruz. Ama Türk-iş, Disk, Hak-iş de düşünsün, yan gelip yatan Çalışma Bakanı da düşünsün.

ERDOĞAN BİZİM PROJEMİZE KONDU
Diyorlar ki CHP hep eleştirir, hiç proje üretmez. Oysa bizim hayatın her alanı ile ilgili projemiz vardı. Askerlik ile ilgili projemiz vardı mesela. 15 aydan 9 aya, sonra aşamalı olarak 6 aya indireceğiz dedik. Bedelli askerlik düşüncemizi de söyledik. Parası olan da olmayan da kısa süre yapacak. Parası olmayanı da düşüneceğiz çünkü biz haktan adaletten yanayız dedik. Başbakan'a soruldu, 'siz proje dediniz ama bunun neresi proje, böyle ayak üstü proje mi açıklanır. Parası olan var olmayan var, bunu adalet terazisine oturtmak durumundasınız' dedi. Oturttu mu? Hiç alakası yok, ne demiştim, Yalancıdan Başbakan olmaz. Seçimleri kazandı bizim projemize sahip çıktı, ama varsıldan yana. Demek ki neymiş CHP'nin projeleri doğru, tutarlıymış. Biz uzmanları çağırır konuşuruz, karşıt görüştekileri çağırır konuşur, düşünür, olgunlaştırırız. Bana çıksın Proje İstanbul'un bir tane fizibilite raporunu açıklasın, açıklayamaz.

PİLOTLAR NEDEN KAÇIRILDI ONU DÜŞÜN
Pilotlarımız kurtarıldı. Ama bizimkiler sayesinde değil, otur Katar şehyine dua et. Onun sayesinde kurtuldu. Lübnan sokaklarında bir Türkiye cumhuriyeti vatandaşı gezebiliyor mu? Suriye'de, Mısır'da, Irak'ta gezebiliyor mu? Gezemiyor. Senin izlediğin politikalar yüzünden. Kimin aklına gelirdi iki Türk pilotunu kaçırmak. Asıl yapman gereken senin ben bu ülkeyi bu hale nasıl getirdim diye sor. Türkiye terör ithal eden bir ülke oldu. Erdoğan bugün hiç bir Ortadoğu ülkesine gidemez, yalnızları oynuyor. Senin ne itibarın, ne ağırlığın var. İkisini de yok ettin. Irak'a, Mısır'a, Ortadoğu'ya biz gidiyoruz. Erdoğan hiç birine gidemez. Terör örgütünü yetiştirip komşusuna yollayan bir ülke olabilir mi? Reyhanlı'da ölen 53 vatandaşın sorumlusu bu hükümet ve Başbakan Erdoğan'dır.

ERDOĞAN'IN ELLERİ KANLIDIR
Suriye'den mülteciler gelecek 100 bin kişi kırmızı çizgimizdir demişti. Açın gazetelere bakın. Yüz bin mi kaldı. Sayının kaç olduğunu kimse bilmiyor. Yolgeçen hanına çevirdiler sınırı. Sen o sınırı kontrol edemezsin. Terör örgütüyle içli dışlısın, benim çocuğumu vuran mermi Türkiye'den geldi diyor baba. Erdoğan'ın elleri kanlıdır, Ortadoğu'da bu vardır. İktidardan beslenen yandaşlar hariç kimse güvenmiyor hükümete. Bugün yolsuzlukla ilgili CHP'yi suçlamış sevgili diktatörümüz. Yolsuzluk ile ilgili Tayyip Erdoğan'ın eline su dökecek ikini bir isim yoktur. Eğriye eğri doğruyu doğru. Hayatım boyunca halkıma yalan söylemeyeceğim. Sözlerim doğru. Ben siyasete yırtık ayakkabı ile geldim demiyor muydu. Şimdi nereden geldi bu para peki. Ne diyor 'Yürütme organının başıyım' diyor. Doğru söylüyor.

Adım adım demokrasinin dışına itiliyoruz. Adım adım otoriterleşen bir sürece gidiyoruz. Konuşanın, yazanın üzerine baskı, derdim var diyen iş adamına baskı. Konuşamazsın diyor. Böyle bir tablo olamaz. Böyle bir tablo Türkiye'de yaşanmadı. Diyorlar ki sıkıyönetimde sansür vardı. Yazardık, sansürlenirdi. Şimdi sansürün ötesine geçti, adamı da atacaksın diyorlar.

AK PARTİ İL BAŞKANINA GİT DAVAN SONUÇLANSIN
Otoriter yapıyı besleyen adımlar var. Demokrasiyi ayakta tutan ayaklar var. Bunlardan biri de yargı. Yargı artık siyasallaştı. Sıradan vatandaş biliyor, bir davan var ise git AKP il başkanına senin davan sonuçlanır. Yargıtay'a 160 militan yerleştiren kim, Danıştay'a militan yetiştiren kim, bu iktidar. Diyorlar ki yargıçlara neden yükleniyorsun. Ben siyasallaşan yargıya, yargı demem. Adalet milletin vicdanı demektir, onu yaralıyorsan orada adalet bitmiştir. Toplumu ayakta tutan adalettir. Adalet zayıf karşısında pozitif durandır adalet budur. Siz adaleti aldınız çöp sepetine attınız. Vatandaş adalet diye bağırıyor. Adalet yargıç eliyle dağıtılır. Dönemin diktatörüne isyan edip 'Berlin'de yargıçlar var' demek kolay değildir. Ankara'da yargıçlar var diyen var mı? Kim direniyor, isyan ediyor: Sami Selçuk...

Adaletin olmadığı yerde ahlak da olmaz. Yolsuzluklar bunun için artıyor. Deniz Feneri davasını gördünüz. Kurban parasını, zekat parasını, yoksulun hakkını, kul hakkını yiyenlerin sırtı sıvazlandı, iyi yaptınız denildi. Sen kim adalet kim.

HAKSIZLIĞA KARŞI SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR
Adalet bir arada yaşamanın garantisidir. Onu yok edersen kutuplaşma, kavga başlar. Türkiye bu yolda gidiyor. Önümüzdeki günlerde büyük gerilimler yaşanırsa nedeni budur.
Haksızlığa direnmektir adalet, haksızlığı savunuyorsanız adaletten haberiniz yok demektir. Siz adaleti perişan ediyorsunuz. Bir kişiye yapılan adaletsizlik tüm insanlığa yapılmış adaletsizliktir. Hazreti Muhammet o nedenle 'haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır' diyor.

DREYFUZ ÇOK EMİLE ZOLA YOK
Dreyfus davasında isyan bayrağını aydınlar açmıştı. Emile Zola o aydınlardandı. Bizde Dreyfus çok, Emile Zola yok. Nerede bu aydınlar. Kalemini kiralayanlar diyince kızıyorlar. Sen de çık haksızlıkları, yanlışları anlat, senin görevin bu. Emile Zola bir kişi haksızlığa uğradı diye isyan ediyor ve sonuç alıyorsa, senin ülkende hapiste çürüyenler ne olacak. Biz onlara aydın diyoruz çünkü onlar toplumun önderidir. Ellerindeki meşalelerle toplumun önünde giderler. Bilir ki toplum bu adaleti, doğruyu savunur. Haksızlığa karşı boyun eğmez. Kitleler de onun için gider arkalarından. Bizde yok öyle bir şey. Faili meçhule çocuklarını kurban eden anneler eylem yapıyor yıllardır. Nerede bu sivil toplum. Yönümüzü batıya gönderdik ama geriye gidiyoruz. Ortadoğu ülkesi olmaya başladık. Biz Ortadoğu ülkesi değiliz. 1071'den beri yönümüzü batıya çevirdik. Ama bunlar ortadoğu gibi olmak istiyor. Ortadoğu halkları ise bizim gibi olmak istiyor.

28 ŞUBAT'TA SEN NEDEN İSYAN ETMEDİN
Haksızlıklarla mücadele eden bir tek CHP var. Biz dilsiz şeytan değiliz. Haksızlıklara karşı savaşacağız. Irak'ta bir milyon Müslüman katledildi. Bir diktatör vardı, gıkı çıktı mı? Çıkmadı, işte o dilsiz şeytandır. Onbinlerce Müslüman kadına tecavüz edildi. Bir diktatör vardı, bir tek söz etti mi? Etti, tecavüzcülere başarılar diledi. işte o dilsiz şeytandır. Mısır'da darbe oldu isyan edin diyor. Sen 28 Şubat'ta neredeydin. Neden isyan etmedin, sonra kalkıp Erbakan'ı arkadan hançerleyen sen değil miydin? Kimin yardıma ihtiyacı varsa, kim haksızlığa uğradıysa onun yanında bir CHP milletvekili vardır. İster KCK'lı olsun, ister İBDAC'li olsun. Hapiste hastaysa onun sorununu CHP dile getirir. Onlardan şunu bekleriz, artık yeter, Türkiye iyi idare edilmiyor, raydan çıktı, rayına oturması lazım. Üniversitelerin ayağa kalkması lazım, rayına oturması lazım, bunu yapacak olan CHP'dir. Bunu söylüyorum ve bize yardım edin diyorum.

28 ŞUBAT'A DA KARŞI ÇIKTIK, DİĞER DARBELERE DE
Darbelerden en çok biz, CHP çekti. 12 Eylül'de hangi parti kapatıldı, hangi parti lideri hapse atıldı, hangi partinin vekilleri tutuklandı, hangi partinin mal varlığına el konuldu? CHP. Siyasi idamlara her zaman karşı çıktık. Menderes'in idamını önlemek için çalıştı İnönü. Gencecik fidanların idamını engellemek istedik. Darbecileri de mahkemelerini de savunmadık. Darbecilerin önünde el pençe durmadık. Sesimizin çıktığı kadar eleştirdik. 28 Şubat sürecinde dönemin genelkurmay başkanları altlarına lüks otomobiller alırken biz eleştirdik. Ama bizim kin ve intikam peşinde olmamak gibi bir özelliğimiz var. Kin beslemeyiz biz, kin şeytan işidir. Bize hala darbeci diyorlar. Deniz Baykal burada. 12 Mart'ta muhtırayı duyunca ağlayarak Ankara'ya geldik, İnönü'ye çıktık darbeci hükümete bakan vermeyin diye. Ama biz bunu gazetelere tefrika edecek, reklam edecek değiliz.




Başbakan'dan çok sert ODTÜ eleştirisi

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.


Yüzbirlerce ağacın kesildiği üçüncü köprü yapımına karşı çıkanları ve ODTÜ'de yaşananları sert bir dille eleştiren Başbakan Erdoğan, '' Yol için her şey feda edilir, önümüze cami çıksa onu da yıkarız ' dedi. Olaylardan CHP'yi de sorumlu tutan Başbakan Erdoğan, ''MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a yönelik eleştirileri ' Birileri çıkıyor, bu yolu kesmek, engellemek için. kim? Bütün yolsuzlukların mimarı olan CHP. Çünkü onların anlayışında yol yok, onların anlayışında yolsuzluk var. biz yol yaparız, onlar yolsuzluk yapar. fark bu. Birileri ön kesiyor diye biz duramayız. Kimlerin ön kestiği bellidir. geçmişte bu işi eşkiyalar yapardı. Şimdi de modern eşkiyalar var. Memnun olduğumuz bürokratımıza, sonuna kadar sahip çıkarız.'' şeklinde konuştu.

İLGİLİ DİĞER VİDEOLAR

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile