Başbakan Erdoğan, Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili, “Burada güvenlik güçlerimizin özellikle biber gazı kullanımındaki yanlışları şu anda içişleri bakanlığımız tarafından incelenmekte.Burada bir yanlış var” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Erdoğna, Taksim Gezi Parkı’nda yaşanan olayları değerlendirdi. Konuşmasının büyük bir bölümünü Taksim’deki olaylara ayıran Başbakan Erdoğan, “Herkesin demokratik sınırlar içinde tepkisini ortaya koyma hakkı vardır ancak kimsenin hukuksuzca, demokrasi dışı işgal eylemi yapma, esnafa çevrede oturanlara yoldan geçenlere zarar verme hakkı yoktur. Hele hele kimsenin ağaçlar kesiliyor bahanesiyle ortaya çıkıp, Türkiye’de gerilimi arttırmaya hiç hakkı yoktur. Biz bu tertipleri geçmişte çok yaşadık. Politika üretemeyen, muhalefetin illegal örgütlerle birlikte bu tertiplerde nasıl vazife aldığını defalarca gördük” diye konuştu.
“TAKSİM’DE YAPILAN ÇALIŞMALARIN TOPÇU KIŞLASI İLE ALAKASI YOK”
Taksim’de Gezi Parkı ile alakalı eylemlerin gerekçesinin ağaçların kesilmesi ve topçu kışlası yapılması olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, “Taksim’de gezi parkında yapılan çalışmaların topçu kışlasının yeniden yapılması ile alakası yok. Biz topçu kışlasını yapacağız. Topçu kışlası gökten zembille inen bir proje değil. Anadolu yakasında biliyorsunuz Selimiye kışlası var. Burada Avrupa yakasında da bin 780 yılında 3. Selim zamanında bir eser yapılma kararı veriliyor. Bu eser yapılıyor. 1940 yılında İstanbul Valisi sıfatıyla CHP’li Lütfü Kırdar orayı ne yazık ki yıkma kararını veriyor. Yine bir yabancının tavsiyeleri ile buraya yönelik yıkı kararı alınıyor ve kışlanın yerine konut ve sosyal etkinlik alanları inşa edilmesi kararlaştırılıyor” dedi.
“POLİS ORADA DÜN DE VARDI, BUGÜN DE YARIN DA OLACAK”
Taksim konusunun provoke edildiğini savunan Başbakan Erdoğan, “Mesele oradaki yaya genişletme çalışmaları ile ilgili olarak sökülen ve Çağlayan Parkı içinde dikilen 5-6 ağaç meselesi değildir. Olay gezi parkından çıkarılarak şu anda gelindiği nokta ideolojiktir. ‘Acaba biz İBB’yi alabilir miyiz’ Acaba biz ana muhalefetin genel başkanı diyor ki ‘hükümet istifa, polisini çek’ Polis orada dün de vardı bugün de olacak yarın da olacak. Çünkü Taksim Meydanı aşırı uçların cirit atığı bir yer olamaz. Polis niye var. Yarın orada farklı bir şeyler olsa vatandaş diyecek ki benim can güvenliğim ne oldu. Polisin orada yaptığı görev on yıllardır bu. Bu Ak Parti iktidarı ile başlayan bir süreç değil ki. Dünyanın neresine giderseniz gidi bu tür toplumsal hareketliliğin olduğu yerde hükümetle tedbirler alır” diye konuştu.
”BİBER GAZI KULLANIMINDA YANLIŞLAR VAR”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, polisin müdahalesi konusunda ise, “Burada güvenlik güçlerimizin özellikle biber gazı kullanımındaki yanlışları şu anda içişleri bakanlığımız tarafından incelenmekte. Burada bir yanlış var eyvallah. Yeri geldiği zaman yerinde, kurallarına göre onun da kullanılması gerekir. Bu gerçeği de göreceğiz. Bu sadece Türkiye’ye ait bir şey değil. Dünyanın her yerinde bu uygulama yapılıyor. Bize tavsiyede bulunanlar önce kendi ülkelerine baksınlar. Olay aşırıla kaçınca biz de bunun karşısındayız Nitekim burada da böyle bir aşırılık söz konusu. Onun için gerek içişleri bakanıma, gerek İstanbul Valiliğimize bu konuda talimatları verdim. Bütün görüntüler incelenen atılması gereken adımlar atılacaktır” şeklinde konuştu.
“AKM’Yİ DE YIKIP DAHA BÜYÜK BİR OPERA BİNASI YAPMALIYIZ”
Başbakan Erdoğan konuşmasında Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yıkımına da değinerek, “Kültür bakanıma da söyledim AKM’yi dahi biz yıkmalıyız. Oraya gururlanacağımız bir opera binasını farklı bir projeyle ilaveler yapma suretiyle yapmalıyız. Burası önemli bir merkez olmalı. Şunu diyemeyiz ‘Biz burada gezi parkı bize yeter başka bir şey istemiyoruz. Bu kafa bu zihniyet topçu kışlasını yıkıp onun yerine taksim stadını yapan zihniyettir. Meşhur taksim stadı orasıdır. Daha sonra bu stat değişmiş şu andaki İnönü stadyumun olunduğu yere alındı. İnönü stadyumunun olduğu yer Dolmabahçe sarayının ahırları idi. İyi veya kötü kararını bu şekilde verdi. Burada da bu stat var. Biz diyoruz ki topçu kışlası yerinde aynen tarihi uygun olarak yapılmalı. Bunun yanında mevcut yeşil azami ölçüde korunmak suretiyle Taksim’de araçlar yer altına alınmak suretiyle yayalaştırmayı bitirelim ve vatandaşımız buralarda yaya olarak gezebilme imkanı bulsun” ifadelerini kullandı.
“Biz sadece bu millete rant sağlama gayreti içindeyiz” diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyler sürdürdü:
“CHP tarihini inceleyin benim belediye başkanlığım dönemimde İstanbul’a dikilen 10 yaş grubu üzeri ağaç, hiçbir dönem dikilmemiştir. Acaba tek partili dönemde ne kadar ağaç diktiniz şu İstanbul’a. 2 milyar üzerinde Türkiye genelinde fidan diktik. 750 milyona yakın 3 yaş ve üstü ağaç diktik dikiyoruz. Niye çünkü Türkiye’yi bir yeşiller noktasında güçlendirelim istiyoruz.”
“ZEKERİYAKÖY’DE AĞAÇLAR KESİLİP ÜNİVERSİTE YAPILIRKEN ŞU ANDA BAĞIRANLAR NEREDEYDİ”
Konuşmasında bir özel üniversitenin Zekeriyaköy’de bulunan kampüsünü hatırlatan Erdoğan, “Zekeriyaköy’de on binlerce ağaç kesilerek orada bir üniversite yapıldı. Belediye başkanıydım. O ağaçların kesilmemesi için adeta savaş verdim. Acaba şu anda bağırıp çağıranlar o zaman neredeydi. Bu ağaçlar 15-20 yaş grubu üzeri ağaçlardı. Niye onlar meydana çıkıp konuşmadı. CHP ve bu çevreciler niye konuşmadı. Üniversite açıldığına cezaevindeydim. O zaman dönemin cumhurbaşkanı açılışta ‘buraya mani olmak isteyenler neredeler’ diye sordular. Çıktım devam eden mahkeme sürecini neticelendirdik. Şu anda o üniversite sahibini buldu. Orası devletin. O üniversite yönetimi buranın kiracısı konumunda. Hak yerini buldu. Üniversite olduğu için yıkmadık dedik ki kalsın. Bir rivayete göre orada 30 bin ağaç kesildi. İnsanı üzen bu” dedi.
3. Köprü yapımı ile ilgili iddiaları da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, “368 bin ağaç kesilecekmiş deniyor. Nereden yaptın bunu hesabını. Nasıl da biliyor. Böyle bir mantık olabilir mi. Biz niye yapıyoruz bu köprüyü. ‘Bu denizin altında olabilirdi’ deniyor. Biz denizin altından da iki tane yaptık. Bunların hepsini yaptık. Sen bir gazetenin köşesinde yazıyorsun diye bu işleri biliyorsun anlamına gelmez. Şu anda 3. köprü yapılıyor. Bu 3. köprü ile beraber şu kadar ağaç kesilecek diyorlar. Biz İstanbul’a Istıranca ormanlarından su getirdik. O zaman da böyle bağırdılar. Dediler ağaçları kesiyorlar. O zaman 780 bin fidan ve ağaç diktik. İnsana hizmet için yeri geldiği zaman 3-5 ağaç sökersin, yerine 50 ağaç dikersin” diye konuştu.
“CHP, OY VERDİĞİ PROJENİN KARŞISINDA DURUYOR”
CHP ve MHP’nin Taksim konusundaki tutumlarını da eleştiren Erdoğan, “Biz insanlar ölmesin çağrısı yaptığımızda karşı çıkıyorlar ama ağaçlar katlediliyor yalanı karşısında kol kola eylem yapıyorlar. Oy verdiği Taksim projesinin şu anda karşısında duruyorlar. Kendi kararlarına kendileri karşı çıkıyorlar. ‘Bu projede oyum varsa istifa ederim’ diyen siyasetçi göstericileri tahrik etmek içini çalışıyor. Bu eylemlerin samimiyetini siz düşünün. Sosyal medyada yalan haberler havada uçuşuyor. ‘Oradaki ağaçlarda bunları sallandıracaksın’ diyorlar. Alışmışlar ya. İnsanlar ölüyor diye tweet adan densizleri, bunlara sahip çıkan faşistleri olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“TAKSİM’E AVM YA DA ŞEHİR MÜZESİ YAPILABİLİR”
Taksim’de AVM yapılacağı iddialarını da yanıtlayan Erdoğan, şunları kaydetti;
“Topçu kışlası yapıldığı zaman bunun giriş katı ister AVM yapılabilir, ya da bir şehir müzesi yapılabilir. Burada henüz alınmış bir karar kesin olarak yok. İstiklal Caddesin’den geliyorsunuz orada bir alışveriş imkanı bulabilirsiniz. Şu anda Gezi Parkı’nın Cumhuriyet Caddesi’ne bakan kısmında dükkanlar yok mu. 20’yi aşkın dükkan var niye bunlara isyan etmiyor. Bu olmazsa olmaz değil. Belki biz burada bir şehir müzesi de yapabiliriz. Bizim ilk düşüncemiz divan otel tarafındaki bölümü şehir müzesi olarak dönüştürmek. Bunlar nihai kararlar değil. Adeta binanı tamamı AVM oluyormuş. Böyle bir şey de söz konusu değil.
İstanbul’da ciddi manada otele ihtiyacımız var. Uluslar arası bir çok toplantıyı yapabilecek otel bulamıyoruz. Türkiye büyük oynuyor. Artık güçlü bir ülke, güçlü ir millet. Bunu her yerde ortaya koymalıyız. Adam çıkmış konuşuyor ‘burası Central Park olmalı’ Sorsan Central Park kaç dönüm’ bilmez. Burada böyle bir şey söz konusu değil. Biz yanı başındaki Yıldız Parkı’nı göremeyen, Emirgan korusunu görmeyen zavallılarla söz düellosuna mı gireceğiz”
“EYLEMLERİN DERHAL SONLANDIRILMASINI RİCA EDİYORUM”
Eylemcilere çağrıda bulunan Başbakan Erdoğan, “Bu eylemlerin derhal sona erdirilmesine, taksimde esnafa, ziyaretçilere daha fazla zarar verilmemesini rica ediyorum. Acaba orada mağaza sahibi olan bir insan bu tablodan memnun olabilir mi. Her an tehdit altında. Çünkü oraya müşteri bile gelmez. Hele bir iki abuk sabuk hareket olduğu zaman vatandaş kaçar. Çünkü sükun, güven önemli şeyler. Bu olmadığı zaman ticareti de göremezsini. Ben samimi duygular ile oraya gelen ancak illegal örgütlerin istismar ettiği vatandaşların sadece güvenli kaynaklara itibar etmelerini diliyorum”
“ONUN 200 BİN TOPLADIĞI YERDE BEN 1 MİLYON TOPLARIM”
Konuşmasında CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da seslenen Erdoğan, şunları söyledi:
“Bu akşam için kendisi Kadıköy’de mitin yapma kararı vermiş. Hakkıdır yapabilir. Fakat o mitingde eğer tahrik ifadeleri kullanacak olursan bilesin ki bu millet seni affetmez. Etrafınızda toparladığınız aşırı takımlarla bu tür toplantılar bir şey kazandırmaz. Eğer olay miting yapmak ise ben kalkarım onun 20 topladığı yerde 200 bin toplarım. Onun 200 bin topladığı yerde 1 milyon toplarım. Bizim böyle sıkıntımız yok ama işi buraya getirmesinler. Biz bu işi tamamen özgürlükler temelinde ele alarak, burada ne düşündüğümüz seçim öncesi ilan ettiğimiz gibi uygulamaya koyduk. Bu halkımıza bizim bir sözümüzdür.”
Başbakan: Olay Gezi Parkı İle İlgili Değil İdeolojik
Başbakan: Marjinal Grupların Tevrını Halkım Benimsemeyecek
Başbakan: Ezilen Biz Ve Bizim Gibiler Oldu
Başbakan-Obama İle Görüşmesi Nasıl Geçti?
Annelere Erken Emeklilik Sorun Çıkaracak Mı?
Başbakan: Her içki içen alkoliktir!
Başbakan: Olay Gezi Parkı İle İlgili Değil İdeolojik
Başbakan: Bütün Alanlar Yol Geçen Hanı Değil!
Demokrasi Mücadelesi Yakıp Yıkarak Verilmez
Taksim Ve Gezi Parkı Halka Soruldu Mu?
Başbakan, Gezi Parkı'nın Tarihçesini Anlattı
GEZİ PARKI OLAYLARI
Bu bir anda ortaya çıkan bir olay mı? Kim neyi nereye getirdi, bunu görmeleri gerekiyor ekrandaki vatandaşlarımın. Zira bu olayın üzerinde durulan yer Gezi Parkı. Böyle başladı. Gezi Parkı nedir? Bunu şu anda bilmeyen çok.
Orada 10 tane sökülen ve taşınan, 2 tane de kesilen ağaç var.
Burada Topçu Kışlası vardı. Mimarisi çok farklı ve güzel bir mimariydi. 1940'a kadar geliyor ve Lütfi Kırdar yıktırıyor. Taksim Stadı olarak yapılıyor ve bugünkü İnönü Stadı ahırlar yıkılarak yapılıyor
"AKM YIKILACAK"
Taksim Gezi Parkı ile ilgili bunun çalışmaları benim önüme geldi belediye başkanlığı dönemimde. Baktım ki merkezi yönetim bana destek vermiyor, o işten vazgeçtim. Başbakan olduktan sonra tekrar gündeme getirdim. Baktım ki nefis olacak bunu yaparsak. Hem orada yeşili ve tarihi yeniden kazanırız ve yayalaştırmayı yapacağız. Ona başladık. Bir başka hedef de AKM'yi yıkmak. Yan taraftaki ve arka taraftaki boşluğu da katarak çok büyük bir kültür merkezi yapmayı düşünüyoruz.
Bu adımları atarken tabii biz önce Gezi Parkı için kurulun olumsuz yaklaşımı oldu. Bu olumsuz yaklaşımı Ankara'da üst kurul bozdu.
"ZATEN ASLI VAR. NEDEN VATANDAŞA SORALIM"
Bu tarihi eserin zaten aslı var. Bunun nasıl yapılacağını sormanın gereği yok. CHP tarafından yerle yeksan edilmiş bir eseri biz yeniden kazandırıyoruz.
Bugün gitmiş 300-500 kişilik grup 3. Köprü'nün orada gösteri yapmış. Geçen bir TV programında seyrediyorum. 358 bin ağaç kesilecekmiş. Yahu sen bunu neye dayanarak söylüyorsun? Böyle bir rakam yok. Ben işin içindeyim. Ağırlıklı olarak zaten maki, makinin yanında kömür ocakları ve taş ocakları var. Bu düzenlemeyle birlikte oralar yeşile kavuşacak. Orman içinden yol geçecek. Havalimanı etrafı çok güzel olacak. Orada çeşitli yapılanmalarla bir güzelleşme sağlanacak. Kanal İstanbul var bir de. Burada çevreciliğin en ileri nookta çalışmaları yapılıyor.
"MESELE GEZİ PARKI MESELESİ DEĞİL"
Taksim'de aslında mesele AVM ve Gezi Parkı olayı değildir. Bir İstinye Park gibi bir şey oraya yapılabilir mi? Şehir Müzesi olayını telaffuz ettik biz. İstanbul'da çünkü bir şehir müzesi yok. Bunun dışında biz bir büyük kütüphane de düşünüyoruz. Orası da Rami Kışlası olacak. Ona da itiraz edecekler. Orada zaten kışla kalmamış.
"CEYLAN OTEL YAPILIRKEN BUNLAR NEREDEYDİ?"
Bu olay bugün ortaya çıkmadı. 2011 seçimlerinden önce konuştuk. Bir Ceylan Otel yapılırken bunlar neredeydi? Hilton'un önündeki parkla ilgili benim verdiğim kavgayı herhalde takip etmişsinizdir. Orayı bizden alıp vereceklerdi. O ilçenin sıınırlarının içinde olduğu belediye yeşil ışık yaktı.
"ZEKERİYAKÖY NERE, TAKSİM NERE"
Mesela Koç Üniversitesi'nin olduğu yer. 10 yaş grubu üzeri tamamen dört dörtlük bir ormandır. Orada ağaçlar kesildi. Kimse benim yanımda değildi. Çevreci geçinenler oranın patronajını üstlenenler bunu yaptılar. Açılışta ben cezaevindeydim, Cumhurbaşkanı açılışta dedi ki; Buraya karşı çıkanlar şimdi neredeler? Sonra biz davayı kazandık. Bu okulun rektörü öğrencilere yazı yazdı.'Taksim'deki eylemlere katılabilirsiniz. Rapor getirmeseniz de izinli sayılacaksınız'diye. Şimdi Zekeriyaköy nere, Taksim nere?
Olması gereken demokrasi mücadelesi ise demokrasi mücadelesi sandıkta verilir. O gün ben açıklama yaptım. Polis aşırı gitmiştir dedim. Ama dün polis bunu yapmadı. Minimize oldu iş. Polisin araçlarını yaktılar.
"MHP VE BDP BU İŞE BULAŞMADI, CHP YALNIZ KALDI"
Toplum psikolojisi öyle bir şeydir ki; oradaki bir marjinal grup toplumu yönlendirebilir. CHP Genel Başkanı Kadıköy'ü iptal etti oraya çağırdı. MHP ve BDP bu işe bulaşmadı. CHP ortada yalnız kaldı.
RESMİ RAKAMLARA GÖRE VERİLEN ZARARLAR
Araçlar, belediye otobüsleri yakılıp yıkıldı. Bunda kesinlikle CHP'nin onayı var. Resmi rakamlara göre 1 Haziran'dan 2 Haziran'a kadar 89 polis aracı, 42 özel araç, 18 belediye aracı, 4 bize ait bina yakılıp yıkıldı. Şimdi yani ne oldu da siz bunu yapıyorsunuz? Seçim hakkınız, demokratik haklarınız mı elinizden alındı? Neden bunları yaptınız?
"TWITTER DENİLEN BAŞ BELASI"
Her ülkenin kendine ait bir yapısı var. İnsanların da genlerinde olan birtakım yapıları var. Birtakım insanlar bir yere girdikleri zaman oradan çıkmayabilirler ve orayı terörize edebilirler. Burada da atılan adımlarımız var. Bir defa onların yaklaşım tarzına cevap veremeyecek durumda değildik. Ama samimi yaklaştık. Twitter denilen bir bela var. Yalanın daniskası burada. Bu sosyal medya denilen şey aslında şu anda bana göre toplumların baş belasıdır.'Ağaçlarda sallandıracaklar'Yüz tane İslamcı Taksim'e kaleşnikoflarla geliyor'filan... Toplum bu şwekilde terörize edilir. Photoshoplarla cesetler yayınladılar. Onlar Taksim'e 20 bin kişi mi çıkardı ben de 500 bin kişiyi Kazlıçeşme'ye çıkarırım. Böyle bir imkanımız, gücümüz var. Partimin tabanı da'Biz bunlara karşı sessiz mi kalacağız'diye sürekli bizi aradılar ama biz sakin durduk.
"21.5 MİLYON OY ALDIK, ONLAR MI TAHAKKÜM EDECEK"
Biz 21.5 milyon oy almışız ama onlar gelip tahakküm edecekler. Böyle bir şey yok. Ben çoğunluğun azınlığa ve azınlığın çoğunluğa tahakkümüne karşıyım. Bütün alanlar yol geçen hanı değil ki. Gösteri, yürüyüş yapabileceğin yerlerde yaparsın. Toplumun diğer katmanlarına saygı göstermeyecek misin? Gelişmiş toplumlarda bu işler belli yerlere bağlanmıştır.
Avrupa'da polis bizdenn çok daha sert müdahale yapıyor. Ben dün Almanya'daki olayları izledim, polis yere yatırmış. Bunlar bizde de oluyor.
"BEN DİLSİZ DEĞİLİM"
Galatasaray Stadı'nı biz yaptık ve açılışa gittik. Belli bir grubun başlatmasıyla yuhalandık. 400 trilyon para harcamışız. Şu anda bir numaralı stat Türkiye'de orası ve Galatasaray'ın kullanımında. Aynı şey kapalı spor salonlarında da oluyor. Buralarda belli bir ideolojik grup, verdiğinn hizmete rağmen her türlü hakareti yapıyorlar. Onların güç aldığı siyasiler, köşe yazarları da'Başbakan artık diktatör olmaya başladı'diyor. Kusura bakmayın, siz her şeyi yazarken biz de bırakın da sesimizi çıkaralım. Siz her türlü şeyi yazacaksınız, biz de sessiz duracağız. Ben dilsiz değilim. Tabii ki konuşacağız.
"AK PARTİ'DEN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİ NASIL ALIRIZ DİYE DÜŞÜNÜYORLAR"
Bu kadar ağaç, fidan dikmiş bir iktidarı kalkıp bu şekilde eleştireceksiniz. Olay tamamıyla ideolojik. Bu yaklaşımla iktidarıma, şahsıma ve Büyükşehir Belediyesi seçimlerine yönelik. AK Parti'den büyükşehiri nasıl alabiliriz diye düşünüyorlar. Bunun mücadelesi içindeler. AK Parti'den İstanbul Büyükşehir'i almaya yönelik. Şahsıma yapılan hakaretlerden de asla çekinmiyorum. Burada bir sıkıntı yok. Millet görev vermeye devam ettiği sürece biz devam edeceğiz.
"İSTANBUL AVM'YE DOYMUŞ DURUMDA"
Şimdi 3. havalimanı yapıyoruz. Büyük kısmını yeşil alan düşünüyoruz. Konut ve AVM olmayacak. İstanbul zaten AVMye doymuş durumda. İstanbul'un en büyük sıkıntısı şu an rezidans ve otel sıkıntısı.
HAMBURGERCİLER KALDIRILIYOR
Taksim'e cami olayı var. Maksemin arkasında yapılacak. Burada ilk kez açıklıyorum. Kilise vakfının önündeki tüm dükkanları kaldıralım diye vakıfla konuşacağız. Kilise meydana çıksıın. Diğer tarafta cami olsun. Bizim medeniyet anlayışımızın çok güzel bir göstergesi olsun.
Benim adım Tayyip Erdoğan. Biz bu yola çıkarken aldatan olmayacağız dedik. Biz tarihini verdiğimiz gün bunları bitiririz. Bizde gerçek manada kültür merkezi yok. AKM'nin yerine uluslararası bazda da gösterilerin geleceği bir muhteşem yer yapalım. Ses akustiği hiçbir yerle mukayese edilemeyecek güzellikte olsun istiyoruz. En kısa zamanda da orada yıkımı yapıp, adımı atacağız.
"İKİ AYYAŞ" POLEMİĞİ
Bu, toplumda bizim laf ola diye söylenen, iki kişinin hazırladığı diye söylenen bir şeydir. Zaten iki kişinin imzasıyla çıkmaz ki. Bu kanun çıktığında Gazi Mustafa Kemal meclis başkanıydı. CHP'nin yöneticileri çok büyük talihsizlik.
ALKOL DÜZENLEMESİ
Ben insanımı seviyorum ve alkolik olmasını istemiyorum. Alkolün insan sağlığına zararlı olduğu bilimsel olarak ortada. Trafik kazalarının en önemli nedeni alkol. Bize düşen nedir? Gitsin istediği gibi intihar etsin, kendini bıçaklasın mı? Ona müdahale etmeyi yöneticiler nasıl kendisi için telakki kabul ediyorsa ben de bu konuda kendime görev telakki ediyorum. Biz Anayasa'nın amir hükümlerini yerine getiriyoruz.
"RAHATSIZ OLAN VARSA ÖZÜR DİLERİM"
Dinin emrini yerine getiriyor diyorlar. Din, toplum için, insan için hayırlı bir şey emrediyorsa bunun gereğini yapmak zararlı ve kötü mü? Biz bu arada muhafazakar demokrat bir partiyiz. Burada bizim ifadelerimizden rahatsız olanlar varsa, özür de dilerim ben. Ama ben onları düşünerek bunları söylüyorum.
"İÇKİ İÇİYORSA ALKOLİKTİR"
Dünya Sağlık Örgütü bana ödül verdi. İlk defa bu ödülleri almıyorum. Çünkü onların da mücadelesi bu istikamette. Amerika'da bugün alkolle mücadeleye yönelik uygulamalar var. Onlar da tebrik ediyorlar. Avrupa'da da öyle. Bunlar yapılmayan şeyler değil. 18 yaşı altındaki kişilere alkol ve sigara satmazsınız.
Fatih Altaylı: "Yasaklamalar, kısıtlamalar, düzenlemelerden daha çok insanlara kötü hissettiren belki'her içki içen alkolik değildir'"
Başbakan Erdoğan: Alkoliktir, içkiyi içiyorsa alkoliktir. Bunun tanımı odur.
Fatih Altaylı: Haftada bir gün içen de var. Sosyal içici olan da var.
Başbakan Erdoğan: Tasarruf onundur.Bizim ona saygımız da vardır.
Alkol aldığı için alkolik olarak yola çıktı ve karşıdan gelen alkolik olmayan adamla kaza yaptı. Ne olacak? Normal bir katilin aldığı cezayı alıyor mu?
Fatih Altaylı: Fazlasını alması lazım. O konuda kimsenin itirazı yok.
Başbakan Erdoğan: Alkol alanlar bize o zaman isyan edecekler. Siz niye bu kadar yükseltiniz diye.
Fatih Altaylı: Trafikte alkol konusunda yüzde yüz haklısınız.
İnsanlara kendini kötü hissettiren şey'ben kırk yılda bir kadeh içiyorum neden alkolik olayım'
Başbakan Erdoğan: Ya onlar bile bana oy veriyor, sen bakma. (gülerek)
Fatih Altaylı: Onlar da size oy veriyor ama bazen öyle bir ayrışım oluyor ki, siz biz noktasına gelindiğinde onlar dışarı kalıyormuş gibi bir durumk var.'Kadeh içiyorum ama ben de Tayyip'e oy veriyorum'diyenler var.
Başbakan Erdoğan: Onlar zaten alkolikler arasına girmemiş oluyor.
"TOPÇU KIŞLASI OTEL OLACAK, ALTINA DA ŞEHİR MÜZESİ UYGUN"
Bizim İstanbul'da ciddi manada otel ihtiyacımız var. Burayı biz ilk olarak konferans merkezi haline getirmeye çalışıyoruz. Topçu Kışlası büyük ihtimalle otel olacak. Altı da şehir müzesi olur büyük olasılıkla. Buraya insanlar geleceği için alışveriş mağazaları da olmalı. Halı mağazası vs. Ama bunların modern olması lazım. Rastgele değil.
"TAKSİM DAHA YEŞİL OLACAK"
Bunun kararı tam anlamıyla verilmiş değil. Proje eskisinin aynısı ama çevre düzenlemeleriyle yapılır. Taksim'deki ağaç sayısında herhangi bir eksilme olmayacak, daha yeşil hale gelecek. AKM yerine de dev bir opera binası yapacağız.
SURİYE POLİTİKASI
Suriye konusunda ben zaman açıklaması yapmadım ama bir şeyi biliyoruum. Bu adam gidecek. Cenevre ile ilgili yapılacak toplantılara muhalifler katılmayacaklarını açıkladılar. Beşar şu anda yalnızlığa doğru gşdiyor. Karada Beşar güçlü değili havada güçlü. Karada muhalifler güçlü. Dünkü olayda muhalifler bu bomba yüklü aracı yakaladılar. Bizler tabii Türkiye olarak burada bir sıkntı yaşıyoruz. 300 bin mülteci var.
Reyhanlı bizim yüzde 72 oy tabanımızın olduğu yerdir. Burayı ziyaretimizde gördükki arkada bir siyasi koku var. Fakat ne olursa olsun biz teröre karşı tedbirlerimizi sahil şeridi ve Hatay boyunca alıyoruz. Oradaki muhaliflerin olumlu bakış açısı var. PYD hariç. PYD de bir yanlışın içinde düşerse tavrımız farklı olur.
RUSYA VE İRAN'IN DESTEĞİ
Rusya ve İran Suriye'ye destek vermeyi sürdürürse çözüm tabii zorlaşır ama çözülmez diyemeyiz. Onlarla da görüşmelerimiz sürecek.
"BEN BÜTÜN MEZHEPLERE KARŞIYIM"
Mezhep savaşını asla arzu etmeyiz. Mezhepçilik bizim nefret ettiğimiz bir şeydir. Ben bütün mezheplere karşıyım. Benim için aslolan İslam'dır. Ben Müslüman'ım. Ama bu sünnicilik değil. Arap dünyasında böyle bir gelişme var. Şia Şiacılık, Sünni Sünnicilik yapmamalı. Bırakalım, biz Müslümanız. 100 yıl savaşlarını yaptı Hristiyanlar ve çok sayıda insan öldü.
OBAMA İLE GÖRÜŞME
SERBEST TİCARET ANLAŞMASI
Obama bu konuda bana olumlu bir yaklaşım gösterdi. Ekonomi bakanlarımıza talimatları verelim dedi ve verdik. Ama Cumhuriyetçilerle görüşmemiz lazım. Onlardan da olumlu yaklaşanlar var. Bunu yapabiliriz.
Bizi dışarıda bırakmaları mümkün değil. Çünkü biz Gümrük Birliği içindeyiz. Bunu da Sayın Obama çok net söyledi.
Suriye konusunda biz döndük, 2 gün sonra komisyonda bir karar alındı. Silah yardımı konusunda... Hemen arka arkaya adımlar atıldı. Bütün bunlar durup dururken olmadı. Gayretlerimizle oldu. Gayet iyi bir konuma geldi bu konular. Yüzde 100 demesek de büyük oranda neticeye kavuşturduk. Gittiğimizden çok daha ileri bir noktaya kavuşturduk.
TAKSİM OLAYLARINDA MEDYAYA GÖSTERİLEN TEPKİ
Bütün medya demeyelim. Burada bazı medya gruplarıı bunların yanında yer aldılar. Öyle gazeteler oldu ki; özellikle köşe yazarları ve atılan başlıklarla provokatif çağrılar yaptılar. Ve biz bunları okuduğumuz anda dedik ki biz nereye gidiyoruz. Aaracı reklam kurumları gazetelere ve televizyonlara reklam vermiyormuş. Böyle bir şey olabilir mi? Bu bir defa medya grupları için ve ülke ekonomisi için bir sıkıntı. Ben çok açık net söylüyorum. Arkadaşlara dedim bu kuruluşları bir tespit edin. Hangi kuruluşlar şirketlerin reklam vermelerine ambargo uyguluyorlar. Gereğini yaparız. Başı boş bırakmayız. İdeolojik davranmak suretiyle holdinglerin reklamını vermiyor. Çok enteresan bir noktaya zemin hazırlıyor.'Biz istediğimiz zaman bunu yaparak Türkiye'nin ekonomik itibarını sarsarım'mesajı verme gayretindeler. Bu aracı kurumdan kaynaklanıyor. Reklam veren bundan haberdar bile değil. Ben birkaÇ tanesini aradım, haberleri yok. Aracı kurumlar reklamları kestiler.
MELİH GÖKÇEK'İN'TÜKÜRÜĞÜMÜZLE BOĞARIZ'SÖZLERİ
İfadenin tamamını bilmiyorum nasıl söyledi ama... Yıllar yılı bu ülkede ezilenn biz ve bizim gibiler oldu. Bize çok zulüm ettiler. Suadiye'de bir kız Kur'an Kursu ve aynı zamanda pansiyon var. Bu kızlar sabah dükkana gidiyorlar ve orada o dükkanda terbiye dışı ifadeler kullanılıyor. Bir anda bakıyorsunuz belli yerlerde çirkin el kol hareketleri yapıyorlar. Biz bu ülkenin Başbakanıyız. Bana o el kol hareketlerini yapamazsın. Hele bir bayan olarak yapamazsın. Bu parti yüzde 50 oy almış, halen birileri gelip diyor ki biz sizi ezmeye devam edeceğiz. Ben yüzde 50 ile ezmeyi düşünmüyorum, ama sen yüzde 7 ile, yüzde 13 ile, yüzde 21 ile ezmeye çalışıyorsun.
'METRODA ÖPÜŞME'POLEMİĞİ
Her yerin kendine ait kuralları vardır. Devletin metrosunda da ahlak kuralları vardır. Bu ahlak kruralları aşılırsa buna karşı anonsa yapılmasının nesi yanlış. Sonra da bir grup geliyor, ellerinde alkoller malkoller. Şimdi soruyorum, bir anne baba kızının afedersin birinin kucağına oturmasını ister mi? Biz de diyoruz ki buna dikkat edin. Birisiyle bir bankta oturursun sohbet edersin, bunu saygıyla karşılarsın. Tayyip Erdoğan olarak ben bunu saygıyla karşılamam ve toplumun büyük kesimi de saygıyla karşılamaz. Ben Dolmabahçe'de ofisimin önünde, Kadıköy'den gelenlerin durumunu görüyorum. Ama saygı gösteriyorum. Giyimine kuşamına karışmıyorum. Ama aynı saygıyı beniim eşim, kızım giyinenlere de göstermeliler.
İLGİLİ DİĞER VİDEOLAR
CHP'li İnce eylemciyi tartakladı partililer dövmeye kalktı
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan Taksim Camii'nin Yerini Açıkladı
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan: Marjinal Grupların Tevrını Halkım Benimsemeyecek
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan: Metroda Yapılan Anons Doğaldır
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan: Ezilen Biz Ve Bizim Gibiler Oldu
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan: Reklam Vermeyen Kuruluşlarını Tespit Edin
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan - Obama İle Görüşmesi Nasıl Geçti?
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan Suriye'deki İç Savaşı Değerlendirdi
2 Haziran 2013 Pazar
Annelere Erken Emeklilik Sorun Çıkaracak Mı?
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan: Topçu Kışlası Büyük İhtimalle Otel Olacak
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan: Her içki içen alkoliktir!
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan: Gezi Parkı'nda Şehir Müzesi Olacak
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan: Hakaretler karşısında dilsiz değilim konuşacağım!
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan: Bütün Alanlar Yol Geçen Hanı Değil!
2 Haziran 2013 Pazar
Başbakan: Ben De 200 Bin Kişiyi Kazlıçeşme'ye Çıkarırım
2 Haziran 2013 Pazar