MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında yine esti gürledi. Bu defa gündeminde o isim de vardı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu haftaki grup toplantısında Irak ile yapılan anlaşmadan CHP'nin ABD ziyaretine kadar değindi ve hem CHP'yi hem hükümeti yerden yere vurdu.

Ancak gündeminde bir isim daha vardı ki ona daha da sert kelimeler kullandı ve bunun için de Başbakan'ı suçladı. O isim AK Partili Yasin Aktay...

'Türk diye bir ırk yok Türk dediğin bir sentezdir zaten.' sözlerini eleştiren Bahçeli, 'Nüfus kütüğünü Kandil'deki mağaralara yazdıran zat' diyerek ağır ifadeler kullandı.

İşte Bahçeli'nin grup toplantısında yaptığı konuşmadan öne çıkan bölümler;

Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada sorunlar hiç durmumuktadır. İran'ın programa evet demesi ABD ile yakınlaştırsa da Ortadoğu'daki yangını durduramamıştır.

Başbakanın geçen yaptığı açıklama unutulmuş olmalıdır, bizzat kendisi Suriye'de yapılanmaya izin vermeyeceğini söylemiştir. PYD pişkinliğine devam etmektedir.

PKK-PYD BAŞBAKAN'I CİDDİYE ALMIYOR

PKK-PYD Başbakan'ı hiç ciddiye almamış ve özerklik kararından caymamıştır. Türkiye'nin kırmızı çizgileri bir kez daha ihlal edilmiştir. Başbakan sarf ettiği sözlerini defalarca yutmuş, geri adım atmış ve pişkince davranmaktan gocunmamıştır. Geçmişte Irak'ta askerlerimizin başına çuval geçirilmesini alttan alan, nota verecek misiniz sorularını dalga geçerek müzik notası mı diye geçiren Başbakan'ın politikaları riyadan ibarettir. Başbakan katillerin peşine düşecek cesareti gösterememiştir. AKP ile birlikte Türkiye yakın coğrafyada tüm iddiasını kaybetmiştir. Erdoğan'ın iş olsun kabilinden gürlemesi, atıp tutması ve kuru diklenmeleri hiçbir fayda sağlamamıştır.

AKLI FİKRİ BARZANİ'YE YILIŞMAKTA

Petrol bahanesiyle Kürdistan'ın mayası çalınmakta ve AKP buna seyirci kalmaktadır. Erdoğan peşmergeye duyduğu sevginin onda birini Türkmenlere göstermektedir. Aklı fikri Barzani'ye yılışmak ve Kürdistan'ı tanıyarak petrolü elde etmektir.

Başbakan Erdoğan ve peşmerge sevinçle kanlı enerjiden nemalanırken, Türkmenler saldırıya uğramaktadır. Irak Türkmen Cephesi Başkanı sayın Erşad Salihi'nin konvoyuna düzenlenen saldırı bunun en açık kanıtıdır. Selahaddin iline bağlı Tuzhurmatu ilçesinde patlayan bombada 1 kişi hayatını kaybederken 3 kişi yaralanmıştır. Türkmence Eğitim Genel Müdür Yardımcısı sayın Nurettin Vahap'ın eşi ölmüştür. Başsağlığı diliyorum. Türkmenlerin dökülen kanlarının yerde kalmaması için her mücadeleyi iştiyakla yapacağız. Türkmenlik hukukuna, Türkmen kimliğine sırt dönen Başbakan ve hükümetinden ihmal ve inkarlarının hesabının eninde sonunda soracağız.

Seçim günü yaklaştıkça siyaset ısınmaya başlamıştır. Çok hayati sonuçlar gleceğimizi etkileyecektir. Milli manevi değerlerimizin mi sözü geçecek, yoksa inkar mı devam edecektir?

Erdoğan'ın ayrılıkçı knuşmaları törpülenmelidir. Başbakan Erdoğn mahalli idare seçimini güven oylaması olarak algılamaktadır.Ancak korkunun ecele faydası yoktur. Başbakan'ın kolu ve kanadı kırılacaktır.

AKP-CHP-BDP çekişmesiyle ülke haraptır. Washington'tan icazet arayan ana muhalefet CHP, ülkemizin önündeki en başlıca takozdur.Bunların amacı ülkeyi germekir.

Başbakan adeta terör estirdiği Muğla gezisinde bayrak konusunda konuşmuştur. Petrol için Türkiye'yi boru hatlarıyla bölmüşlerdir.

Mahalli idareler seçimlerinde aday olacak hükümet üyelerinin istifalarına gerek olmadığına karar verilmiştir. Bu mesnetsiz ucube karar demokrasinin ilkelerini hiçe saymaktan başka bir şey değildir. YSK'nın üyeleri bu kararı alırken demokrasinin faziletlerini hesaba katmışlar mıdır? Devlet yönetiminin siyasi sorumluluğunu taşıyan bakanların istifası nasıl olur da es geçilmiştir. Herşeyden önce bakanlar bakanlıkların en yüksek ita amiridir. Kamu görevi icra etmektedirler. Koltuklarından ayrılmadan adaylığa soyunmaları haksız rekabeti doğuracak ve ahlaken sorun çıkaracaktır. Devlet gücünü arkasına alan bakanlar ile kıt kanaat seçim çalışması sürdürmeye çalışanlar karşı karşıya yer alacaktır. Bu demokratik ahlaka kara çalmaktır. AKP'li yöneticilerin yüksek seçim kurulunun kararını meşru kabul etmeleri de vahimdir. Bu kararı haklı görmek demokrasiyle nasıl bağdaşacaktır? YSK'nın oy birliği ile somutlaşan iradesi aleni olarak hukuka aykırı olmasa da vicdanlarda tevil edilememektedir. YSK bu kararı alırken acaba telkin altında kalmış mıdır? Yönlendirilmiş midir? Herhangi bir menfaat vaadine kanmış mıdır? Erdoğan demokrasinin zerresini içinde taşıyorsa aday olmuş bakanların derhal istifasını istemelidir.

BDP'NİN BAYRAK İNDİRMESİ

Erdoğan terör estirdiği Muğla ziyaretinde bayrağımıza yönelik girişime ucundan kıyısından değinmiştir. Buna değinmeye en az hakkı olan belki olmayan yegane kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bayrağımız iniyorsa, pKKlılar kimlik kontrolü yapıyorsa sorumlusu Erdoğan'dı

TÜRK MİLLETİ YOKTUR DİYEN KÜTÜĞÜNÜ İMRALI'DAN ALAN...

'Türk milleti yoktur' diyerek ağaç kavuğundan çıktığını söyleyen nüfus kütüğünü Kandil'deki mağaralara yazdıran zat cesaretini Başbakan'dan almaktadır. Türklüğü inkar etmek köksüzlüktür. Türklük Atilla'dan Mustafa Kemal'e kadar sergilenen cesarettir Türklük peygamberin övgüsüne mahzar olmaktır. Türk demek İslam'ın kılıcıdır.