‘Bir kitap da sen bırak’ projesi

Hakkı Coşkun ile röportaj
-Kütüphanelerden detaylar
-Hakkı Coşkun'un kütüphane ile ilgilendiği görüntüler

( ESKİŞEHİR -ÖZEL)- Ödünç kütüphane; al götür, oku getir ESKİŞEHİR

- Vatandaşları kitap okumaya teşvik etmeye çalışan Emekli Astsubay ve Ressam Hakkı Coşkun, ‘Bir kitap da sen bırak’ sloganı ile Eskişehir’de ödünç kütüphane hizmeti veriyor. Duyarlı vatandaşların katkıları, Eskişehir Esnaf Sarayı yönetiminin destekleri ve Emekli Astsubay Hakkı Coşkun’un çabaları ile kurulan ödünç kütüphane, görenler tarafından ilgiyle karşılanıyor. İki Eylül Caddesi üzerinde bulunan iş merkezinin giriş katında 2 kitaplıktan oluşan ödünç kütüphane hizmeti, bağış yolu ile toplanan kitapların, vatandaşların hizmetine sunularak okunup tekrar alınan yere geri getirilmesi şeklinde hizmet veriyor. Kütüphane ile ilgilenen ve Eskişehir Esnaf Sarayı’nda bir resim atölyesi işleten Hakkı Coşkun, vatandaşların daha fazla kitap okuması gerektiğini vurgularken özellikle çocukların kitap okumaya teşvik edilmesinin zorunlu olduğunu belirtti.
Ödünç kütüphane hizmetini gönüllü olarak yürüttüğünü ifade eden Hakkı Coşkun, “Esnaf Sarayı yönetimi de sağ olsun 2 tane kitaplık yaptırdı. Kitaplıkların yapılmasının ardından kitaplarımızı yerleştirdik. Etiketlerimizi de koyduk. O günden bu güne kadar ben de gönüllü olarak, kitaplığımızın yürütülmesi için, hizmeti için gelen kitapları aldım, etiketledim, kitaplık ile ilgilendim. Kitapları alıyorlar getiriyorlar. Çok güzel kitaplar geliyor, her çeşit kitap geliyor. Hem okul kitapları hem diğer klasikler” şeklinde konuştu.
“Duyarlı vatandaşlar kitapları kendi raflarında hapsetmiyor” Ödünç kütüphane hizmetinin ilgi gördüğünü fakat bazı hoş olamayan olayların da yaşandığını belirten Coşkun, “Bazı kişiler kitapları alıp götürüyor fakat geri getirmiyor. Kitapların tedariği vatandaş tarafından sağlanıyor. Duyarlı vatandaşlar kitapları kendi raflarında hapsetmiyor. Getiriyor bize veriyor biz de kitaplığa koyuyoruz. Esnaf sarayından gelip geçenler kitapları görüyor. Özellikle bu kişiler gönüllü insanlar okumayı seven insanlar. Gördükleri kitaplar içerisinden seçiyorlar, hoşuna gideni alıp götürüyorlar okuduktan sonra getiriyorlar. Bir kısmı getiriyor ama bir kısmı geri getirmiyor kitapları. Biz istiyoruz ki buradan kitaplar tek tek alınsın okunsun ve getirilsin. Bu niyet ile hizmet ediyoruz. Kontrol ediyorum, düzenliyorum. Yırtık olanları tamir ediyorum. Hatta ciltlerini de yapıyorum” ifadelerini kullandı. “Bu ülke bizim, bu çocuklar bizim” Çocukların okuma faaliyetleri ile daha fazla ilgilenmesi gerektiğini ifade eden Hakkı Coşkun, “İnsanların eğitilmesi lazım, kültürel olarak gelişmesi lazım, kitap okuması lazım, sosyalleşmesi lazım. Biz çocuklarımıza bir şeyler vermiyoruz. Biz veremediğimiz gibi okul da vermiyor. Bu ülke bizim, bu çocuklar bizim. Bu çocuklar neden okumaktan kaçıyor? Eğitim sistemi yanlış mı acaba? Neden kaynaklanıyor? Aileler en başta bunları düşünecek. Okulu sorgulayacak. Öğretmenini sorgulayacak. Müdürü sorgulayacak. Çünkü hepsi bizim bunların. Bir yanlışlık olduğu zaman insan o yanlışlığı düzeltmek adına çalışır. Burada bir yanlışlık var. Çocuklarımız okumuyor, neden” diye konuştu.
"Herkesin koltuk altında kitap var" Kültürel gelişimin ancak kitap okuma ile gerçekleşebileceğini vurgulayan Hakkı Coşkun konu ile ilgili şunları kaydetti: “Artık hamurlaşmış bir aile tipimiz var. Bu aile tipinde her şey eğitim ile başlar, eğitim ile olur. Medeni ülkelerde herkesin koltuğunun altında kitap görüyoruz. Arabaya binerken koltuğunun altında kitap var. Tramvaya bindiğinde kitap açıp okuyor. Geziye giderken kitap okuyor. Biz de hiç kimse de görmüyoruz. Kişi kendini sorgulasın. Neden kitap okumuyoruz?”