Van Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, BDP'li milletvekillerinin, Şemdinli-Derecik bölgesinde silahlı teröristlerle buluşmasıyla ilgili inceleme başlattı. BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, savcılık incelemesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak başkanlığında, dün Şemdinli ilçesi Bağlar köyünde incelemede bulunan BDP'li milletvekillerinin, terör örgütü PKK üyeleriyle buluştuğu yönünde bazı basın yayın organlarında yer alan haber, fotoğraf ve görüntüler, Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. Maddesi'nden sorumlu Van Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ni harekete geçirdi.

Bazı internet sitelerinde yer alan video kayıtlarını izleyen Başsavcıvekilliği, milletvekilleri ile teröristler arasındaki samimi konuşmalar ve sarılmaların bir yol kesme eylemi olarak gözükmediğini, ''BDP'li milletvekilleri ile teröristlerin buluşması'' olarak değerlendirileceği kanaatine vararak, konuyla ilgili inceleme başlattı.

Yapılacak inceleme sonunda Başsavcıvekilliği'nce, BDP Genel Başkan Yardımcısı Kışanak ile grupta yer alan BDP milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel, Esat Canan, Adil Kurt, Nazmi Gür, Halil Aksu, Hüsamettin Zenderlioğlu ve Bağımsız Van Milletvekili Aysel Tuğluk hakkında, dokunulmazlıklarının kaldırılması istemiyle hazırlanacak fezlekenin Adalet Bakanlığı aracılığıyla TBMM'ye gönderileceği bildirildi.

Başsavcıvekilliği'nin, milletvekillerinin yanı sıra aynı grupta yer alan BDP'li yöneticiler ve diğer siyasi parti temsilcilerinin arasında olduğu bazı kişiler hakkında da inceleme başlattığı belirtildi.

Öte yandan, milletvekilleri ile yaklaşık yarım saat süresince görüşen teröristlerin tespit edilmesi ve yakalanması için de Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı'na soruşturma talimatı verildiği öğrenildi.

SORUN, MAHKEME KORİDORLARINDA ÇÖZÜLMEZ

Kışanak, Kürt sorununun mahkeme koridorlarında çözebilecek bir sorun olmadığını belirterek, "Kürt sorunu adaletle, vicdanla demokrasi ile çözülebilecek bir sorundur. Her ne vesileyle konuşsak mahkeme açıyorlar, halkla buluşsak mahkeme açıyorlar. Bu ülkenin savaş gerçeği kamuoyuna doğru yansıdı diye dava açıyorlar. Kürt sorununu mahkeme koridorlarında boğmaya çalışıyorlar. Ama bu bir çare değil. Bu ülkenin artık gerçek, kesin, hakiki bir çözüme ihtiyacı var. Herkes bu işi sağa sola havale etmekte. Biri karakola havale ediyor, biri mahkemeye havale ediyor. Havale etmekten vazgeçsinler. Bu konunun özeti, siyaseti, politik olarak bir çözüm bulunmalıdır. Dünkü sorunu, oraya buraya havale eden, mahkeme koridorlarında boğmaya çalışan bir yaklaşım olarak görüyorum. Hiç bir faydası yok, bugüne kadar faydası olmamıştır" dedi.

TUĞLUK: KARŞILAŞMADAN MUTLUYUZ

Tuğluk ise yaptıkları her faaliyetten soruşturma başlatıldığını söyledi. Tuğluk, "Başlatabilirler bizim de söyleyeceğimiz şeyler var. Bizim yaşadığımız, yasa dışı bir şey değil. Son derece doğal, son derece gerçek bir durumla karşılaştık. Bunların farkında değilse, bu onların sorunu. Biz o karşılaşmadan mutluyuz. En azında onları dinlemek, onların hangi koşullarda, nasıl bir mücadele verdikleri, bizim açımızdan anlamlıydı, önemliydi. O yüzden istedikleri kadar soruşturma ve ceza verebilirler" diye konuştu.

19 Ağustos 2012 Pazar - Editör:

Biz boşu boşuna CHP ile BDP aynıdır demiyoruz

Başbakan Erdoğan, BDP-PKK buluşmasına ilişkin, 'Onların parlamentoya girme veya varlık sebebi bölücü terör örgütüne bağlıdır.Bize düşen bu ne muhabbet demektir' dedi. Erdoğan, sözde BDP tarafından kaçırılan CHPli milletvekilini de hedef alarak, 'Biz boşu boşuna CHP ile BDP aynıdır demiyoruz' ifadesini kullandı.

Ramazan Bayramı'nı İstanbul'da geçiren Başbbakan Erdoğan, Bayram namazı sonrası gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Bayram Namazı'nı Süleymaniye Camii'nde kılan Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada ' Vatandaşlarımın bayramını tebrik ediyorum. Tabii ki bayramlar bizim için mutluluğun birlikteliğin beraberliğin, dayanışmanın zirvede olması gereken günler. Dayanışmanın Paylaşmanın zirvede olması gereken günler. Hele hele Ramazan Bayramı'nın bir asli adıyla Fıtır Bayramı olduğunu düşündüğümüzde burada gerçekten tüm imkanı olanların imkanı olmayanları arayıp buldğu bir bayram. Onun için iftarlarımız bir başka zengin olmuştur, sahurlarımız aynı şekilde. Geceleri Sahur vaktine kadar şehirlerimizin bir çok yerinde bu güzellikleri halkımızla paylaştık ve yaşadık. Bugün de bayramın birinci günü bunu kutluyoruz' dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü ;

SAYI 70 BİNE YAKLAŞIYOR

Bütün bunlar yaşarken bir tarafta ülkemizin içinde teröre kurban verdiğmiz şehitlerimiz var. Tüm şehitlerimiz bu güzel ülkemizi inanıyorum ki adeta temel taşlarıdır. Ailelerine başsağlığı dilerken milletimizin başı sağolsun diyorum. Terörle ilgili bu mücadelede de mücadelemizin sonuna kadar yılmadan devam edeceğinin bilinmesini isterim. Türk milleti tarih boyunca sadece kendi sınırları içerisinde değil tüm dünyada göstermiştir. Bunu Osmanlı tarihine baktığınızda çok açık güzel örnekleri görmeniz mümkündür. Arakan'daki müslümanlar şuanda Türklerin Türkiye'nin uzanacak elini bekliyor. Suriye'deki demokrasini varlık mücadelesini veren kardeşlerimiz yine bu desteği bekliyorlar. Nitekim son bir kaç gün içerisinde gıda yardımları noktasında adımlarımızı atmış bulunuyoruz. Bunu sürdüreceğiz. Sığınmacı kardeşlerimizin sayısı da 70 bine doğru ulaşıyor. Onlara gereken desteği vermekte kararlıyız. Bazı çevreler farklı yaklaşımlar sergilese de biz Suriye'deki zalim rejime karşı bu demokrasiyi elde etme, kendi iradesini ortaya koyma mücadelesi veren halkın yanında olacağız. Kimse bunu sağa sola çekmesin. Temennim odur ki bu bayram bu konularda hakların elde edilmesin noktasında bir milad olur. Ben tekrar milletimin mübarek Ramazan Bayramını kutluyorum. 7-70'e dayanışma içerisinde daha nice bayramlara inşallah her yönüyle güçlü bir şekilde Allah bizleri kavuştursun inşallah.

NASIL BİR OYUN OYNANIYOR?

Şunu çok açık net söylemek zorundayım. Medyanın farklı şekilde bunu işlemesi lazım ki o da şu. Türkiye'de oynanan senaryonun bu farklı bir versiyonu. Parlamentoda yaptığım bir çok konuşmada parlamentodaki uzantısı olan BDP'ye batı bölücü terör örgütünü ilan ediyor bu bir terör örgütüdür diyor siz neden bunu söyleyemiyorsunuz dediğimizde bugüne kadar BDP hiçbir zaman bu bir terör örgütüdür diye ilan edememiştir. Onların parlamentoya girme veya varlık sebebi bölücü terör örgütüne bağlıdır. Bölücü terör örgütünün oluşturduğu korku sebebiyle onlar parlamentoda. Eğer kardeşlerimizi korkutmamış olsalar o zaman bunlar aldıkları oyların kahir ekseriyetini alamayacaklardır. Ama milletvekilleri kardeşler olarak birbirlerine sarılabiliyorlar. Bütün bunlar kayıtlarda var. Medya tespitini yapmış durumda. Bize ne düşüyor bu ne muhabbettir diye sormak düşüyor. Daha önce de buna benzer oyunlar senaryolar oynanmıştır. Daha önce de dağa kaçırıldığı söylenen Milletvekili arkadaşımız da teröristler kaçırdı diyememiştir. 'Arkadaşlar, çocuklar' bu ifadeleri kullanmıştır. Ortada nasıl bir senaryo var ne yapılmak isteniyor. Millet olarak bunun üzerinde düşünmemiz lazım. Biz boşu boşuna CHP ile BDP aynıdır demiyoruz.

İDRİS NAİM ŞAHİN'E YAPILAN SALDIRI

Tam teferruatı bana gelmedi. Ciddi birşey olsa gelirdi bana bilgisi. Dün vekilimizin kardeşi öldürülmüştür. Onun üzerinde Valilik Emniyet çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıntılar geldikçe paylaşılacaktır.

DEVAMLI KAŞINIYOR

Bu hususta verdiğimiz bir karar yoktur. Buna rağmen bu devamlı kaşınıyor. Kıdem tazminatı konusunda işçi ve işveren sendikaları anlaşırsa biz gereken adımı atarız. Onlar anlaşamadığı sürece biz bu programın içerisinde bulunmayız' dedi. İhlas Son Dakika