Bunlar da 'kalekondu'

Sinop Kalesi'nin genel görüntüsü
-Kalekondulardan detaylar
-Gezen vatandaşlardan detay
-Mustafa Kalemtaş röportaj
-Deniz (sağdaki) ve Merve'nin röportajı
-Fatma Dağlı (sağdaki) ve Şengül Demirbaş röportaj

( SİNOP )- Sinop Kalesi'nde 'kalekondu' sorunu SİNOP

- UNESCO'nun Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alan tarihi Sinop Kalesi'ne yıllar önce yapılan 'kalekondular' görenleri şaşırtıyor. Tarihi kale, üstündeki ‘kalekondular’dan kurtulacağı günü bekliyor. Milattan önce 7'nci yüzyılda şehri korumak amacıyla inşa edildiği düşünülen tarihi kale surları, geçmişin izlerinin yanı sıra yapı işgallerinin yükünü de taşıyor. Surlarla iç içe, bitişik ya da hemen yanında bulunan evler kötü bir görüntü oluşturuyor. "Kalekondu" olarak isimlendirilen evler tarihin üstünde baraka gibi duruyor. Görenlerin şaşırtan bu durum yüksek kamulaştırma bedelleri nedeniyle uzun yıllardır çözülmeyi bekliyor. Konuyla ilgili yapılan son açıklamada kale surlarının restorasyonu kapsamında bu yapıların da kaldırılacağı belirtilmişti. Şimdi Sinoplular o günü bekliyor. Görüntülerin tarihe saygısızlık olduğunu belirten Mustafa Kalemtaş, “Şu tarihi eserlerimizin, doğa varlıklarımızın görüntüsünü görüyorsunuz. Rezalet bir görüntü. Bunların bir an önce buralardan alınması, tarihi eserlerimizin göz önüne çıkmasını istiyoruz. Yüzyıllar boyunca burada birçok medeniyetler yaşamış. Bu gördüğünüz kalelerde bütün medeniyetlerin teker teker bir işareti var. Ama biz kendi medeniyetimizi, doğamızı mahvetmişiz. Kaleye görüldüğü gibi evler yapmışız” dedi.
Görüşlerini paylaşan vatandaşlardan Deniz, “Tuhaf bir durum. Tarihi eser sonuçta. Bozulmaması veya hiçbir şeyin inşa edilmemesi lazım” diye konuştu.
Arkadaşı Merve ise, “Bunları yıkacaklarmış diye duydum. Ki çok da iyi olur. Tarihi eser sonuçta” şeklinde konuştu.
Şengül Demirbaş, “Maalesef görüntü hiç hoş değil. Tarihimize sahip çıkamıyoruz. İçimiz acıyor bu yapıları gördükçe ama elimizden halk olarak pek bir şey gelmiyor. Yetkililerden çözüm bekliyoruz. Sinop her tarafıyla tarih kokan bir şehir. İnşallah bizden sonra gelen nesiller daha çok sahip çıkarlar” ifadelerini kullandı. Fatma Dağlı, “Önemli olan tarihe sahip çıkmak. Geçmişine sahip çıkan geleceğini daha aydınlık görür. Tarihi yapılar yıkılmadan restore edilerek, tarihi kaybetmeden bu güzelliklere güzellik katmak gerekir diye düşünüyorum bende. Tabii, o çirkin görüntünün yok edilerek sanatı, o tarihi eseri kaybetmeden nasıl yapılacaksa konunun uzmanlarıyla o şekilde değerlendirmek gerekir” sözlerine yer verdi. (ÜK-SLH-