BURSA - Görüntülü bağlantıyla çocuklara oyun kurma becerisi kazandırıyorlar

- Çevrim içi oyundan detaylar - Platformun kurucularından Nedim Buğral'la röportaj - Oyun koçlarıyla buluşan çocukların görüntüsüGörüntülü bağlantıyla çocuklara oyun kurma becerisi kazandırıyorlar - Ev, bahçe gibi ortamlarda oyun koçunun yönlendirmesi ile 5 yaş ve üzeri çocuklara çevrelerindeki materyallerle farklı deneyimler yaşatan çevrim içi platformda, sosyal sorumluluk projesi de yürütülüyor - Ailelerin satın aldığı her bir oyun kurma deneyimi, platformun iş birliği yaptığı derneğin takip ettiği lösemili çocukların bu imkandan ücretsiz yararlanmasını sağlıyor - Platformun kurucularından Nedim Buğral: - "Birebir oynadığımız bir oyun programı. Sadece belli zamanlarda ve belli seviyeyi geçen çocuklarla grup çalışması yapabiliyoruz"BURSA (AA) - ELİF ÖZLEM ÇELİKLER - Bursa 'da 3 ortak tarafından oluşturulan ve görüntülü bağlantıyla miniklere oyun kurma becerisi kazandırmayı amaçlayan platform, yürütülen sosyal sorumluluk projesiyle hasta çocukların da yüzünü güldürüyor.Farklı mekanlarda oynanabilecek oyunların satışa sunulduğu internetteki platformdan oyun satın alan aileler, belirledikleri saat ve tarihte görüntülü bağlantı ile çocuklarını oyun koçlarıyla buluşturuyor.Çocuklar evlerinde, evin farklı alanlarında oyuncak olmayan materyallerle oyun kurma deneyimi yaşıyor. Bahçede, dışarıda doğadaki taş ve yaprak gibi materyalleri kullanan minikler, oyun koçunun yönlendirmesiyle ailenin katılımıyla ya da bireysel oyunlar kuruyor.Miniklerin oyun menüsünü bulundukları ortamda zenginleştirmeyi hedefleyen girişim sayesinde aileler aldıkları her oyunla "Askıda Oyun Kampanyası"na katılıyor. Böylece oyuna erişim engeli olan ve tedavisi devam eden bir çocuğa da oyun buluşması hediye ediyor.Dernekler aracılığıyla hasta çocuklara yine online ortamda ulaşan platform, şifa hedefli oyunlarla bu çocuklara katkı sağlamayı amaçlıyor. - Kovid - 19 sürecinde evlerinden çıkamayan çocuklarPlatformun kurucularından Oyun Hareketi Derneği Başkanı Nedim Buğral, AA muhabirine, Bi'Oyunkur platformunu, yeni tip koronavirüs (Kovid - 19) salgını başladığında çocukların sokağa çıkamadığı ve oyuna erişimlerinin kısıtlandığı dönemde onların ihtiyaçlarını görerek oluşturduklarını söyledi.

Buğral, platformun, dünyanın her yerinden erişilebilen, kendilerinin dünyanın her yerine ulaşabildikleri bir yapıya sahip olduğunu dile getirdi.Çeşitli ülkelerden oyun kurdurdukları çocukların bulunduğunu aktaran Buğral, "Birebir oynadığımız bir oyun programı. Sadece belli zamanlarda ve belli seviyeyi geçen çocuklarla grup çalışması yapabiliyoruz. Dolayısıyla ailenin uygun olduğu, talep ettiği en uygun saatte biz onlara oyun kuruyoruz." dedi.
Hedef kitlesi 5 yaş ve üzeri olan organizasyonda, sosyal sorumluluk anlayışıyla da hareket ettiklerine dikkati çeken Buğral, salgın koşulları olmasa bile dışarı çıkamayan çocukları düşünerek bir proje geliştirdiklerini anlattı.Oyuna ihtiyacı olan çocuklar için Bursa Lösemili Çocuklara Yardım Derneği (LÖDER) ile iş birliği yaptıklarını bildiren Buğral, "Burada dernekler ya da katılan çocuklar herhangi bir ücret ödemiyorlar. Bu bizim sosyal sorumluluk tarafımız ama işi sürdürülebilir kılabilmek, daha geniş bir kadro ile çalışabilmek, daha çok çocuğa ulaşabilmek ve belki de bunu asıl işimiz yapabilmek için bir sponsorluk ve bağışçı mekanizmasıyla öbür tarafta ihtiyacı olanlara köprü olmak istiyoruz." diye konuştu.
Buğral, başka derneklerle de iş birliğine giderek sosyal sorumluluk projesini büyütmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi. - "Oyun çocukta var, sadece hikayeye başlaması gerekir"Organizasyonun proje yönetmeni Necati Arpacı ise şu ana kadar sisteme girmiş ve kendileriyle çalışan tüm ailelerden ortak bir geri bildirim aldıklarını belirtti.
Ailelerin başta bunu anlayamadıklarını ancak sonrasında çocuklarının kendi kendine oynamaya başladığını gördüklerini bildirdiklerini aktaran Arpacı, şunları kaydetti:"Çocuklara oyunu öğretmek gibi bir konu yetişkinin konusu değildir aslında. Yapabileceği bir şey değildir. Oyun çocukta var, sadece hikayeye başlaması gerekir. Eğer bir hikaye verirseniz o zaman ona oyun sağlamış olursunuz ve bir süre sonra o hikaye ile çevresinde ne varsa kendine ait ve ne hissediyorsa, hayallerinde ne varsa artık bunu somut bir şekilde oyuna dökmeye başlar, saatlerce oynar. Asıl oyun da orada başlar. Çocuklara sadece başlangıcı veriyoruz. Onlarla oynuyoruz, sonra çocuklar birkaç buluşmadan sonra gerçekten mekan her ne olursa olsun, bahçeleri, evleri, bazen bir ağacın altı, bazen gittikleri sahilde bir kumsal parçası ya da salonunun tam ortası, halının üstü hiç fark etmez, artık oyun kurup kendilerini keşfedebiliyorlar."