Dünyada eksik olanın maddi imkanlar değil, merhamet ve empati olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bize şunu soruyorlar ‘Sizin en işiniz var Somali'de, Mynmar'da, Ortadoğu'da?' 100 yıl önce birlikte yaşadığımız insanlara cetvelle çizilmiş sınırları nasıl engel görüp sırtımızı çeviririz” ifadelerini kullandı.
Suriyeli bir çocuğun kaleme aldığı mektubu hatırlatan Erdoğan, 'Geçen hafta basına yansıyan Suriyeli yavrunun ciğerlerimi adeta dağlayan gözlerimi yaşartan o yazdığı yürek parçalayıcı vasiyeti eminim hepiniz okumuş veya duymuşsunuzdur. Çok farklı bir şeydi. ‘Ey ölüm meleği, acele et ki, cennette yemek yiyeyim diyen bir feryada eğer nasır bağlamamışsa hangi vicdan dayanır. Bir yavru bunu söyleyecek şuura idrake sahip. Çocukların o küçük bedenleri, açlık, ölüm gibi savaş gibi ağır yükleri nasıl taşır. Akdenizi bir mülteci mezarlığına çeviren çaresizliğe kim gözlerini kapatabilir' diye sordu. Erdoğan, büyük devlet olma yolunun rüzgara göre politika değiştirmekten değil, doğruları söylemekten geçtiğini de ekledi.
Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a fahri doktora da tevdi edildi.
Suriyeli Kızın Vasiyeti Yürekleri Dağladı